TARIMA DAYALI SANAYİ -Adem ESEN- Yeni Meram Gazetesi
Konya yüz ölçümü itibariyle Hollanda veya Belçika kadar bir alana sahiptir. Üretilen ürünler ve makro iktisadi göstergeler bakımından karşılaştırıldığında bu ülkeler, şehirlerimizle değil ancak ulusal düzeyde bir karşılaştırmaya tabi tutulabilir.
Kırsal kesimi kentsel kesimle rekabet halinde değerlendirmek yanlış olduğu gibi, iktisadi sektörleri yani sanayi, tarım ve hizmetleri birbirleriyle rekabet eden (alternatifi olan) kesimler olarak değil, birbirlerini destekleyen kesimler olarak değerlendirmek gerekir. Nitekim uclg (united cities and local government-birleşmiş kentler ve yerel yönetimler) yayınlarında, özellikle dördüncü Gold Report’ta, bu konu işlenmiştir.
İktisadi sektörlerin üretim içindeki payını belirleyen, esas itibariyle katma değeri yüksek olan ürünlerdir. Bu sebeple imalat sektörü önemli bir yer tutar. Konya’da ilçelerin gayri safi yurt içi hasıla sıralamasında, neredeyse ilin üretiminin yarısı Selçuklu’ya aittir.. Çünkü sanayi tesisleri buradadır.
Konya, geniş toprakları ile tarım ve tarımsal sanayi için önemli bir üretim merkezi olup potansiyelini ne kadarını kullandığını ilgili verileri kurumlar kamuoyu ile paylaşabilir. Büyükşehir belediye sınırlarını il sınırları olarak düzenleyen ve il genel meclisi ile il özel idaresini kaldıran 6360 Sayılı Yasa'nın hedefi yönetimi yerelde merkezileştirerek kaynak tasarrufu ve kaynakların etkin kullanılmasını sağlamaktı. Hatta daha önce TBMM’de kabul edilip, zamanın Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen Kamu Yönetimi Çerçeve Yasası'nda tarım sektörü tamamen belediyelere bırakılmaktaydı. Bu tartışmalar yapılırken, benim ilgili yerlerde savunduğum husus, tarım ve hayvancılığın esas olarak merkezi yönetimde olması, yerel yönetimlerin ise daha sınırlı yetki ve sorumluluk altında olmalarıydı. Nitekim Konya gibi bir ülke büyüklüğünde olan bir yerel idareye tarımı vermek hem karar alma, hem uygulama bakımından önemli sıkıntılar ortaya çıkaracaktır.
6360 Sayılı Yasa ile tüm il büyükşehir belediyesi sınırları içine alınınca imar planı konusu gündeme gelmiştir. Tarım arazilerinin konuta açılması bir yandan toprağa zarar verirken, diğer yönden rantların dağılımı problemini çıkaracaktır.
Tarım arazilerinin bir önemli sorunu da arazi toplulaştırılmasının takibidir. Yine devlet ve kamu kaynaklı teşviklerin izlenmesi ve usulsüz kullanımlara ciddi yaptırımlar getirilmesi için sıkı denetim mekanizması gerekir.
***
Geçen kurban bayramından önce bir vesile ile Hüyük Belediye başkanı Mehmet Çiğdem Bey'i ziyaret ettim. Mehmet Bey, iki dönem belde başkanlığı yaptıktan sonra ülkemizin çok renkli bir bölgesi olan Beyoğlu Belediyesinde halkla ilişkiler konusunda hizmet etti. Taksim Meydanı'nda büyük organizasyonlar düzenledi. Bunlar önemli tecrübelerdir. Şimdi çok daha kırsal bir alanda hizmet ediyor. Hüyük bölgesi “çileğin başkenti” olarak bilinmekte ve ihracat yapılmaktadır. Konya’daki yerel yönetimler, şehrin niteliği gereği tarımla iç içe…
Yine bu zaman zarfında Konya tarımında yenilikler yapmış, “Önder Çiftçi Derneği” başkanı Erol Sözen Bey'le yapılan çalışmaları değerlendirme fırsatım oldu. Ben de kendisine daha önce, 2007 yılında Selçuklu Belediyesi, Konya Ticaret Borsası, Selçuk Üniversitesi ve Valilik olarak düzenlenen sempozyum kitabı “Konya’da Tarım ve Tarımsal Sanayi Sorunlarının Tespiti” takdim ettim. Bu yayında, sektörde hem akademik hem de piyasada çalışan pek çok uzmanın farklı makaleleri yer almıştır. Zaman geçse de, hala içindeki değerlendirmelerin geçerli olduğunu bu konuda uzman olan, hem de kitabın editörlerinden değerli Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu ifade etmektedir.
Konya için en önemli hususlardan birisi iklim değişikliği ve tarımsal su kullanımının düzenlenmesidir.
Tarım konusu çok boyutlu, Konya bu konuda hem uzman hem de işletme bakımından çok zengin. Belki böyle bir yapıda koordinasyon sağlamak ve stratejik hedefler koymak önemlidir. Burada sanayiyi destekleyen tarımsal ürünler herhalde en yüksek katma değer üretimi yapacaktır. Ama hala önemli miktarda nüfus istihdam eden ve çok farklı boyutlarda işletmeciliği olan tarım ve hayvancılık, sanayiye kaynak oluşturduğunda İç Anadolu ve Konya’da katma değeri artacaktır.
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ