Mevlana’nın hoş görüsü dünyayı aydınlatıyor

Ramazan ayını yaşadığımız bu günlerde, Mevlana Müzesi hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Müzeyi ziyaret eden yabancı turistler binlerce kilometre öteden sırf Mevlana Hazretlerini ziyaret edebilmek için Konya’ya geldiklerini belirterek, onun hoşgörüsünün ve felsefesinin dünyayı aydınlattığını belirttiler. Dünyanın dört bir yanından ziyaretçi çeken bu manevi merkez, özellikle Uzak Doğu’dan gelen turistlerin büyük ilgisini görüyor. Son günlerde müzeye gelen Çinli turist kafilesi, Mevlana’nın düşüncelerinin Uzak Doğu felsefesiyle birçok ortak noktasının olduğunu vurguladı. Mevlana’nın "Ne olursan ol, yine gel" çağrısı, insanı yargılamayan, herkesi kucaklayan bir felsefenin temelini oluşturuyor. Çinli ekip, “Bu düşünce, Konfüçyanizm, Taoizm ve Budizm gibi Uzak Doğu’nun köklü felsefi öğretileriyle büyük benzerlikler taşıyor. Özellikle hoşgörü, sevgi, tevazu ve içsel yolculuk kavramları, Mevlana’nın öğretisiyle Uzak Doğu düşünce sistemlerini birbirine yaklaştırıyor.” şeklinde konuştular. Çin’de büyük bir düşünce sistemi olan Konfüçyanizm, insanın erdemli bir yaşam sürmesi, topluma faydalı olması ve ahlaki olgunluk kazanması üzerine kuruludur. Çinli ekip, “Mevlana’nın felsefesi de insanın kendini tanıması, geliştirmesi ve ahlaki mükemmelliğe ulaşması üzerine şekillenir. Konfüçyüs’ün 'Kendini geliştirmek, dünyayı geliştirmekle başlar' anlayışı ile Mevlana’nın 'Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım' sözü aynı noktada buluşuyor: İnsan sürekli gelişmeli, değişmeli ve kendini yenilemelidir.” şeklinde iki öğreti arasındaki benzerlikleri değerlendirdi. Çinli ziyaretçiler, Mevlana’nın insan sevgisi ve erdemli yaşam konusundaki düşüncelerinin Konfüçyanizm ile benzerlik gösterdiğini belirterek, Mevlana’nın hoşgörü ve birlik çağrısının bugün de tüm insanlık için önemli bir mesaj olduğunu ifade etti.

DOĞAYLA VE EVRENLE UYUM İÇİNDE OLMAK

Uzak Doğu’nun en eski öğretilerinden biri olan Taoizm’in, insanın doğayla uyum içinde olması gerektiğini savunduğunu dile getiren ve çevirmenler aracılığı ile gazetemize konuşan Çinli misafirler, “Taoist düşüncede hayat bir akış içindedir ve insan bu akışa direnmek yerine onunla uyum içinde hareket etmelidir. Mevlana’nın 'Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır' sözü de bu anlayışla örtüşmektedir. Mevlana, evrenin işleyişine uyum sağlamanın önemini vurgulamış ve insanın kendi iç dünyasıyla barışık olmasının huzura ulaşmadaki en büyük adım olduğunu savunmuştur. Taoizm’deki Wu Wei (akışa bırakma) kavramı ile Mevlana’nın tevekkül ve teslimiyet anlayışı büyük benzerlikler taşımaktadır.” diyerek iki öğreti arasındaki benzerlikleri bizimle paylaştılar.

Uzak Doğu’dan gelen ziyaretçiler, Mevlana’nın öğretilerini kendi kültürlerine çok yakın bulduklarını ifade ederek, “Budizm’de temel amaç, insanın arzulardan kurtularak iç huzura ulaşması ve aydınlanmasıdır. Bu anlayış, Mevlana’nın 'Sen, düşünceden ibaretsin, geri kalan et ve kemiksin. Gül düşünür, gülistan olursun; diken düşünür, dikenlik olursun' sözüyle büyük benzerlik gösterir. Mevlana’nın felsefesi, insanın benliğinden sıyrılması, kibrinden arınması ve içsel bir yolculuğa çıkması gerektiğini vurgular. Tıpkı Budist öğretilerde olduğu gibi, Mevlana’nın düşüncesinde de kişinin kendi içindeki sevgiyi ve merhameti keşfetmesi en önemli adımdır.”dedi. Uzak Doğulu misafir, Çin’de Mevlana’nın düşüncelerinin Budizm’deki içsel yolculuk ve farkındalık anlayışına benzediğini belirterek, Mevlana’nın felsefesinin Doğu ve Batı’yı birbirine bağlayan evrensel bir öğreti olduğunu dile getirdi. Mevlana’nın öğretileri, sadece İslam dünyasında değil, Uzak Doğu’dan Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada etkisini sürdürdüğünü dile getiren Uzak Doğulu ekip, “Onun sevgi, hoşgörü ve insanın kendini keşfetmesi üzerine kurulu düşünceleri, farklı kültürlerde de büyük yankı uyandırıyor. Mevlana’nın öğretilerinin sadece bir din ya da coğrafyayla sınırlı olmadığını, insanlığın ortak değerlerini kapsadığını ifade ederek, Mevlana Müzesi’ni ziyaret etmenin kendileri için büyük bir anlam taşıdığını” dile getirdiler. Çinli ekip, başta Konyalılar olmak üzere tüm İslam coğrafyasının Ramazan ayını tebrik ederek, “Mevlana’nın evrensel öğretisinde, diğer kutsal günlerde buluşmak üzere.” ifadelerini kullandılar.