Önemli bir sürece giriyoruz

Aylardır verilen korona savaşı artık yerini normalleşmeye bırakırken hafta sonu kaldırılan sokak kısıtlamasının ardından büyük çoğunluk kendini doğaya bıraktı. Parklar, bahçeler ve piknik alanlarında yaşanan yoğunluk da gözlerden kaçmadı.  Kimi yerde sosyal mesafeye uyulurken kimi yerde ise açık hava gerekçesiyle saflar normal seyirde kendini gösterdi. 1 Haziran itibari ile başlayan normalleşme sürecinin ardından geçen bir hafta içinde esnaf dükkânını açtı, vatandaş ihtiyacını karşıladı, sanayici - üretici normal seyrine kurallar doğrultusunda dönmüş oldu. Aylardır oluşan açığı kapatmak için her zamankinden daha çok özveri ve mücadele başlamış oldu. Hafta sonu pazarlardaki yoğunluk pazarcı esnaflarını sevindirdi ama bazı ürünlerdeki artış vatandaşın canını sıkmaya yetti. Yine de her ne olursa olsun evlerde geçen zamanın acısı çıkartılırcasına yaşanan hareketlilik herkesi mutlu etmeyi başardı diyebilirim. Bundan sonra çok daha önemli bir sürece giriyoruz. Tüm dünyada kontrollü bir şekilde başlayan normalleşme sonrası, her ülke kaybettiklerini telafi etmek için savaşlar verecek. Hem üretimi ile hem yatırımı ile bir ön sıraya geçmek için mücadelesini gösterecek. Devletlerin vatandaşlarına sundukları imkânlardan tutun da ticaret pazarlarındaki yatırımcı kapma savaşlarına kadar her şey daha yüksek bir hızla seyredecek. Bu seyir içinde bizim ülke olarak hem iç pazarda hem dış pazarda söz sahibi olmak için her zamankinden daha iyi olmak zorunluluğumuz var. Sanayimiz, tarımımız, hayvancılığımız, sağlığımız ve turizmimiz ile dünya pazarlarında yer alıp eskisinden çok daha iyi köşeler tutmamız gerekiyor. Bu konuda hükumetin ve iş dünyasının ortak paylaşımları söz konusu ve bu gelecek adına büyük önem arz ediyor. Çünkü bu paylaşımın neticesi eminim ki, KOBİ'lerden küçük esnaflara kadar yansıyacaktır. Çok iyi değerlendireceğimiz normalleşme süreci ticaretimize artı avantaj sağlayacaktır. Elbette kurum kuruluşlar ve esnaf odaları "El birliği ile neler yapılır"ı oturup tartıştı ve konuştu. Artık icraat zamanı ve bunun için de önemli kredi destekleri sunulmaya başlandı. Artık kaybedilecek zaman yok. Sanayici eski üretim potansiyelinin üzerine çıkacak ve bir zamanlar yer almadığı pazarlarda baş göstermeye başlayarak üretimini daha geniş alanlara pazarlayacaktır. Aynı düzeyde tarımda da sağlık avantajı kullanılarak birçok ülkeye ürünler gönderilecektir. Turizmde durum çok daha farklı bir seyirde ilerlediğini görmek mümkün. Birçok ülkenin tatil planlamasında 'Türkiye önceliği' göstermesi bunun işareti olsa gerek. Kısaca özetlemek gerekirse; inşallah her şey eskisinden çok daha iyi olacak. Yeter ki ülke olarak birliği beraberliği elden bırakmayıp değerlerimize sahip çıkalım. Siyasi çekişmeler uğruna geleceğimizi kurban etmeyelim. Kalın sağlıcakla …