Sezon sonu fırsatçıları

Değerli Okurlar; Geçen hafta ülkemiz turizminde başı çeken Alanya’ya günü birlik seyahat etme imkanı buldum. Hani artık yazın son günleri filan olunca bir hava değişikliği mahiyetinde günü birlik kısa bir gezinti oldu. Aynı şeyi yine bu yıl mayıs ayının ortasında yapmıştım. Mayıs ve eylül ayları arasında ilçede hiçbir değişiklik yok , ama keşke aynı şeyi fiyatlar için de söyleyebilseydim.
Gidenler bilirler Dim Çayı’nın etrafında epeyce bir restoran vardır. Suyun hemen üzerine kurulan kamelyalarda keyifli zaman geçirebilirsiniz. Nitekim her gittiğimde muhakkak uğradığım yerlerden biridir Dim Çayı. Benim gibi gittiği yer sabit olan ve tabiri caizse macera aramayan okurlarımız için söylüyorum, bende daha önce gidip memnun kaldığım bir yere sürekli gitmeyi tercih edenlerdenim. Her neyse, uzun yoldan gelmişim hava sıcak yorulmuşum bir kamelya seçip oturdum. Kısa bir hoşgeldiniz faslından sonra menü geldi. Tabi ben zannediyorum ki mayıs ayındaki fiyatlar olmasa bile yakın fiyatlarla karşılaşacağım. Menüyü açtığımda karşılaştığım manzara ise beni maalesef şoke etti. Menüden aklımda kalan fiyatlar; saç kavurma 300 TL, tavuk kanat ve tavuk şiş 150 TL, salata 60 TL, ayran 40 TL, kola 30 TL… Tabi hemen çağırdım garsonu bu fiyatların neden bu kadar zamlandığını sordum. Klasikleşen esnaf bahanesiyle abi maliyetlerimiz arttı dedi. Bekle dedim, mayıs ayında kredi kartımdan çektiğim tutarı gösterdim. O tarihte ne yediğimi sordu, bende anlattım. Mekandaki sakinliği de gören garson arkadaş, sanırım samimiyetimi sevmiş olacak ki yanıma oturdu mayıs ayı ve eylül ayı arasındaki fiyat farkını birlikte hesapladık. Mayıs ayında 175 lira ödediğim hesap, aynı şeyleri yiyerek eylül ayında 470 liraya çıkıyordu. Eeee dedim gülerek ne yapacağız şimdi ? Abi dedi ben sana indirim yapacağım merak etme filan dedi. Tamam dedim ayarla bakalım, menüyü eline aldı baktı baktı hesapladı filan ama işin içinden çıkamıyor. Daha doğrusu ne kadar hesaplarsa hesaplasın mayıs ayındaki tutarın yanına bile yaklaşamadığı için mahcup oluyor, dedim artık sen kendini yorma tavuk şiş getir en azından bütçemize uygun. Rahatlamış bir yüz ifadesiyle hemen abi dedi yanımdan ayrıldı. Sözün özü mayıs ayında et yediğim fiyata eylül ayında tavuğu zor yedim kısacası.
Şimdi bu yaşadığım olayı size anlatma sebebimi tahmin etmişsinizdir az çok diye düşünüyorum. Ülkemizde yaşanan fiyat artışlarını defalarca burada anlattık , enflasyon dedik faiz dedik kur dedik kısacası hemen hemen her hafta ekonomi hakkında sizlerle paylaşımlarımız oldu. Fakat geldiğimiz noktaya şöyle bir bakınca fırsatçılığın da başını alıp gittiği gerçeği var. Geçen yıl 175 lira ödeyip bu yıl 470 lira ödesem yine diyeceğim ki adamlarda kendince haklılar, ama aynı yıl içinde takribi 3,5 ay sonra nerdeyse 3 katı fiyat istemek vicdansızlık ve fırsatçılıktır. Belki diğer işletmelerin fiyat politikaları daha farklı olabilir onları tenzih ederek söylüyorum ama bu şekilde çalışan işletmelerin de tez zamanda azalmasını diliyorum. Ha bir de unutmadan bu sadece Alanya’da yaşanan bir durum da değil aslında, herkesin ağzında bir maliyet bahanesi tutturabildiğine yazıyor geçip gidiyor. Marketi de aynı, bakkalı da aynı, restoranı kafesi kısacası her yer aynı. Bu ülkede serbest piyasa ekonomisi neden vardı biliyor musunuz değerli okurlar? Rekabetin yükselmesi ve bu sayede fiyatların düşmesi için vardı. Ama maalesef durum şu an tam tersine döndü, fiyatları arttırmak için kullanıyorlar. Üzülerek söylüyorum; bizim bu ekonomik buhranda yine en büyük düşmanımız yine kendimiziz.
Saygılarımla…