MASA OLDU PAYLAŞIM SOFRASI

Siyaset yine karıştı. Tiyatro oynanıyor. Baş rollerde Akşener ve masa ortakları... Akşener en az bir yıldır Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağını ima edip kazanacak birinin aday gösterilmesini isterken Kılıçdaroğlu’da ısrarla aday olacağını gizli açık ilan ediyordu. Akşener kazanacak adaylar içinde İmamoğlu ve Yavaş’ın isimlerini öneriyordu. Seçim için aday göstermede zaman daraldıkça tansiyon yükseldi. En son 2 Mart 2023 günü 6’lı masa toplantısında ipler koptu. Akşener toplantıdan sonra kurmaylarını toplayarak durum değerlendirmesi yaptı. Sonuçta Akşener masanın diğer beş ortağının Kılıçdaroğlu’nun adaylığını İP’ye dayattığını kabul etmeyeceklerini belirtip önerdiği iki belediye başkanını göreve çağırdı. Taraflar birbirine ağır hakaretler etti. Ortalık üç gün iyice gerildi. Önerdiği bu isimler genel başkanlarının yanında konuşlanınca Akşener aday adayları aramaya başladı. Nihayet 6 Mart 2023 günü el altından yapılan görüşmeler, masayı kuran okyanus ötesi güçler ve tabi Pensilvanya’daki imam kılıklı kardinal devreye girdi. Akşener’i bu açmazdan kurtarmak için bir formül bulundu. Söz konusu iki belediye başkanı güya Cumhurbaşkanı yardımcısı yapmak şartı ile Akşener’in masaya dönmesi sağlandı. Bay Kemal masanın Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edildi. Kriz sürecinde Kılıçdaroğlu masayı sofraya çevirip merak etmeyin taşlar yerine oturacak, dedi. Aynı zamanda radikal sol partilerle toplantılarda yaptı. Bu arada HDP’de boş durmadı masaya desteğini yineledi.
Bu masayı demokrasi güçleri olarak niteleyen terör örgütü PKK’da Kılıçdaroğlu’na eskiden olduğu gibi destek çıktı. Ancak tüm bu gelişmelerden Meral Hanım pek mutlu görünmüyordu. Belli ki masaya dönüşü zorla olmuştu. Gönülsüzdü. Aday açıklaması yapılırken suratı asıktı. Belli ki dönüş kendisine dayatılmıştı. Bu dayatmada okyanus ötesi ve Pensilvanya güçlerinin yanında Yaşar Okuyan’ın dosya tehdidinin de payı olabileceği değerlendiriliyor. Öyle veya böyle saflar netleşti, adaylar belli oldu. Kılıçdaroğlu’na ilk tebrikte HDP Eşgenel başkanı Mithat Sancar’dan geldi. “Bizimle açık acık görüşülmesi için genel merkezimize bekliyoruz, ilkelerde anlaşırsak Kemal Beyi destekleyeceğiz” dedi. CHP sözcülerinden Özgür Özel bu ziyaretin yapılabileceğini söyledi. Maalesef… Masa yönetimde uyacakları kuralları belirleyen bildiride yayımladı. Bildiri mevcut anayasaya aykırı hükümler içermektedir. Anayasada hükme bağlanan hususlar bildirilerle düzenlenemez. Hatta bildiri noter tasdikli olsa ne yazar. Hiç… Kaldı ki bildirinin 8. Maddesinde Cumhurbaşkanının yürütme görevini yaparken kararları alıp kararname çıkarırken ve üst düzey atamaları yaparken masanın diğer ortakları ile uyum içinde olacaktır, deniyor. Devletin çok acil ve önemli işleri görüleceğinde bu nasıl olacak? Geçmişteki koalisyonlar döneminde iki veya üç parti bir konuda anlaşamazken altı parti nasıl anlaşacak? İşler nasıl yürütülecek? Elbette yürütülemeyecek. Masayı kurduranlarında amacı zaten bu…Yirmi yıldır milletimizin iyi yönde tüm kazanımları heba edilecek. Yine Batı’ya her yönü ile muhtaç olacağız. Ülkemiz bağımsız değil bağımlı Türkiye olacak. Masa birleşenlerinin bu hiç umurunda değil. Masa zaten sofra oldu ya paylaşım derdindeler... Bunu bildiriye bakınca görmekteyiz. Kemal Bey Cumhurbaşkanı olurken diğer parti başkanları da Cumhurbaşkanı yardımcısı oluyorlar. Ne garip…Partinin binde bir oyu var ama o parti başkanı ülke yönetiminde tam ve yüzde yirmi beş oy alanla eşit hakka sahip…Onun izni olmadan hiç önemli karar alınamıyor, kararname yayımlanamıyor. Bu demokratik değerlere uyar mı? Bildirinin on ikinci maddesine bakınca Meral Hanımın nasıl bir baskı ve tezgaha geldiği de açıkça görülmektedir. Bu maddede Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının Cumhurbaşkanının uygun gördüğü zamanda ve tanımlanmış görevler ile Cumhurbaşkanı yardımcılığına atanacağı belirtiliyor. Yani bu kişilerin yardımcı olmaları Kemal Beyin istediği anda ve onun vereceği görevlerle sınırlı olacak. Ne zaman, hangi görevler? Meral Hanımın şartı neydi? Ne oldu? Peki, Kemal Bey protokole uymuyorum dediği zaman ne yapacaklar? Efendim ortaklık bozulur. Bozulsun. Adam seçilmiş bir kere yürütmenin başı. Anayasal yetkileri var. Kemal Bey bunu yapmaz. Kemal Bey hangi verdiği sözde durdu ki… Namusu üzerine söz verdiği halde o sözlerinde bile durmadı. Yani eş kaza bunlar kazanırsa ülkemiz her hali ile kaosta… Milletim oyuna gelme. Ülkemizin, çocuklarımızın geleceği tehlikede… İstikbalimiz Cumhur ittifakında iki mal mülk geri gelir. Pahalılık biter. Zaten pahalılık tüm dünyada var. Yüzyıllık prangaları kırdık. Geriye dönmeyelim. Bu şansı kaybetmeyelim. Bu şans elimizden giderse sırf bağımlı olmakla kalmayacağız. Ülkemizi bölüp bizi paramparça edecekler.