MÜSTEKBİR VE AKIBET

Fıtratında mevcut insanın Adalet; ancak
Sarınca beynini kibri; fıtrattan çıkacak
Kibir edebi bitirir hırsı getirir; sanır ki uçacak
Bele bağlanan taştır kibir; yere çakacak
İtibardan yoksun olacak; lanetle anılacak
Şanı şöhreti kalmayacak; zira kimliği alçak

Hırsın menzili seraptır; yaklaştıkça uzaklaşır
Muharris helaldan uzaklaşır; harama bulaşır
Doyumsuzdur çaldıkça çalar; bir de hırçınlaşır
Kirlenir kanı damarında dolaşır; soysuzlaşır
Adaletten-merhametten kopar; Hak'la savaşır
Gün gelir tecelli eder Adalet; ayağına dolaşır

Düşmandır huzura; tuzak üstüne tuzak kurar
Kardeşi kardeşe düşman yapar; fitneyi yayar
Üretmez ancak tüketir; beklenmez yarar
Vefası yok vatana; varsa çıkarı vatanı satar
Vicdansızdır; mazlumu sömürür alemi yakar
Kibri boyunu aşar tahtı yakılır hakikati anlar

Müstekbirin sıfatı kibir; sermayesi yalandır
Suçu ayyuka çıksa da; yüzü kızarmıyandır
Vampirdir kanla beslense de doymayandır
Müstekbirden dost olmaz; vefası olmayandır
Hilesi saklı içinde; kanma! rehberi şeytandır
Bekası yoktur; akıbet perişan-sonu hüsrandır

İşte müstakbirden küçük bir kesit; onu tanı
Aldanma! sözüne-yüzüne; cezbeder insanı
Dini-ırkı-dili fark etmez; kibirdir ortakt yanı
Gaflete düşme! dönüşü yok geçirme zamanı
Mazlumun kanında tepişir; dondurur kanı
Müstekbir münafıktan sayılır; yoktur imanı