SUÇLAR VE GÜNAHLAR
SUÇLAR VE GÜNAHLAR- Lütfi AYHAN- Yeni Meram Gazetesi
Demokrasilerin en önemli kurumu halkın seçtiği vekillerin oluşturduğu meclislerdir. Vekillerin en önemli vazifeleri ise (iktidar -muhalefet vekili olmaları fark etmez) kendilerini seçen halkın isteklerini, arzularını, beklentilerini meclise taşımak ve onların karşılanmasına çalışmaktır.
TBMM’ni bu dönemde de büyük sorunlar beklemekte. Bunların başında yeni anayasa geliyor. Tüm toplum kesimlerini kapsayacak, onların görüş ve düşüncelerini yansıtacak yeni, sivil, çağdaş, özümüze, kültürümüze uygun bir anayasa yapılırsa hem demokrasi hem millet kazanmış olur. Bunun yanında acil çıkartılması gereken kanunlarda var. Meclis, ne yapıp edip başta kadın cinayetleri olmak üzere tüm cinayetleri engelleyecek bir kanunu acele çıkarmalı. Çünkü devletin birinci vazifesi can emniyetini sağlamaktır. (diğerleri ise nesil, mal, din/inanç ve akıl emniyetidir.)
1- Kadın cinayetleri hepimiz için bir utanç kaynağıdır. Bu cinayetlere sebep olan her türlü sebep ve iklim derhal ortadan kaldırılmalıdır. Çünkü bırakın bir anneyi, bir kız kardeşi, bir eşi herhangi bir insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmektir dinimize göre. (maide 32) Bu cinayetlerin oluşturduğu lanet ve bereketsizlik bir ülkeyi mahvetmeye yeterde artar bile.
2- Her türlü hırsızlığın önlenmesi için de kanunlar çıkarılmalı. Her gün haberlerde görüyoruz internetten okuyoruz, hırsızlar öyle korkusuz hale gelmişler ki malını korumaya çalışan mal sahibinden veya bir yerin güvenliğinden sorumlu güvenlik görevlisinden bile çekinmiyorlar. Pekiyi bu hırsızlıklar, bu soygunlar niçin önlenemiyor? Bunun birçok sebebi olmakla birlikte en önemli sebep bence cezaların caydırıcı olmaması. (adi hırsızlıklar dile getirildiğinde “esas ve büyük hırsızlar resmi yollarla soygun yapanlardır” demek hırsızlığa verilen bir primdir. Elbette her hırsız suçunun büyüklüğüne göre ceza almalı bu yadsınamaz bir gerçek.
3- Aynı şey trafikte de geçerli. "Kaza", adı üstünde 'elde olmayan sebeplerden dolayı oluşan hadise'dir. Sürücülerin gerekli tedbirleri almaması veya kurallara uymaması sonucu meydana gelen ölümlere ve yaralanmalara sebep olan vakalara kaza denilebilir mi? Tedbirsizlikten veya kuralsızlıktan dolayı meydana gelen kazaların birçoğu caydırıcı kanunlar ile önlenebilir. Katillik, hırsızlık ve tedbirsizlikten dolayı meydana gelen kötü akıbetler, halkı, karamsarlık, korku, endişe, güvensizlik, yeis gibi sosyal hayatı berhava eden "olumsuzluklar diyarına" iterken, öbür taraftan dinen günah olan bu suçlar manevi göğümüzü de kapkara yapıyorlar. Bundan da önemlisi inancımıza göre dünyada her yapılanın (günah – sevap, iyi - kötü) kıyamette olumlu veya olumsuz bir karşılığı olacak. Üstelik oradaki cezalar ve mükâfatlar dünyadakinden katbekat fazla olacak. Yarın kıyamette (Allah cümlemizi tüm kötü huylardan ve kötü akıbetlerden korusun) katiller, hırsızlar, dolandırıcılar, zaniler, hak yiyenler… Büyük cezalara çarptırıldıklarında şöyle derlerse ne yapacağız; “Allah’ım! Biz suçluyuz cezamıza razıyız, lakin işlediğimiz suçları engelleyecek caydırıcı kanunlar çıkarmayanlar ile adeta bizleri suça/ günaha iten ortamın saiklerinin cezaları ne olacak?" Derlerse yöneticilerimiz başta olmak üzere bu işte vebali olan herkes hüsrana uğramaz mı? Üstelik oradaki hayat sonlu değil sonsuz.
Sayın yöneticilerimiz ve sorumluluğu olan herkes inşallah taşıdıkları yükün maddi ve manevi dünyevi ve uhrevi ağırlığının farkındadırlar. Sadece onlar değil tabi tüm toplum yani hepimiz hadiselerden bulunduğumuz makam, mevki ve taşıdığımız sorumluluk miktarınca sorumluyuz. Rabbim, başta yöneticilerimiz olmak üzere cümlemizi vazifesine(i) müdrik olanlardan eylesin Amin.
-
Sami Soylu2023-10-09 07:00:51Dünyanın her yerinde hırsızlık katillik kumarbazlik yalancılık suçtur. Bu suçlar aynı zamanda dinen de günahtır...Fıtrat eşittir dindir .