Mülteci Krizi
Mülteci Krizi- Fatih ARSLANPINAR- Yeni Meram Gazetesi
"Devlet Aklı" diye bir kavram vardır kıymetli okurlar... Kişisel menfaatlerin, çıkarların, ilişkilerin çok üstünde bir kavram. Minimalist bir hata payı ile, farklı konjektürlerin içerisinde ülkenin dört bir tarafından alınan malumatlarla şekillenen, devletin akıbetinin ebed müddet olmasını hedef alan bir kavram...
Son zamanlarda gündeme getirilen; Mülteciler kalacak mı? Gidecek mi? Sorularında resmi açıklamalarda bir çarpıklık söz konusu. Yani ortada henüz net bir gerçeklik söz konusu değil. Naçizane vatandaşlardan ve ülkenin dört bir tarafından aldığım malumatlar doğrultusunda, eksileriyle, artılarıyla bu konuyu değerlendirmek isterim.
Mülteciler Kalsın Ülkenin Buna İhtiyacı Var İhtiyacı!
Mülteciler geldiğinden beri yani taktribi olarak 2010-2012'li yıllardan beri ucuz işçi kaynağı olarak görüldüler. "Yahu ülkede ara eleman kalmadı" diyenler vardı ki bu açığı mülteciler kapattı. Sigortasız bir şekilde yövmiye usulü çalıştırılan mülteciler iş verenlerin vazgeçilmezi haline geldi.
Tekstilden otomotive, tarımdan hayvancılığa kadar her alanda iş sahibi oldular. Şimdi bir güruh şunu söyleyecek; "Benim Çocuğum işsiz kardeşim iş bulamıyor. Dağdan gelip bağdakini kovuyorlar." Yanlış! Sen çocuğunu çoban yapmadığın için o mülteci çoban oldu. Sen çocuğun fabrikada çalışmasın, okusun devlete girsin dediğin için o mülteci fabrikada iş buldu. Sen ara elaman olmasın mühendis olsun dediğin için ara eleman mülteci oldu.
Bunun sebebini daha önce anlattım ama bir özet geçmek isterim; Sen ticaretle uğraştın kriz gördün, battın çıktın gördün ki devlette çalışan takır takır aldı maaşını. Sende çocuğunu devlete girmesi için yetiştirdin. Öyleki mühendis oğlunuz bile KPSS sınavına zorlar oldunuz. Sonra ne mi oldu? Askeri ücretle devletten gelen parayla ev araba alınmaz dediniz. Ticaretten uzaklaştırdınız gençleri...
Mültecilerin kozmopolit bir yapı oluşturması da devlette çeşitliliği sağlamak adına son derece önemli. Farklı kültürler ile harmanlaşmak, tanımak, yaşamak insanın dünya görüşüne büyük bir katkı sağladığı da bir farklı artı...
Ne işi var kardeşim bunların, dönsün herkes kendi evine!
Sokağa çıkmaya korkar olduk. Hırçınlık, taciz arttı. "Güven olmaz bu mültecilere; bugün kendi devletini satan yarın bizi de satar" diyenlerde haklı. Arap kültürü ile büyük bir zıtlık yaşadığımız doğru. Temizlik alışkanlığımızın çok farklı olduğu da doğru. Belki en önemlisi Arap kültüründen gelen mültecilerin asimile olmayışı, kendi kültürünü benimseyip kaybetmediği de doğru.
Kültüre ek birde ekonomik olarak yaşadığımız buhran havaları. Mültecileri barındırmaya artık yeterli değil. Ülkenin ekonomik gidişatının bir istihare döneminde olduğu zamanda mültecilere bir para akışının sağlanması ülke ekonomisini daha da zorlayacaktır.
Tabi burda birde doğru bilinen yanlışlar var! "Yok mülteciler devletten şöyle maaş alıyor. AB'den bu kadar maaş alıyor." Doğru olmayan bu yalanların önüne arkasına bakmak gerekiyor. Merak edenler için bir gün bulunduğunuz ilçenin kaymakamlığına giderek verilen yardımların ne olduğunu, vakıf müdürlüklerinden öğrenebilirsiniz.
Peki Devlet Aklı Ne Söyleyecek...
Bizim 80 milyon nüfusumuzun hepsi siyasetçi olduğu için... Herkesin bu konu hakkında bir fikri, düşüncesi mutlaka var. Gönderin gitsinler... Giderlerse önlerine set vuracaklar vs. Başta bahsettiğim devlet aklı, tüm algoritmalarla genel konjektüre bakarak bir sonuca mutlaka varacaktır. Yeterki devlet ve millet ebed müddet olsun.
Kalın Sağlıcakla...
-
Bayram SÜREKLİ2022-05-07 10:46:12Kalemine yüreğine sağlık kardeşim. Senin gibi genç bir kardeşimizden bu satırları okumak çok güzel tebrik ediyorum...