Siyaset bir okuma sanatıdır
Siyaset bir okuma sanatıdır- Fatih ARSLANPINAR- Yeni Meram Gazetesi
Okumak sevgili okurlar, yalnızca beyaz bir kağıt üstüne yazılı olan harfleri birleştirerek kelimeler türeterek cümlelere anlam yükleyerek yapılmıyor. Rahmetli Tuğrul İNANÇER’in deyimi ile “Satırdan değil ve Sadırdan okumak” tır. Vaktiyle bir hocam; Siyaset nedir? diye sormuştu bana. Tabii bende siyaset okuyorum, siyasetle ilgileniyorum ya kendimce açıklamaya çalıştım, açıklarken de bocaladım elbette. Bana döndü ve dedi ki; “Okuduğun bölümde sana bunu anlatmıyorlar, Siyaset; İnsanoğlunun doğduğu andan itibaren hayat boyu aldığın bütün kararlardır.” Elbette ki bu sözde de mana bulmaya çalıştım ve bulamadım. Ama bazen aradığın mana, söze karşılık vermek istediğin cevap insanın karşısına yıllar sonra çıkabiliyor. Bugün ki aklım olsa idi, siyaset nedir sorusuna vereceğim cevap okumak olacaktır. Hayat boyu okumak, vereceğin ve verdiğin her kararda okumak ama satırda değil sadırda okumak. Vereceğin kararın öncesini, sonrasını, eksisini, artısını, etkisini kısacası sana ne kazandırıp ne kaybettireceğinin ön görebilmek… İşte siyaset kelimesinin mana ve karşılığı tam olarak bu…
Bu girizgahın hemen ardından Türkiye Genel seçimine 9 ay kala şöyle ortamı süreci ve ileriyi sadırda okumak isterim. Türkiye siyasetini okuyan çok fazla komplo teorisyeni, çok fazla yorumcu çok fazla gazeteci ve siyasetçi var elbette bu sözlerde naçizane benim düşüncelerim; AK Parti ve MHP şimdiye dek hiçbir seçimde kazanmadığı kadar milletvekili sayısı ile 2023 seçimlerinden başarı ile ayrılacaktır. Neden mi? Hemen anlatalım. Sözde 6’lı masa dedikleri ama aslında 7’li olan ittifak gurubunun dağılması an meselesi. Sebep; İYİ Parti ve CHP’nin HDP’ye bakanlık verilmesi konusunda uzlaşma sağlayamaması. Tabi bu masaya ilk darbe Ali Babacan tarafından gelmişti. 6’lı masanın en kuvvetli ortakları İYİ parti ve CHP’nin ayrılması demek ortada masanın kalmadığı anlamına geliyor tabi ki. Süreç bu şekilde olursa Cumhurbaşkanlığı seçiminde İYİ Parti ve CHP kendi adaylarını çıkartacaklardır. Sonuç; Adam Kazanacak…
Geldik milletvekili seçimlerine; taraflı tarafsız birçok anket firmasının ortalamaları alınacak olursa AK Parti 36.6, CHP 24.4, İYİ Parti 13, MHP 10.4, HDP 9.8, Diğer Partiler 5.8… Şu an ki konjonktürde seçime girildiği zaman seçim sonuçları bu şekilde olacaktır. Yani Meclise giren yalnızca; Cumhur İttifakı (AK Parti, MHP), CHP ve İYİ parti olacak. %10 Seçim barajını geçemeyen partilerin milletvekili çıkartamadığını biliyoruz. E hal böyleyken Cumhur İttifakı mecliste 400 sandalyenin üstünde bir vekil sayısına ulaşmış oluyor.
Sayın Erdoğan için herkes bir eleştiride bulunabilir fakat herkesin mutabık kaldığı husus “Siyaseti ve Gündemi başarılı bir şekilde okuduğu.” Muhalif basın kuruluşları dahi Erdoğan’ın seçim kampanyası konusunda çok başarılı olduğunu biliyor ve şimdiden muhalefeti uyarıyor. Fakat muhalefet bu konuda ne kadar başarılı kocaman bir soru işareti… Bir önceki yazımda da yer verdiğim; dünya basınının ve dünya devletlerinin Türkiye de seçime direkt olarak müdahil olmak istemeleri. Şimdiye kadar rastlamadığımız bir durum olsa da Dünya Basını sürekli olarak Sayın Erdoğan için aleni propaganda yapıyor. Gerek Rusya – Ukrayna savaşındaki arabuluculuk rolünden gerekse İç Politika da yaptığı hamleleri büyük bir övgü ile anlatıyor. Belki de ülkece metanetini tuttuğumuz, içimizde uhde olarak kalan, geçmişte nasılsa şimdide öyle olan bir konuya da değinmeden geçemeyeceğim. Sayın Erdoğan’ın Şangay iş birliği zirvesindeki fotoğraf karesini de “O Biden ise, bende Erdoğan’ım” sözlerini de kısacası dış politikada alınan kararları ne zaman muhalefetinden yandaşına, sağcısından solcusuna kabul edip destekleyeceğiz. Ne zaman en azından dışarıya karşı biriz beraberiz mesajını verebileceğiz. Ne zaman tek yekûn içinde dışarıya karşı “Biz Buradayız” diyebileceğiz… Kalın Selametle…
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.