Ramazan, her yıl geriye geriye doğru gider, başka anlatımla her yıl ramazan bir öncekine göre 10 gün önce başlar. Bunu şöyle okumak da olanaklıdır; Mayıs’ın serinimsi ramazanını 2018 yılında yaşayacağız. Bir ilginç saptama ve hesaplama daha; Ramazan, 35 yılda tekrar aynı aya rastlayacak; 18 yaşında olanlar 53, 48 yaşında olanlar ise 83 yaşına geldiklerinde Ramazan’ı Ağustos ayında yaşayacaklar.
Ramazan, barış, kardeşlik, mutluluk, bereket, esenlik ve eşitlik ayıdır. Ramazan, yanmak demektir; Ramaz sözcüğü güneşin sıcaklığının şiddetinden kızmasıdır ki, böylesi kızgın yere “ramda” denir. Ramazan, “ramda” mastarından “yanmak” anlamındadır; Kızgın yerde yalınayak yürümekle yanmaktır.
■ Bu aya Ramazan denmesinin bir nedeni de günahları yaktığıdır. açlık- susuzluktan ıstırap çekilir, oruç hararetinden günahlar yakılır. Bu ayda oruç tutan ve tövbe edenlerin günahları
yanar, yok olur.
■ Ramazan, yağmur da demektir. Yaz sonu ve güz mevsimi başında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur anlamına gelen “Ramadiyu” mastarından gelir. Yeryüzünü yıkadığı gibi şehr-i ehl-i imanı günahlardan yıkayıp kalplerini temizlediğinden böyle adlandırılmıştır (Elmalılı Hamdi Yazır)
Ramazan’ın Allah’ın adlarından biri olduğuna da vurgu yapılmıştır;
■ Sadece ‘Ramazan’ demeyiniz. Allah-ü Teala nasıl şehr-i Ramazan (Ramazan ayı) demiş ise siz de öyle deyiniz.
■Mübarek Ramazan ayı, çok onurludur. Bu ayda yapılan, nafile namaz, zikir, sadaka ve tüm ibadetlere verilen sevap, başka aylarda yapılanların yetmiş farzı gibidir. Bir oruçluya iftar verenin günahları affolur.Cehennemden azat olur. O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz. Emri altında bulunanların, işlerini hafifleten, ibadet etmelerine kolaylık gösteren âmirler de affolur, Cehennemden azat olur. Ramazan ayında Resulullah, esirleri azat eder, her istenilen şeyi verirdi. Bu ayda ibadet ve iyi iş yapabilenlere, bütün sene bu işleri yapmak nasip olur. (Hz. İmam-ı Rabbani)
■ Bir kimse, Ramazan ayında oruç tutmayı farz ve görev bilir sevabını, Allahü teâlâdan beklerse, geçmiş günahları affolur (Buhari)
■ Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise, Cehennemden kurtuluştur.
■ Cennette Reyyân denilen bir kapı vardır. Oradan oruçlular girer. Oruçlular girdiler mi artık kapanır, kimse oradan giremez.
***
■ Ramazan günü Koca Ragıp Paşa’nın konağında yapılan sohbet esnasında Ragıp Paşa Şair Haşmet’e sormuş;
– Senin de borcun var mı Haşmet?’
Şair Haşmet, III. Mustafa’nın veziri Koca Ragıp Paşanın sorusuna yanıt verir;
– Evet efendim, mahalle bakkalına bin kuruş, kasaba beş yüz kuruş borcum var!
Ragıp Paşa anlaşılmadığını düşünerek açıklamayla birlikte soruyu yineler;
– Oruç borcun var mı, onu soruyorum!
Şair Haşmet’in yanıtı ince bir kıssadır;
– Paşam! Oruç borcunu Allah sorar; sizin soracağınız sadece kul borcudur.
■ Bir gün Naim Hoca`ya sormuşlar;
– Denize girersek oruç bozulur mu?
Naim Hoca şöyle yanıt vermiş;
– Ula uşahlar, Ramazanda denize girerseniz orucunuz bozulmaz. Amma deniz size girerse bozulur. Ona göre…
■ İki softa, “Ramazanda bedava yiyip içeriz” diye Bektaşi köyüne konuk olurlar. İçlerinden biri tuvalete gider. Bektaşi, softaları kontrol için odada kalana sorar,
– Senin arkadaşın nasıl bir adam? Bilgisi
var mı, yok mu?
O da kendini üstün göstermek ister;
-Bırak şunu, eşeğin tekidir!
Bektaşi, diğer softaya aynı soruyu yineler;
– Senin arkadaşın nasıl bir adam? Bilgisi var mı, yok mu?
Yanıt gelir;
– Bırak şunu, öküzden farkı yoktur!
Sofra kurulunca arpa ve samandan başka bir şey göremeyen softalar hayretle sorar;
– Bunlar ne erenler?
Bektaşi gülerek yanıtlar;
– Biriniz eşek, ötekiniz öküz. Sizin için bunlardan daha iyi azık olur mu?
Ramazan Yazıları
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.