Şaşıyorum

Devlet; büyük ve sürekli işleyen bir çarktan farksız çalışır. Büyük mekanizmalar, büyük algoritmalar, milyonlarca ihtimal üzerine kurulu bir düzendir devlet. Bu çark hali hazırda dönerken, milyonlarca dişli bu çarkın kolay hareket edebilmesini sağlar. Normal şartlarda dişlilerin herhangi birinde çıkan sorun yüzünden tüm çarkın sistemi bozulabilir hatta işlevini kaybedebilir değil mi? Ama devlette bu iş tam da böyle değildir. Yüzlerce yıldır bozulmadan, durmadan istikamet üzerine çalışmaya devam eden Türk devleti, değil dişlilerin biri ikisi hepsi dursa dahi çalışmaya devam etmek zorundadır ve yapısı gereği durmamak üzere ayarlanmıştır.
Bakın! Parti, teşkilat, hükümet vs. demiyorum. Devlet ayakta durmak, çalışmak ve hareket etmek zorundadır. Şimdi vatandaş olarak bize düşen görevlere gelirsek… Bu koskoca çarkın içindeki küçük bir dişli olsak da bizde çalışmakla mükellefiz ki sistem çok daha güçlü işleyebilsin.
Halk; kendi işini gücünü; dürüst, şeffaf, muntazam bir şekilde yaptığı sürece kendi üstüne düşeni yapmış oluyor zaten. Fakat devlet mekanizmasında daha büyük dişliler yani bürokratlar, üst düzey memurlar, bakanlık personelleri, milletvekilleri gibi şahısların kendi üstüne düşen görev ve yetileri yerine getirmemesi bu işi çok zorlaştırıyor. O büyük dişlilerin çalışmaması küçük dişlilerinde durmasına sebep oluyor.
*
Küçük gözüken ama aslında çok kritik yerde bulunan bir takım dişliler daha var. Onlar ne mi? Tabii ki GENÇLER! O mekanizmanın işleyişini anlayarak ve öğrenerek zamanla büyük dişlilerin yerine alacak olan gençler… Günü geldiğinde devletin yükünü sırtlayabilecek, onu bir adım öteye taşıyacak, çarkı döndürecek nice genç oturmuş bekliyor. Neyi mi? Tabii ki de dolu kadroların boşalmasını… Mekanizma içerisinde yerini şimdiden alan gençlerde var elbette ama ne yapıyorlar.
Seçilme yaşı 18’e indi evet. Genç vekiller çıkartıldı evet. Peki ne yapıyorlar? Hangi genci ne kadar destekliyorlar. Gencin hangi sorununu çıkıp meclis kürsüsünde söylüyorlar. Her şey güllük gülistanlık değil, bunun farkında olup da söylememek bulunduğu konuma ihanet değil de nedir? Bir İstanbul milletvekili, Türkiye’nin en genci, eğitim sistemi için ne yapıyor? Genç istihdamın sorunlarını söylüyor mu diye sormak gerekir ama Çok pardon, daha meclis kürsüsünde hiç konuşma yapmamıştı değil mi? Şaşıyorum bazen.
Fatih ARSLANPINAR