■ Hizmet evlerine yollar açıktır. Hizmetini iyi yapanlara şükranlarımız var.(Mevlana)
***
Komşu il Aksaray’dan ( geçmişte Konya Aksaray denilirdi) haberler var; üstüne üstlük Anadolu Ajansı mahreçli;
Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı AA muhabirine yaptığı açıklamada, seçim vaatlerinden birinin caddelere siyasiler ile önemli şahsiyetlerin isimlerinin verilmesi olduğunu anımsatarak bu sözü yerine getirdiklerini söyledi ve devam etti;
“Yollarımıza Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ismini verdik. Ayrıca rahmetli Erbakan Hocamızın da ismini verdik. Kendisinin Aksaray’a çok fazla katkısı var. Aksarayımıza önemli katkıları bulunan, bir dönem milletvekilliği yapmış büyüklerimizin isimlerini de cadde ve sokaklara verdik. Amacımız onları hayır ile yad etmektir.”.
…
Bu haberi okuyunca Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı’ya “aferin!” dedim! Neden mi, işte şunun için;
Beyhekim sağlık yerleşkesinin yaşama geçmesinde büyük emeği olan Konya’nın Haydar Ağası merhum Haydar Koyuncu adının verilmesi gerekir. Bu onun yerden göğe kadar hakkıdır ve anasının ak sütü kadar helaldir. Bu bir..İkincisi de bir birime yada sokağa eski sağlık Müdürü merhum Mustafa Akın adı verilmelidir. Yerleşke için az mı Ankara’ya gitti geldi, taban eskitti…
Siz bunlara vefa göstermezseniz, yarın sizler de unutulur gidersiniz. Bir yazıda vefa duygusunu dile getirmemize karşın sonuç çıkmadı. Bir vesile ile Selçuklu Belediye Başkanı İbrahim Uğur Altay’la bir yemek de yan yana geldik. ( Çalışmalarını beğeni ile izliyorum, halkın yanında bir Başkan. Bu bağlamda, halkla ilişkilerin somut güzel örneklerini veriyor) konuyu açtım. Dedi ki;
“ Ad vermeyle ilgili sorumluluk Büyük Şehir Belediyelerinin görev alanıdır.”
Ben de topu alıyor, pası Büyükşehir Belediyesine atıyorum. Kadim dostum Tahir Akyürek Başkan duyarlıdır, konuya sıcak yaklaşacağı kansındayım. Galip Marlalı
( terfi etti, hakkıdır, kutladık) yazılarımızdan Başkanı haberli ederse- ki, eder, görevini tam olarak yerine getiren bir meslektaşımız- sorunun çözümüne ivme kazandırılacağını umuyorum. Aksaray Belediye Başkanı Haluk Şahin yapıyor da Bizim Tahir Başkan neden ötelesin ki…
…
Vefa; özellik, duygu, hatta toplumsal bir ilkedir. Vefa kıymet bilmek, değer vermek, vefa kadirşinaslık, bağlılıktır.
■ Vefa nedir? Vefa arkanda bıraktığını giderken yaktığını yabana atmamandır. Vefa; dostluğun asaletine dua sonrası verilen sözlere hayallere ihanet katmamandır. Vefa ötelerin sonsuz mükâfatı karşısında cehennemi hafife almamak ulvi güzellikleri dünyaya satmamaktır.(Mevlana)
■ Dime kim yârda yok cevr ü cefâdan gayrı
Ne dilersen bulunur mihr ü vefâdan gayrı.
“Kalb-i münkesîrim yoktur bana devâ yârdan gayrı,
Görmedim mihr-ü vefâ âlemde ahû-zârdan gayrı. (Necati)
. Vefa konusunda, toplumsal ve bireysel anlamda duyarlı olduğumuz söylenemez. Kötülük iz bırakır gider, iyilik tez unutulur.
Konu vefa olunca, Hz. Mevlana’nın Mesnevi’sinde kuyumcu titizliğiyle işlediği olgudan seçtiğim özdeyiş nitelikli söylemleri aktarmak isterim;
■ Allah’a verdiğin söze vefa edersen, Allah da kereminden senin ahdini korur.
■ “Ahdime vefa edin” sözüne kulak ver de sevgiliden “Ahdinize vefa edeyim” vaadi gelsin.
■ Ahidlere vefa etmek, akılla olur.
■ Şeytan gibi hasetçi değilsen dâva kapısını bırak da vefa kapısına gel!
■ Ahdi bozmak, ahmaklıktandır. Yeminine vefa etmek ve yemininde durmaksa, temiz kişinin işidir.
■ Sadece şükür ehliyle vefa sahiplerinin elde ettikleri kaybolmaz. Çünkü talih, onların peşinden gelir.
…
Hep “vefa” der, dururuz. Her yerde her zaman “vefa” ararız. Bulmak mı? Çok zor.
“Belkiler yüklü” özlemin serzenişidir bu.
Toplumsal anlamda olsun, bireysel anlamda olsun sürekli vefaya karşı bir “susuzluk” ve açlık içinde yaşarız.
…
Ünlü Divan şairimiz 1417’de Halep’te derisi yüzülerek öldürülen Nedim, yine ünlü divan şairimiz Fuzuli “vefa ve vefasızlığı “ en içten biçimde şiirleştirmişlerdir;
■ Gerçek hadîs imiş bu ki hûbun vefası yoh! (Nedim).
Burada geçen “hadis” sözcüğünün sözlük anlamı “doğru, gerçek” demektir. Hûb ise Arapçada imkânsız aşk anlamındadır. Burada “gerçek aşka” vurgu yapılmaktadır;
Demek ki, gerçek aşk’ın vefası yokmuş.
…
Toplum vefasız, birey vefasız! Oysa vefa, bireyler ve toplumun soylu niteliğidir.
Ziya Paşa da yakınmaktadır;
“vefasızın elinden bade içilmez.”
Sözlükler vefa için diyor ki;
“Sözünü tutma, borcuna sadık olma!”
Açılımı; bir şeyin karşılığı olarak verilen/ödenen anlamındadır. Verilen bir sözdür ve bu sözü yerine getirmek ‘vefa’dır. Aynı kökten türeyen sözcükler gelince; örneğin, fiyat. “Bir şeyin karşılığında ödenen” demek ve anlamı da aynıdır. Diğeri de ‘ifa’dır. Verilmiş bir sözü, dillendirilmiş bir vaadi yerine getirmektir. Sonuncusu “vefat” sözcüğüdür. Verilmiş sözü yerine getirmek. Bir şeyin ödenen bedeli ki, yaşamın fiyatı da doğa yasa gereği ‘vefat’tır. Kuşkusuz “Allah’a bir can borcum var” deyişi bu anlamdan kaynaklanmaktadır.
■ Ayağa kalkacaksan, hizmet için kalk!
(Hacı Bektaş Veli)
Organ nakli mucidi Prof. Haberal ben yüce Allah’ın işine karışmam
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.