PARTİZANLIK

Partizanlığın piyasaya zararı var mı desem yalan olmaz var. Yüce Türk ulusunun köklü sorunlarına çözüm bulunmakta maalesef geç kalındığı da bir gerçektir.
Yaşımdan dolayı siyaseti uzun yıllar içinde takip ederim. Siyasetin ince noktalarını bilirim. Siyaset sanıldığı kadar kolay değil. Siyasete giren insan siyaseti bırakması çok zor.
Önümüzde bunca yapılacak işimiz varken yine particilik başladı. Particilik başlayınca da işler durdu, duracak! Çünkü parti demek, partizanlık demektir. Partizan zihniyetle yurt sorunları halledilmez, halledilmemiştir, ancak partinin çekişmesi olur. Bunları gördük, denedik.
Artık çoğunluk, partizanların yurt sorunlarına eğileceğine inanmıyor. Doğru söz olsa bile “partisi içindir” kanaatini izhar ediyorlar. Vatandaşlar şimdiden kendi yargı ve tahminlerini yürütüyorlar. Bu durumdan da bir nevi karamsarlık doğuyor. Bu karamsarlıktan doğan kötü yorumlar arasına yabancı sözleri de karışıyor.
“Kurt dumanlı günü sever” atasözünü unutmaktan, birer bahane uydurup yine birbirimizin arasını açacağız. Halkın önünde görünenler partizanlık ederlerse, halk da onları izlemekte ısrar eder. Bu tutum ve davranışlar da dumanlı hava olur, oluyor.
Bizi ayırmak, bölüp parçalamak ya da bir çıkar koparmak peşinde koşan yabancılar her şeyden önce partizanlıktan faydalanıyor. İstedikleri lafları kafalarımıza yerleştiriyorlar. Biz de birbirimize partimizi kabul ettirelim derken, yabancıların işlerini kolaylaştırmış oluyoruz.
Kendimize düşmanlık ettiğimizden haberimiz olsa, kendi kendimize ne yaptığımızı bilsek, nereye vardığımızı görsek, partizanlığı kapımıza yanaştırmayız.
Güzel sözlerden;
Adalet mülkün temelidir.
(HZ.ÖMER)
Bütün yargılamalar ilahi mahkemenin sönük bir taklididir.
(ALİYA İZZET BEGOVİÇ)
Hiçbir fazilet adalet kadar büyük olamaz.
(J.ADDISON)