TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ (2)
TAHIL KORİDORU ANLAŞMASI’NIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ (2)- Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi
Dünya genelinde tahıl üretiminde azalmanın esas sebebi; küresel ısınmanın ortaya çıkardığı kuraklık, sularda azalma, toprakların çölleşmesi ve mevsim değişiklikleri şeklinde özetlenebilir. Küresel ısınma; sanayileri güçlü, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere, bütün ülkelerin eseridir.
İnsanoğlu bilimde, teknolojide önemli gelişmeler yapmış olsa da, bir süredir üzerinde yaşadığı gezegene bütün gücüyle savaş açmış durumdadır. Acımasızca doğayı yok etmeye girişmiş, geliştirdiği teknolojiyi de kullanarak dünyanın, kendisi ve bütün canlılar için yaşanabilirlik yönünden dengesini bozmuştur.
Tabiata acımasızlık neticesinde buzullar azalmış, okyanuslar, denizler ısınmış, mevsimler değişmiş, dünyanın birçok yerinde kuraklık başlamış, göller, ırmaklar kurumuştur. Tabiattaki dengenin bozulması sonucunda dünyanın çeşitli yerlerinde olan fırtınalar, tayfunlar, aşırı yağışlar, seller, heyelanlar vb. büyük can ve mal kayıplarına sebep olmaktadır. Sıcakların artmasının yanında, büyük çoğunluğu insan ihmalinden çıktığı belirtiler orman yangınları dünyanın her yerinde günlerce, haftalarca devam etmektedir.
Uluslararası özellikteki bazı şirketler fırsat bulabildiği ülkelerde maden çıkarma amacıyla, ormanları acımasızca yok etmekte, yeraltı sularını kirletmektedir.
Bugün sekiz milyara ulaşan ve gittikçe artan dünya nüfusunun çok geçmeden büyük gıda sıkıntısı içine gireceğini belirtmek yanlış olmaz. İnsan doğayı korumada çok geç kalsa da vakit geçmiş değil. Dünyanın kaynaklarının sınırsız olmadığı, her alandaki gelişmenin doğaya rağmen değil, doğa ile beraber anlayışı başarıda esas olacaktır.
Teknolojinin dünyayı bir köy haline getirdiği günümüzde; her ülkenin sınırları içinde olan toprakların, ormanların, akarsuların, göllerin vb.her ülkenin kendisine ait olmakla beraber, bu varlıkların insanlığın ortak malı olduğu kültürünün ve anlayışının geliştirilmesine ihtiyaç var. İklim değişikliği konusunda Kyoto Protokolü gibi çeşitli mevzuatlar oluşturulmuşsa da, gelişmiş ülkeler başta olmak üzere bütün ülkeler bu protollerin gereklerini yerine getirmede daha gayretli olmaları beklenir.
Bugün dünyamızda, hiçbir ülkenin kendi sınırlarına veya kıtasına çekilip, küresel ısınmadan ve iklim değişikliklerinden etkilenmeme şansı yoktur. Artık köyde (dünyada) herkesin mutlu olması için elbirliği ile gerekli gayretlerin gösterilmesi zamanı çoktan gelmiştir. Bu sistemin kurulması da gelişmiş ülkelerin işidir. Bu sağlanmazsa, mutlu olmayanların, mutlu olanların kapılarını zorlayacağı kaçınılmazdır.
Doğaya saygı gösterilmez, tahribata devam edilirse; çok geçmeden, dünya nüfusunun önemli bir kısmı açlık ve susuzluk tehlikesi ile karşılacağı kaçınılmaz üzücü bir gerçektir.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.