İstanbul eski Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun yargılanmasına başlandı. Başkan, yolsuzluk ve terörle alakalı olarak gözaltına alınmıştı. Yapılan uzun sorgulamalar neticesinde ilgili savcılık terörden dava açılmaması ancak usulsüzlüklerle alakalı suçlu bulunduğundan İmamoğlu 23 Mart 2025 tarihinde tutuklandı.
Halen Silivri’de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu’nun yargılanmasına başlandı. Kendisi ile ilgili ilk davasında savunmasını yapmış oldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik “tehdit” ve “terörle mücadele görev alan kişileri hedef göstermek” suçundan 7 yıl 4 aya kadar hapis isteğiyle dava açıldı.
Davada ilk ifadesini veren İmamoğlu mahkeme heyetine İstanbul için yaptıklarını uzun uzun anlattıktan sonra şunu ifade etti. Sayın Başsavcıdan randevu istediğini ancak alamadığını vurguladı. Sonraki söylemlerinin ise tamamen ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu ve eleştiri yaptığını söyledi. Son söyledikleri hakikaten manidar. “Türk yargısına kendimi emanet ediyorum.”
CHP’de bir şeyler oluyor ancak anlamak mümkün değil. Bir zamanlar kendilerinin arka bahçesi gibi gördükleri yüce Türk adaletinde çok şey değişti. Dahası Mehmet Moğultay dönemi de sizlere ömür. Gözaltı ve tutuklama öncesi bir taraftan İBB eski başkanı diğer taraftan dokunulmazlık zırhı olduğunu sanan Genel Başkan Özgür Özel’den Türk yargısına yapılan salvoları izledik hala da izlemekteyiz.
Geçenlerde genel başkan bırakın savcıları, savcıların ailelerinden dahi hesap soracağını vurgulamadı mı? Halk arasında bir söylem vardır. “Kafa sapmaya değdi.” diye. Ekrem İmamoğlu’nda birtakım değişiklikler olmuş ki “Türk yargısına kendimi emanet ediyorum.” Moduna gelmiş. Doğru bir söylem, akılcı bir yaklaşım.
Devlet kendine yapılanı yarına bırakabilir ancak kimsenin yanına bırakmaz. Bu davayı açan savcıların elinde de bazı dokümanlar mutlaka vardır. İstanbul’a hizmetlerinizi sıralayabilirsiniz ancak legal yoldan yapılanları. Dava süreci uzun süreceğe benziyor zira duruşma 16 Haziran’a ertelendi.
Davanın asıl İmamoğlu tarafından sıkıntılı yönü “yolsuzluk” ile alakalı olmalı. Zira CHP içerisinden kendi istek ve inisiyatifleri doğrultusunda “bülbül” gibi ötenler var, iletişim kanallarındaki söylem ve yazışmalar, sabit ve belgeli olan hesaplara para aktarmalar daha bizim bilmediğimiz yüzlerce somut delil.
İşin garip tarafı “yolsuzluk” ile ilgili yapılan icraatlar ifade özgürlüğü kapsamına girmiyor. Sermaye özgürlüğü kapsamına da muhtemelen yasal ve legal yollardan girebilir.
Özgür Bey neyin diyetini ödemeye çalışıyor bilemiyoruz. CHP’li ifade için müracaat edenleri unutmamak lazım.
Parti önceki kurultaydaki icraatlardan sonra hakikaten zor durumda. Şu anda İmamoğlu’na ram olmuş durumda. Herhangi bir usulsüzlük ve yolsuzluk yok ise zaten bu ortaya çıkacaktır. Fransa’nın Lyon kenti belediye başkanı da yolsuzluk iddiası ile mahkemede. Suçsuz ise her ikisi de bırakılır.
Şu andaki CHP’nin bütün siyaseti Ekrem İmamoğlu odaklı. Diyet borcu ödeyecekler sahalarda. Balya balya banknotlarla kurultayda genel başkan seçildikleri söylenenlerden de başka bir şey beklenemez ki.
Aynı ekip sokaklara çıkın, yakın, yıkın, diyor. Aynı ekip boykot edin, üreticilerin belini kırın, diyor. Anormal bir durum var ancak gören yok. CHP’li idarecilerin yerli ve milli firmalara yaptığı ve gün geçtikçe çoğaltılan boykot haftasında memleket insanı rekor harcama yapmış. Siyaset yapmayı bilen birilerini de CHP’de görürüz inşallah. Zira memleketin çok ivedi olarak muhalefete ihtiyacı var. Dünyada hangi siyasi görüş ya da parti destek olacağı halkının ürettiklerine boykot çağrısı yapar?
Sonrası ne olur? Daha önce de söyledik. Dava süreçleri devam eder. Bir büyükşehir başkanı hukuken aday olmaz, bir başka büyükşehir başkanı korkaktır, kendine güveni yoktur, aday olamaz. Örneği Sayın Meral Akşener’den öğrenilebilir. Parti meclisi üyelerinden geneli orta yaşın üstünde olanlar tarafından Sayın Özgür Özel cumhurbaşkanı adayı olur ve kısmet olursa 2. Kılıçdaroğlu vakası yaşanır.
Sayın Kılıçdaroğlu takım elbiseli ve kravatlı bekliyor. Kurultayda da genel başkanlığa aday olmadı kendileri.
Acep bir düşüncesi olabilir mi?
Bilmeyiz.
Konya fuarında Çin rüzgarı