Konya
°C
Yeni Meram

SANAL SİYASET

SANAL SİYASET- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
14.06.2021 01:35
13.06.2021 11:08
0
2260
ABONE OL

Eskilerde milattan önce, milattan sonra konuşulurdu. Şimdilerde ise pandemiden önce, pandemiden sonra konuşulacağa benziyor. Pandemi, hayatımızın her alanını dizayn etmeye devam ediyor.


Görselde, yüz yüze yapılan her şey, sanal aleme taşınmaya başlandı. Sanal alışverişler, sanal fuarlar, sanal sempozyumlar, sanal toplantılar... Örnekleri uzatmak mümkün. Ticaretin sanal boyutuna el atalım. Alacağını gözle görüp elle temas etmeyi adet haline getiren insanlar, önceleri dayanıklı tüketim mallarını satan esnafla ilgili yorumları okuyarak sanal alemde aldılar ve kullandılar. Sonra bu iş, mobilya ve giyeceklere dayandı. Oh, ne ala. Siparişi veriyorsunuz, evinize kadar getiriyorlar. Beğenmezseniz tamamen geri gönderiyorsunuz ya da değiştiriyorsunuz. Problem var mı, yok.


En son da bu alışveriş furyası yiyecek reyonu ve manav bölümüne sıçradı. Bir kilo domates alırken neredeyse sandıktaki bütün domateslere dokunan insanlarımız vardı. Şimdilerde o yurdum insanının yerine AVM'lerde manav reyonunda çalışan insanlar domateslerin tamamına dokunmadan, ezmeden tartıyor, paketliyor ve evinize istediğiniz saatte getiriyor.


Bu sanal örnekleri düğünde, nişanda, sosyal faaliyetlerde ve farklı konularda çoğaltabiliriz. Ancak öznesi insan olan siyasette, nasıl bir uygulama yapılacak? Büyüklerimiz siyasetin “insanı ikna etme sanatı” olduğunu söylerler. İnsanlarla bir araya gelmeden, onların gözlerinin içine bakmadan, onlarla tokalaşmadan, onlarla kucaklaşmadan, onlarla kapalı ve açık alanlarda toplantı yapıp konuşmadan nasıl siyaset yapacaksınız? 1980- 2000'li yıllar arasında yerelde ve genelde siyaset, mahallelerde ev toplantıları şeklinde yapılırdı. Özellikle yerelde belediye seçimleri öncesinde partilerin adayları projelerini ev toplantılarında açıklardı. Yüz metrekarelik evlerde odalar tıklım tıklım insan dolardı. Mahalli istekler, o samimi evlerde dillendirilirdi. Vaatler, vaatler...Su, kanalizasyon, yol, yeşil alan, bütün problemlerin çözüleceği sözü verilir; vatandaş güvendiği ve seçilme ihtimali yüksek olan adayı destekler, sözler alırdı.


Seçim sonucu da isteklerin takibi yapılırdı. Bu yerelde de böyleydi, genel seçimlerde de böyle olurdu. 2000'li yıllardan sonra aile yapımız da değişti. Ev toplantıları yerini toplantı salonlarına, sivil toplum kuruluşlarının toplantı mekanlarına bıraktı. Daha geniş kapsamlısı da TV ekranları ve radyolarda yapılır oldu.


Partilerin milletvekili ve belediye başkanı adayları, STK'ları, basın yayın kuruluşlarını, düğün dernek gezmelerini, TV ekranlarını doldurdular. Bu tür uygulamalar bir süre devam etti. Ancak 2020'den sonra siyaset de yeni bir propaganda yöntemine girdi, “sanal siyaset”. “Sosyal medya siyaseti” ya da adını ne koyarsak koyalım “cep siyaseti” yapılmaya başlandı. Bütün partiler için söylüyoruz, bugün siyasi partilerin hizmet binalarında parti çalışanları haricinde vatandaş görmek pek mümkün olmuyor.


Bu kadar iletişim araçlarının bulunduğu bir ortamda insanlar isteklerini sanal alemde ilgili yerlere iletebiliyor. Nereye başvuru yapacağını bilemeyenlerin yardımına da “Google amca” yetişiyor.


Bir milletvekilimiz bir keresinde demişti ki, “Parti binalarını seçimden 3 ay önce açacaksın, seçim bittikten sonra da kapatacaksın.” ABD ve Avrupa öyle yapmıyor mu? Seçim zamanı gelmeden 3 ay önce bir ihale yapıyor. Nerede, kaç salon toplantısı yapılacağı, hangi TV ve radyo programlarına, hangi show programlarına çıkılacağı, hangi haberlerin ve beyanatların kimlere verileceği önceden şartnameye giriyor. Hatta toplantılarda hazır bulundurulacak, alkış tutacak, hayret mimikleri yapacak insanlar dahi ihale kapsamında. Seçim tamamlanınca işlem tamam, herkes yoluna ve işine.
2020'den sonra yeni bir mecraya giren siyasi propagandaları en iyi uygulayan partiler başarılı olacaktır. Yine büyüklerin ifadesi ile yerelde yapılan siyasi çalışmalar partilerin genel oylarını +-3 puan etkiler. Aslolan genel merkez politikalarıdır. Z kuşağı başta olmak üzere insanlarımız siyasete biraz soğuk bakıyor. İnsanları birinci sıradan etkileyecek argüman, ekonomi. Ekonomik verileri ortaya koyup yeni çözümler üreten partiler çıtayı geçecek, ipi göğüsleyecekler.


Yeni tip siyasette ya da sanal siyasette insanlarla fiziki olarak bir araya gelmeden, göz göze bakmadan, tokalaşmadan, onları kucaklamadan onların kalplerine dokunmak... Nasıl olacak ki? Teşbihte hata olmasın. Bu sanal bir tarım fuarında müşteriye ekrandan biçerdöver satmak gibi bir şey. Bunu başarabilenler kazanacaklar. Onun için partilerin akil adamları, bilgi işlem ve AR-GE birimleri yeni sanal siyasi yöntemler geliştirecekler. Bunun bir sonraki aşamasında da gelişmiş ülkelerde olduğu gibi seçmenin sandığa götürülmesi için farklı ikna yöntemleri geliştirilecek.
Saygılarımı sunuyorum.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.