Tarık Suresi’nden mesaj: Vahye uygun yaşayan Müslümanın karşısında duracak hiçbir güç yoktur-2

"Onun önünden ve arkasından takip eden melekler vardır. Onu Allah'ın emrinden dolayı gözetirler."(Ra'd, 13/11)
"Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız." (Kaf, 50/16)
"Her şeyi koruyucu" (Hud, 11/57), "Her şeyi hakkıyla gözetici"(Ahzab, 33/52), "Her şeye şahit" (Mâide, 5/1117) "Göğüslerdekileri bilici"(Âl-i İmran, 3/119, 154) olan yüce Allah diriltme sonrası bütün sırların ortaya döküleceğini, kalplerde gizlenen inançlar, niyetler, sevgiler, kinler gibi bütün sırları ve gizli şekilde yapılan iyi veya kötü gizli işlerin tamamının imtihan meydanına çıkarılıp bildirileceğini haber ederek insanın söz ve davranışlarında haddini bilerek hareket etmesini istemektedir.
“Bütün sırların yoklanacağı günü hatırla! (O gün) artık insan için ne bir kuvvet vardır ne de bir yardımcı.” (10)
Yüce Allah surenin sonunda yağmurlu göğe ve yarık yarık çatlamış yere yemin ederek Kur’an’ın boş bir söz olmadığını, haber verilen hesap gününün mutlaka gerçekleşeceğini haber vermiştir.
“Yağmurlu göğe andolsun, Yarık yarık çatlamış yere andolsun. Şüphesiz o Kur’an, hak ile batılı ayırd eden bir sözdür. O, boş bir söz değildir. Şüphesiz onlar bir tuzak kurarlar, Ben de bir tuzak kurarım. Artık sen inkârcılara mühlet ver; onlara biraz zaman tanı!” (11-16)
Bu ayetlerin inmesine sebep olan Mekke kafirlerinin Kur’an’ı geçersiz kılmak ve peygamber efendimizin tebliğ faaliyetlerine engel olmak, hakkın emrine karşı gelmek için tuzaklar kurdukları ve onlara mühlet verildiği bildirilmiştir. Rabbin de onların tuzaklarına karşı bir tuzak kurduğu hatırlatılarak ilâhî emir ile Rasulullah’ın (sav) ilerde galip geleceği vaadinin müjdesi de verilmiştir.
İnsan kendini ve haddini bilmeli
Tarık suresinin Mekke’de İslami tebliğin ilk yılarında nazil olduğu dikkate alınırsa bu sure günümüz Müslümanlarına hangi mesajı vermelidir?
Sure bize; insanın kendini ve haddini bilmesini, amellerini yazan ve koruyan meleklerle beraber olduğunun farkında olmasını, tüm sırların ortaya döküleceği hesap gününe hazırlıklı olmamızı, kafirler istemese de Müslümanlar vahyin mesajına uygun yaşarlarsa mutlaka galip geleceklerini haber ederek Kur’an’a uygun bir hayat yaşamamızı istemektedir.
Kur’an nazil olmaya başladığından kıyamete kadar geçerli olduğundan bu ayetlerin muhatabı olan Müslümanlar vahyin öğretileri doğrultusunda hareket eder hayatlarını vahye göre tanzim ederlerse karşılarında durabilecek hiçbir güç yoktur. O dönemde Mekke’de güçlü bir aristokrat yapı vardı. Bugünkü manada süper güç olan İran Kisrası, Bizans imparatorluğu vardı. Bir kişi ile başlayan hareket karşısında olan tüm güç odaklarına rağmen kısa zamanda Arap coğrafyasından Atlas Okyanusuna Orta Asya’ya kadar geniş bir alanda kabul gördüyse, yeni medeniyetlere beşiklik yaptıysa vahyin anlaşılması ve hayatların ona göre tanzim edilmesi ile olmuştur. Dünya nüfusunun dörtte biri Müslüman olmasına rağmen günümüz müslümanları söz sahibi olamıyorlarsa makro planda Kur'an'ı, mikro plandaTarık suresinin yeterince anlaşılmamasının da etkisi olabilir mi?