SONBAHAR

İlkbahar aylarında zorunlu olarak ara verdiğim yazı serüvenine sonbaharda devam ediyorum. Mevsimler hayat ve ölüm gibi İlk bahar ve sonbahar döner durur. İnsanın dünya serüveni de böyledir. İlk bahar gelir canlanır, gürleşir cıvıl cıvıl olur ve zaman akıp gider yavaş yavaş solar, sararır ve bir yaprak gibi düşer, geldiği yere, toprağa..
Yazıya böyle bir giriş yaptım ama böyle devam etmek niyetinde değilim. Çünkü sonbaharı ABD önderliğindeki ırkçı emperyalizm için kullanıyorum. Ara vermeden önceki son yazım yine bu köşede "Yeni Kaosun Ayak Sesleri" başlığını taşıyordu. ABD seçimleri yapılmış ve kureselcilerin adayı Biden kazanmıştı. Amerika'nın yeniden dönüşünü mustuluyordu kan içici taraftarlarına ve dünyanın değişik coğrafyalarindaki onursuz işbirlikçilerine.
Memleketimizin malum gâvur aşıkları da pek bir mutlu görünüyorlardı.
Bir abd-i aciz olarak ben o günlerde tarihin kırılma anına tanıklık edercesine yeni bir kaosun ayak seslerini haber vermeye çalışıyordum.
08 Şubat 2021 tarihini taşıyan Yeni Kaosun Ayak Sesleri yazıda şunları kaydetmiştim.

Buna rağmen Biden'la birlikte son perdesi oynanmak zorunda kalınan yeni kaotik dönemin startı verilmiştir. Son perde hakkında düşüncelerimi söylemeden önce bir görüşümü ifade etmek istiyorum. Küreselciler ne yaparlarsa yapsınlar, kibirli hegemon ABD, ne yaparsa yapsın gireceği hiç bir savaşı kazanamaz. Ve kazanamayacaktır. Çünkü hiçbir zaman haklı olmamıştır ve asla meşruiyeti yoktur. Haklılık ve meşruiyet zaferin anasıdır. Tarih bunların haklı ve meşru bir gerekçeye sahip olduklarını neredeyse hiç kaydetmemiştir. İşte bu nedenle asla bir zafer kazanamazlar
Bu satırların yazılmasının üzerinden çok geçmedi ve bütün kibirlerine rağmen suçlu bir korkak olarak Afganistan'dan kaçtılar.

Saymakla bitmez vahşetin ve dehşetin mümessili olan bu zalim güç, zannımca bir varlık yokluk savaşının eşiğine gelmiş bulunmaktadır. Tam da bu nedenle insanlık için değil ama kendisi için son perde oynanmak zorundadır.
Nitekim yine tarihe tanıklık edercesine yaşıyoruz ki, dehşet ve vahşet uygarlığı bütün cephelerde homurtular çıkararak çöküyor. Üstünde güneş batmayan imparatorluğun benzin bulup dagitamadigi günler yaşıyoruz. Sözde dünyanın en modern insanları bir miktar benzin için bıçaklarla, satırlarla birbirlerine saldırıyor.
Hey gidi medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar..

* Açıkça ifade etmemiz gerekir ki, bu ülkede kaosun mimarlarından medet uman, onların himmeti ile iktidar devşirmeye çalışan, sağcısından solcusuna, milliyetçisinden sözde Kemalist’ine kadar geniş bir muhalefet bloğu mevcuttur. *

Bu ülkenin samimi evlatlarına sormak istiyorum. Neden Atlantik ötesine selam çakıyorsunuz. Selamınız karşılık buldu ve tam destek mesajı aldınız. Mutlu musunuz? Tarihi kan, gözyaşı, sömürü, yakma, yıkma, çalma, el koyma vb. gibi sayısız kır ve günahla dolu bu zalimlerden size hayır gelir mi sanıyorsunuz?
Sonbahar ölümün habercisidir. Her canlı ölümü tadicidir. Ve devletler de canlı gibidirler. Irkçı emperyalizm kendini taşittigi devletlerle birlikte sekaret hâlinde bulunuyor. Zeval yakındır.
İla cehenneme zümera.