Meram "Meram" olalı…

Dillere destan güzelliği ve özelliği ile türkülere, manilere ve kıssalara konu olan Meram, günümüzde eski özelliklerin yeniden hayata geçirilmesi ve canlandırılması ile hak ettiği konuma gelmeye başladı.
Özündeki samimiyet ve içtenliği hemen hemen her platformda çevresine yansıtan ve Meramlılığını konuşmasıyla, hal hareketleri ve sıcaklığı ile bölge insanına hissetiren Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, belediyecilik anlayışında modern çizgilerin ötesinde eskileri restore edip hayata geçirerek kültür ve değerleri yaşatmasıyla büyük takdir topluyor.
Mustafa başkanın bugün değil önceki dönemlerinde de hayata geçirdiği projelere baktığımızda Konya kültür ve değerlerine bağlı kalarak şehirde kültürün unutulmaması için önemli adımlar attığını görebiliyorum.
Dolayısıyla son proje de Meram’da ziyaretçilerini sabırsızlıkla beklediği bir proje olmuş.
Geçtiğimiz haftanın son günü, yakın zamanda açılışı yapılan ‘Meram Şehir ve Yaşam Kültürü Müzesi Müze Meram’ı, ziyaret ettik. Açıkçası daha önceleri bazı şehirlerde gördüğüm tek odalı bir mekânda sergilenen şehir kültürünü yansıtan ürünlerin yer aldığı bir mekân bekliyordum.
Ancak içine girince olayın rengi değişti. Etnografik içerikli olan bu müze, aynı avlu içerisinde karşılıklı konumlanmış iki geleneksel Konya evi ve arkasındaki bağ arazisinde yer alıyor. Meram’ın yeni tarih ve turizm rotası üzerinde bulunan müzede, Meram insanının tüm yaşam dönemlerine dair hemen hemen her şey var.
Rehber eşliğinde gezdiğimiz müzede, şehrin ve ilçenin kültürel, tarihi zenginliğinin sergilenmesinin yanı sıra içeriği, kapsamı ve etkinlikler gibi detaylar ile mükemmel bir destinasyonda buluyorsunuz kendinizi.
Özellikle Konya dışından gelen misafirlerinizi rahatlıkla götürüp Konya ve Meram kültürünü anlatacağınız harika bir ortam olmuş. Ancak misafirlerinizden önce sizin de gidip görmeniz gerek, emin olun görünce geçmişinize gideceğiniz bir ortamda bulacaksınız kendinizi. Kiminiz “Bu bizim evde de vardı, bunu dedemlerin köy evinde görmüştüm” vs. gibi söylemlerini duyar gibiyim.
Çünkü gideceğiniz bu müze, sadece kendi yaşanmışlıklarınızı size hatırlatmayacak aynı zamanda gelecek nesillere kültürünüzü tarih ve değerlerinizi anlatarak geçmişi geleceğe taşıyacak.
Evlerin içinde bulunan odalara birer isim verilerek o ismin gerekliliği en ince detayına kadar manken figürleriyle anlatılmış.
Meram’da doğmak, Çocuk olmak, Evlenmek, Anne-Baba olmak, Mutfak, Bağ-Bahçe ve Meram’da Mevsimler başlıkları altında ilçe insanının toplumsal törenleri ve kültürünün etnografik malzeme ve canlandırmalarla sergilendiği odalarda kullanılan malzemeler de geçmişten bulunup çıkartılmış özel ürünlerden elde edilmiş.
Tabi müze deyince aklınıza gidip gezip görüp çıkacağınız bir mekân gelmesin. Çünkü bu müzede olay sadece gezip görmekle kalmıyor. Aynı zamanda ziyaretçilerin deneyimlemesi için tandırda ekmek vurma, bağ bozma, şepit açma, Meram sohbetleri ve baranalar gibi etkinlikler de yer alacak. Tabi bunlar her dakika gittiğinizde yapacağınız etkinlikler olmasa da mevsim durumu büyük önem taşıyor. Yani bu tür etkinler için öncelikle müze yetkililerinden bilgi almanız gerekiyor.
Şimdi yazının başlığında da vurguladığım Meram ‘Meram’ olalı vurgusuna geldiğim zaman da şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki geçmiş zamanda Meram’da eşimizi, dostumuzu, misafirimizi götürüp gezdireceğimiz çok kısıtlı alanların olduğunu hatırlatmakta fayda görüyorum. Ancak bugüne baktığımızda Meram’da önemli bir ‘Turizm Destinasyonu’ oluşmuş oldu.
Meram’a gittiğinizde önce sizi Meram Bağı karşılıyor. Ardından Lavanta Bahçesi, Kızlar Kayası, Meram Köprüsü, Tavusbaba, Aydın Çavuş, 80 Binde Devr-i Alem Parkı ve Meram Millet Bahçesi’ne geçiş yapıyorsunuz ancak şimdi de Müze Meram’ın kapılarını açmasıyla bir mekan daha sizleri bekliyor. O nedenle Meram Meram olalı böyle akıcı bir gezi destinasyonunu görmemişti.
Son olarak daha önce bir kaynaktan okuduğum ve notlarım arasında yer alan Evliya Çelebi’nin taltifini paylaşmak istiyorum.
Evliya Çelebi’nin, “Budin serhadinde Peçevi Sirhem Şehrinin kale ardındaki Baruthane Mesiresi, Kırım nim-ceziresinin Sudak bağı, İslambol’un 170 den ziyade bahçe ve gülistanı, Malatya’nın Ispozo’su, Tebriz’in Şah-ı Cihan bağı, bu Konya’nın Meram Mesiresinin yanında birer çemenzar bile değildir” şeklinde tavsif, takdir ve taltif ettiği ünlü Meram bağ ve bahçeleri arasında yer alan köşk ile konaklarda ve Dede Bağı'nda icra edilen musiki meclis ve sohbetleri Konya’nın dillere destan hatıraları arasında yer aldığını unutmamak gerekiyor.
Kalın sağlıcakla.