Muhasebecilere aşıda öncelik sağlanmalıdır

Değerli okurlar, 27.05.2021 tarihli köşe yazımda yeni bir yapılandırmanın geleceğini ve bu yapılandırmanın neleri kapsayacağı ile ilgili çok fazla detaya inmeden sizleri bilgilendirmeye çalışmıştım. Aradan geçen 2 haftalık süre sonunda 08.06.2021 tarihli resmi gazetede 7326 sayılı kanun olarak yayımlanarak yürürlüğe giren yeni yapılandırmamız , 7256 sayılı kanunda borçlarını yapılandıran ama ödeyemeyen vatandaşlarımız için de ikinci bir şans niteliği taşıyacaktır. Başvurular henüz başlamasa da , 7326 sayılı kanununla ilgili detaylı bilgileri maliye bakanlığı ve gelirler idaresi başkanlığı web sayfalarından öğrenebilirsiniz. Borcu olan tüm vatandaşlarımıza ödemelerinde kolaylıklar dileyerek bu haftaki yazıma başlamak istiyorum.
Bildiğiniz üzere aşılama çalışmaları tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızlı bir şekilde devam ediyor. Belirlenen öncelikli gruplara ek olarak belirli dönemlerde yeni gruplar ekleniyor ve o gruptaki insanların da aşılanması sağlanıyor. En yakın tarihe bakacak olursak , Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca Twitter hesabından üniversitede görev yapan öğretim üyelerinin ve üniversite personellerinin aşılanacağını , yaklaşık 1 saat sonra ise müzisyen, film ve dizi prodüksiyon ekiplerinin aşılanacağını duyurmuştu. Buraya kadar her şey normal aslında. Sonuçta açıklanan her grubun yaptıkları meslekten dolayı risk taşıdığı gerçeğini kabul etmek lazım. Daha önce ise basın sektörü ve çalışanlarına, futbolculara, avukatlara öncelik sağlandığını da hatırlatarak, bu süreçte resmen ve bilerek göz ardı edilen ve tabiri caizse kaderine terk edilen bir meslek grubundan bahsetmek istiyorum. Bu meslek grubu mükellef ile devlet arasında köprü oluşturan, gönderdiği beyannameler ve bildirgelerle devlete vergi akışını sağlayan, güncel mevzuatın sürekli yenilenmesi veya değişmesi sonucu kafasını işten bir türlü kaldıramayan, hemen hemen hiç bir isteği maliye ve gelir idaresi başkanlığı tarafından yerine getirilmeyen, virüse yakalansa dahi tüm beyannameleri için sadece raporlu olduğu süre kadar güç bela izin alabilen ve hatta hastalıktan ölse dahi sorumluluğu asla bitmeyen bir meslek grubu olan “ Mali Müşavirler ve Muhasebeciler “ den başkası değil. Mesleği bilmeyenler okurlarımız “ Bu kadar da abartılacak ne var ki “ diyebilirler. Hoş, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’nun muhasebeci ve mali müşavirleri kastederek özellikle sokağa çıkma kısıtlamalarında kullanmış olduğu cümleleri düşününce devlet erkanının bile bu kadar uzak kaldığı bir meslek grubunu, vatandaşın yakından tanımasının pek de mümkün olmadığını düşünüyorum. Dışarıdan bakıldığı zaman risksiz bir meslek grubu olarak görünen bu meslek grubunun salgın hastalık başladığından beri yüzlerce kayıp vermiş olması da emin olun tesadüf değil. Neden mi? Çünkü hayatın her alanında aktif şekilde faaliyet gösteren muhasebeciler, sadece resmi kurumlarla kalmayıp mükellefleriyle de sürekli görüşmek durumundalar. Toplanan evrakların tek tek işlenmesi sürecinde temas edilen her bir faturada bulaş riskiyle de karşı karşıya kaldılar. Ve yine kamudaki esnek çalışma saatlerinden dolayı yoğunluğun artması sebebiyle de her defasında kalabalık içinde bulunmak zorunda bırakıldılar. Asıl önemli nokta ise yapılan her işlemin belirlenen süre içerisinde sonuçlandırılması istenildi. Yani pandemi sürecinde bile bırakın maddi desteği, manevi olarak bile muhasebeci ve mali müşavirler için gerekli esneklik maalesef sağlanmadı. Yazımın içinde özellikle vurguladığım “bilerek göz ardı edilen“ cümlesini ise TÜRMOB’un defalarca yaptığı girişimlerin olumsuz sonuçlanmasıyla ilişkilendirmek istiyorum. Basın açıklamalarıyla, canlı yayın katılımlarıyla ve dilekçelerle meslek mensuplarının sesi olmaya çalışan TÜRMOB’un bu çabası maalesef yeterli olmadı ve gelinen noktada hala “Mali Müşavir, Muhasebeci ve Sektör Çalışanları“ için aşı için bile öncelik sağlanamadı.
Sözün özü değerli okurlar ülkenin temel gelir kaynağı olan vergilerin, tahakkuku ve tahsili noktasında gece gündüz çaba gösteren muhasebecilerin canı, maalesef bir müzisyen ya da dizi oyuncusundan daha kıymetsiz bir noktada görüldü. Umarım bir sonraki aşı için öncelikli grupta bu geç kalınmışlık telafi edilir ve bu haksızlığa gerekli merciler “dur“ deme cesaretini gösterebilirler. Kalın sağlıcakla.

Saygılarımla