Rusya – Ukrayna – Türkiye

Ne zamanlardan geçtik, daha ne zamanlar göreceğiz… Gelin beraber değerlendirelim. Devletimiz şu anda top yekûn bir şekilde stokçularla mücadele ediyor. Aldığı aracı bir hafta sonra misliyle satanları gördük. Ev fiyatlarının 2-3 kat arttığını da gördük. Aldığımız her üründeki muazzam fiyat artışlarını da gördük. Elbette ki açıklanan enflasyon oranını biliyoruz, açıklanmayanı da tahmin ediyoruz. Ama gel gelelim piyasadaki bu dalgalanmanın, ham madde eksikliklerinin nihai sonucu artık piyasanın bu dalgalanmayı taşıyamayacak boyutta olması.
Vaktiyle bir ağabeyim şu şekilde ifade etmişti; “Zamanı geldiğinde milyonluk arabalarınıza alacak yakıt bulamadığınızda evdeki çocukların içinde oynayacağı oyuncaktan başka bir şey olmayacak o araçlar.” Araç aldınız, misliyle sattınız, ev aldınız fahiş fiyatlar istediniz… Peki ya ne oldu ? Şimdi o araçlarınıza yakıt alırken gıpta eder, uzak mesafelerde toplu taşıma araçları kullanır oldunuz. Dünya piyasasının bu denli alt üst olduğu bir döneme denk gelince, enerji ve petrolde inanılmaz artışlar hasıl olunca; elde ki milyonluk araçlarınız da oyuncaktan ibaret oldu değil mi?
O kıymetli ağabeyim sözlerine şöyle devam etmişti; “ Türkiye elbet bir gün NATO ile savaşacak.” Bir zamanlar bana uzak gelen bu iddia şimdi gerçeklik bulmanın eşiğinde. Rusya Devlet başkanı Putin’in vakti zamanında da şöyle demişti; “ Vakti zamanında aldığınız milyarlık telefon değil, silah satın alın. Çünkü savaş gelip çattığında telefonlar değil, silahlar sizin canınızı kurtaracak.” Biz Türk devleti ve milleti olarak 30 yıldır savaşıyoruz zaten, savaşın kapımızda olduğunu bilerek her gün her an savaşa hazır bir yapıya ve hazırlığa sahibiz.
Akıllara Fatih’in o sözü geliyor değil mi? “Türk olmak zordur, çünkü dünya ile savaşırsın. Türk olmamak daha zordur çünkü Türk’e karşı savaşırsın.” İşte şu anda Türkiye Cumhuriyeti’nin konumu tam da bu noktadır. İHA ve SİHA teknolojileri ile savunma sanayi ve uçak sanayi gibi kritik noktada hayata geçirilen önemli projelerle Dünya’ya bugün kafa tutmakta, her yerde kendinden söz ettirmektedir.
*
Geçtiğimiz hafta Türkiye diplomasisinin ne kadar güçlü olduğunu, Ukrayna – Rusya arasındaki krizde taraf tutmadan orta yolu bulması gerektiğini dile getirmiştim. Çok fazla zaman geçmeden Antalya’da bir araya gelen Dış İşleri bakanları ile gerçekleşen toplantıda; diplomasimizin ne kadar güçlü olduğunu bir kez daha görmüş olduk.
Belirtmiş olduğum bir konunun altını çizmek isterim. Türkiye şuan ki konjonktür içerisinde savunma sanayi yatırımlarını yükseltip ihracat yapma yolunca hızla ilerlemesi gerekir. Bildiğiniz üzere savaşların kazananı her zaman silah tüccarları olmuştur. Türkiye şuan da silah tüccarlığı ile ihracat noktasında güçlü hamlelerle karlı çıkmanın yolunu araması gerekir. Bu konuda girişimlerin de başladığını duymak beni mutlu ediyor. Bir diğer avantajımız ise Rusya – Ukrayna arasında ki arabulucu konumumuz; batılı devletler tarafından bize uygulanan ambargoların kaldırılması hususunda da büyük fayda sağlayacaktır.
Kalın Selametle…