Sayın Bahçeli Gerçekleri Görecek mi?

Değerli okurlar; MHP lideri Bahçeli grup toplantısında “Yağsız yemek olur, yarınsız vatan olmaz” dedi. Doğru ama nedeni neydi ki? Neden yağ ile vatanın yarınları hakkında seçim yapmamız gerekiyor? Ne var ki bir zamanlar püsküvetsiz çocuk olmuyordu. “Hesap sorarım, sormazsam namerdim” diyen Bahçeli, şimdi çocuk bile olmasa olur der hale geldi.
Bak bu her şeye uyar aslında. Aklına ne gelirse “İdare edersin, ölmezsin” deyiver, sonuna da vatansız olmaz ama diye ekle, ne güzel hikaye. Peki, yağ gibi temel bir besini halkına tedarik edemeyen ülkenin yarını olur mu? Bak onu söylemedi. Yaşıtlarının saatlerce kuyrukta beklemesi, yiyecek alacak parayı ancak denkleştirmesi hiç mi zoruna gitmedi? Devlet Bahçeli'nin benzer tespitleri de bence çok önemli. “İhtiyacı olmadığı halde, bugün patlıcan yemedim diye kimse ölmüyor” da demişti. O gün içime su serpti! Patlıcan yemeyince ölmeyeceğimi ondan öğrendim. Başka neleri yemeyince ölmeyeceğimi söylese de menüyü ona göre belirlesem. Kendisinin “askıda ekmek” diye kadim bir projesi vardı. İnsanların neden ekmek bile alamadıklarını sorgulamadı! Bunlara mı kafa yoracaktı? Una zam gelsin, maya zamlansın; su, elektrik, doğalgaz, işçilik, sigorta, vergi derken maliyetler artsın. Gelirler aynı kalsın hatta azalsın. Ne var ki, çare nefis! Zengin olanlar fakirlere ekmek alsın! Çok rica ediyorum, biraz sokağa çıkıp etrafına baksın… Esnafla iki laflasın… Bu işin böyle çözülemeyeceğini artık anlasın! İşin aslı çok hızlı… Önceleri Kanal İstanbul için; “Bu soygun düzenini çılgınca sürdürecek bir projedir” demişti Bahçeli… Haklıydı lakin çok süratli fikir değiştirdi. Seçmenleri ona yetişemedi! Sonrasında Kanal İstanbul projesiyle ilgili yazılı açıklama yaparak, projeye karşı çıkanları “şuursuz ve gayri milli” olmakla suçladı.
Deprem salladı, ölenler oldu, Bahçeli, “Keşke riskli binalarda oturmak tercih edilmeseydi” açıklamasıyla bilgeliğini ortaya koydu. Sayesinde vatandaş eski ve riskli binalarda oturmanın parayla pulla alakası olmadığını öğrendi! Tabii bu değişik bir hobiydi… Hayatta her şeye sahip olan insanlar biraz heyecan tatmak istiyorlardı. Tercihlerini çürük bina yönünde kullanmak bu sayede adrenalini iliklerine kadar hissetmek hoşlarına gidiyordu. Oysa insanların önünde bir sürü seçenek var. Yalıda da oturabilir, köşkte de… İyi de keyfi çıkar mı öyle? Havuzlu villada oturmak hatta saraya taşınmak, riskli binada oturmakla kıyaslanır mı? Kişi tercihini riskli, her an çökebilecek bir bina yönünde kullanmışsa saygı duyacaksın. Sorgulamayacaksın! Böyle de demokratik yapıya sahip biri… Araba benzinsiz, cüzdan parasız, millet işsiz… Keşke bununla bitse… Ormanlar ağaçsız, dereler susuz, tarlalar ekinsiz hale geldi. Aslında yarınlar yok edildi. Niyeyse bu konulara girmeyi pek tercih etmedi. Peki gerçekten görmüyor mu yaşanan sefaleti? Benden naçizane bir öneri… Koltuğu bırakınca da kimsenin sonu olmuyor Sayın Bahçeli.
Saygılarımla…