Konya
°C
Yeni Meram

NASIL HADİS İNKARCISI OLUNUR?

NASIL HADİS İNKARCISI OLUNUR?- Arif KÖSE- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
12.02.2021 01:37
11.02.2021 15:40
0
7075
ABONE OL
Ülkemizde meşhur hadis inkârcıları var biliyorsunuz, Mustafalar Mehmetler bu konuda aldı başını gitti. Bu konuyla ilgili düşüncemi her zaman söyledim. Açın bakın Ey Kavmim dergisini, “Esas hedefleri Kur’an-ı Kerim’dir. Hadisleri itibarsızlaştırınca Kur’an savunmasız kalacak ve Kur’an’ı tahrif edecekler” dedim. Nitekim bunu gördük de. Ama milletimizin içinde bu inkârcılık saçmalığı hala yayılıyor. Kimi bu ihanetin bayrağını taşırken kimi, hadis inkârcısı olduğunun farkında bile değil. Bir hadis duydukları zaman mekanizma şöyle işliyor: Kur’an’a bak, aklına mantığına sor, toplumun büyük çoğunluğuna kulak ver. Kur’an’da o hadise benzer bir ayet bilmiyorsa, mantığı kabul etmiyorsa, toplumda da o hadis pek duyulmamışsa, inkâr et gitsin. Kardeşim sen kaç ayet biliyorsun, hadisler Kur’an’ın açıklayıcısıdır, Kur’an hadislerin açıklayıcısı değildir. Bir hadiste duyduğunuz bilgiyi ayetlerde bulamamanız çok normal. Kur’an’da “namaz kılın, zekât verin” der ama nasılını açıklamaz. Biz bu emirlerin uygulama şekillerini hadislerde buluruz. Camiü’s-Sağir var, el-Metalib Ul-Aliye var, var da var sen kaç hadis kitabı biliyorsun ve okudun, senin kafanın içindeki o iki küçük çarkla fıkıh mı okudun ki daha önce içtihat mı yaptın ki hadisleri kendi mantığınla elekten geçiriyorsun? Ne saçma devirde yaşıyoruz ya Rabbi. Google artık kutsal bilgi kaynağımız oldu. Adamın elinde bir tane Buhari yok, soruşturacağı hadisi hemen Google’a yazıp bakıyor ve o kıt aklıyla Google’dan emdiği bilgilerle hadis inkârında bulunuyor. Geçenlerde bir arkadaşımızın yazısını okudum. Malum aşı ile dinin bağdaştırılamayacağını söylüyordu. Aslında buradaki esas sorun “yazarlık” kavramında. Görünürde yazarlık yapan hatta TV programı yapan insanların, özelde çürütemeyecekleri ve kendi görüşlerine muhalif bir dini konuda muhataplarına nasıl derhal hakaretlerde bulunduklarını, aşağılamaya kalktıklarını biliyoruz. Yazarlık okuyucuya bir şeyler verebilmektir, okurun ufkunu açabilmektir. Unvanına “araştırmacı-yazar” yazmakla yazar olunmuyor. Toplumun genel kabulüne uygun yazılar yazmakla da yazar olunmaz. Çoğu arkadaşımızın yazılarını okuduğumuzda akşam televizyonda izlediğimiz konuların aynen işlendiğini, genel kabule asla karşı gelmediklerini görüyoruz. E bunun için senin yazı yazmana gerek yok ki arkadaşım, zaten senin yazdıklarının aynısını hatta daha fazlasını ulusal kanallarda söylüyorlar. Sen fikir çeşitliliği sunmazsan, karşı görüşleri ortaya serip delillerle onları çürütmezsen, ihtimalleri göz önünde bulundurmazsan, senin yazarlık yapmana kimsenin ihtiyacı yoktur. Konumuza dönelim. Bu arkadaşımız aşı ile din olgusunun bir araya getirilmesinden rahatsız olmuş ve “buna gerek olmadığını” yazmış. Bu şu demek: Hayatımızda dinin girmediği, girmemesi gereken, boşlukta bırakılmış bölgeler vardır. Bu asla kabul edilemez. Basit bir örnek: “Haramla tedavi olunmaz” buyurmuş Peygamberimiz. "Allah ümmetimin şifasını, onlara haram kıldığı şeylerde yaratmamıştır." (Ebu Davud, Tirmizi, İbn Mace, Ahmed b. Hanbel). Bu durumda içeriğinde haram olan bir maddenin kullanıldığı aşı da kesin tedavi sebebi değilse asla kullanılamaz. Bak, din tedaviye karıştı. Dinin, hayatımızda karışmadığı bir kare bulamazsınız. Din hakkında konuşmak hiç ucuz değildir. Hakkında konuştuğunuz konuyu etraflıca araştırmış olmanız, karşı görüşleri bütünüyle bilmeniz, karşıtmış gibi görünen hadis ve ayetleri tevil ve tevhid etmeniz, alimlerin bu konulardaki görüşlerine başvurmanız gerekir. Sizin mantığınıza yatmasa da inkâr edip hadis inkarcısı olsanız da hastalık bulaşmaz. Bunu ben demiyorum, Allah Resulü söylüyor. “Hastalığın bulaşması yoktur, kuşlarda uğursuzluk yoktur, baykuş ve ukey (ötmesi ve konmasında) uğursuzluk yoktur”. (İbn Mace, Ebu Abdillah Muhammed b. Yezid Mace el-Kazvini, es-Sünen, tahk.: Halil Me’mun Şiha, Daru’l Ma’rife, Beyrut 1996, Sünne 10; Tıb 43) Sizin mantığınız dinde delil değildir ve yazarlık yapmak zorunda da değilsiniz. İnsanların aklını bulandırıyorsunuz, vebalini ödeyemezsiniz. Benden söylemesi. Bildiğiniz konuda konuşmamak nasıl sakıncalıysa bilmediğiniz konuda konuşmak da aynı şekildedir.
HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.