OECD Demokrasiyi Güçlendirmek için Güven Oluşturmak (2)
OECD Demokrasiyi Güçlendirmek için Güven Oluşturmak (2)- Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi
Birçok ülkede, kamu hizmeti sunumundan duyulan memnuniyete kıyasla birçok devlet kurumuna duyulan güvenin daha düşük seviyelerde olması gibi bir paradoks söz konusudur. Daha ayrıntılı düzeyde, yargı, polis, kamu hizmeti ve yerel yönetimler, ulusal hükümetler, seçilmiş yetkililer, siyasi partiler, parlamentolar ve kongrelerden daha fazla güven telkin etme eğilimindedir.
Bu durum önemli bir soruyu gündeme getirmektedir: Hükümetler vatandaşlarla daha iyi nasıl bağlantı kurabilir ve güveni nasıl güçlendirebilir?
Demokrasiyi diğer yönetim biçimlerinden ayıran temel faktörlerden biri, karar alma süreçlerinde temsil için eşit fırsatların sunulmasıdır. OECD ülkelerindeki pek çok kişi politika oluşturma süreçlerine eşit erişimin beklentilerinin gerisinde kaldığını düşünmektedir.
Örneğin anket sonuçları, hükümetlerin vatandaşların endişelerine yanıt verme konusunda daha iyisini yapabileceğini göstermektedir. Ülkeler genelinde ortalama olarak her on katılımcıdan sadece dördü, hükümetlerinin halkın taleplerine yanıt olarak kötü performans gösteren bir hizmeti iyileştireceğini, yenilikçi bir fikri uygulayacağını veya ulusal bir politikayı değiştireceğini söylüyor. Daha açık siyasi süreçler göz önünde bulundurulduğunda ise vatandaşların yaklaşık üçte biri ülkelerindeki siyasi sistemin kendilerine söz hakkı tanıdığını belirtiyor.
Kamuoyunun hükümetin dürüstlüğüne ilişkin algısı da bir sorun teşkil etmektedir. Katılımcıların yarısından biraz azı, ülkeler genelinde ortalama olarak, üst düzey bir siyasi yetkilinin iyi maaşlı bir özel sektör işi teklifi karşılığında siyasi bir iyilik yapacağını düşünürken, yaklaşık üçte biri de bir devlet memurunun bir hizmete erişimi hızlandırmak karşılığında para kabul edeceğini tahmin etmektedir.
Fırsatlara ve söz hakkına daha az (gerçek veya algılanan) erişimi olan dezavantajlı grupların hükümete güven düzeyleri daha düşüktür. Gençler, kadınlar, düşük gelirle yaşayanlar, düşük eğitim seviyesine sahip olanlar ve kendilerini mali açıdan güvensiz hissedenler sürekli olarak hükümete daha düşük düzeyde güven duyduklarını belirtmektedir. Siyasi kutuplaşma da güvenle ilişkilidir; görevdeki hükümete oy vermeyenlerin hükümete güvenme olasılığı çok daha düşüktür. Ülkeler genelinde, demokratik yönetimin bazıları için iyi işlediği, ancak herkes için yeterince iyi işlemediği yönünde bir algı vardır.
Demokratik hükümetler bugün ilave zorluklarla karşı karşıyadır. Partizanlık ile hükümete güven arasındaki yüksek korelasyon, kutuplaşmanın hükümetlerin etkin bir şekilde hizmet sunma kabiliyetini etkileyebileceğini göstermektedir. Haber medyasına yönelik şüphecilik, demokrasinin önemli bir bileşeni olan güvenilir bilgiye erişimin bugün bir güvensizlik unsuru olduğunu göstermektedir. Vatandaşların yaklaşık yarısı hükümetlerin iklim değişikliğini azaltmak için daha fazlasını yapması gerektiğini düşünürken, üçte birinden biraz fazlası ülkelerin iklim değişikliğine katkılarını azaltmada gerçekten başarılı olacaklarından emin.
Ülkeler arasındaki farklılıklara rağmen bu analiz, OECD hükümetlerinin güveni güçlendirmeleri, demokrasiyi pekiştirmeleri ve eşitsizlikleri azaltmaya yeniden başlamaları için ortak bir gündem de sunmaktadır. Bu rapor, bu hedeflerin birlikte hedeflenmesi gerektiğini öne sürmektedir. Hükümetler sadece politikaların sonuçlarına odaklanamazlar, aynı zamanda süreçlere de- özellikle de hükümetler demokratik kurumları ve normları sağlam tutmak istediklerinde odaklanmalıdırlar.
Vatandaşlarının artan beklentilerini karşılamak için OECD hükümetlerinin, tüm insanlara seslerini duyurabilecekleri ve bu seslere yanıt verebilecekleri mekanizmaları geliştirmeye yatırım yapmaları gerekecektir. Dürüstlüğü artırmaları ve haksız nüfuzla mücadele etmeleri, iklim değişikliği gibi uzun vadeli zorlukları inandırıcı bir şekilde ele almaları, reformların farklı sosyoekonomik gruplar üzerindeki etkilerini değerlendirmeleri ve iletmeleri, bilgi ekosistemleri için daha iyi yönetişim modelleri geliştirmeleri ve hükümet performansının daha geniş değerlendirmelerinin bir parçası olarak kurumlara olan kamu güvenini düzenli olarak izlemeleri gerekecektir.
(https://www.oecd-ilibrary.org/governance/building-trust-to-reinforce-democracy_b407f99c-en)
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.