TBMM Başkanı Kurtulmuş: Türk dünyasının daha sıkı bir dayanışma içinde hareket etmesi kaçınılmaz zorunluluktur

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kazakistan'ın Ankara Büyükelçiliği tarafından Kazakistan Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla düzenlenen resepsiyonda yaptığı konuşmada, 1991'de bağımsızlığını kazanan Kazakistan'a ve Kazakistan halkına, TBMM ve temsil ettikleri milli irade adına tebriklerini ifade etti.

Bağımsızlığını elde ettiğinde Kazakistan'ı ilk tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu ve bunun gururunu yaşadıklarını belirten Kurtulmuş, bağımsızlığından bu yana geçen kısa süre içinde Kazakistan'ın fevkalade güçlü bir şekilde gelişmesinden, büyümesinden, kalkınmasından ve Kazakistan'ın bugün bölgesinde ve dünyada adından söz edilen bir ülke haline gelmesinden memnuniyet duyduklarını söyledi.

Dünyanın çok kutuplu bir düzene doğru ilerlediği bu dönemde Türk dünyasının, önemli merkezlerden birisini teşkil edeceğini dile getiren Kurtulmuş, "Kazakistan'dan, Özbekistan'dan başlayarak Anadolu'ya, Macaristan'a kadar geniş bir coğrafyada yer alan, nüfusu 300 milyona yaklaşan Türk dünyası, çok kutuplu yeni dünya dengeleri içinde gerçekten önümüzdeki dönemde adından çok daha fazla bahsedilen, dünyanın önemli merkezlerinden birisi haline gelecektir. Türk dünyasının aralarındaki işbirliğini, kardeşliği, dostluğu, daha fazla artırması, daha sıkı bir dayanışma içinde hareket etmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur." diye konuştu.

Kazakistan'a, Türk Devletleri Teşkilatı'na verdiği büyük destek dolayısıyla teşekkür eden Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Kazakistan'daki meşhur bir sözü burada tekrarlamak istiyorum; 'Birlik bolmay tirlik bolmas.' İnşallah Türk devletleri arasındaki bu birliği, dayanışmayı her geçen gün biraz daha artırarak yolumuza devam ediyoruz.

Ayrıca şunu da söylemek isterim ki Kazakistanlı meşhur aydınlardan ve mezarı Berlin'deki Türk Şehitliği'nde bulunan Mustafa Çokay'ın çok önemli bir tespiti var; 'Her Türk'ün bir kendi vatanı vardır, bir de Türkiye vardır.' Bu çerçevede Türk dünyasındaki kardeşlerimizin ikinci vatanları olmaktan dolayı büyük bir iftihar içinde olduğumuzu ifade etmek isterim. Türkiye Cumhuriyeti'mizin ikinci asrına girdiğimiz bu dönemde, bu ikinci asrın inşallah Türkiye Yüzyılı olması için canla, başla, gayretle çalışmaya devam ediyoruz.

Ümidimiz ve duamız odur ki Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci asrına tekabül eden ve bizlerin Türkiye Yüzyılı olarak sözü güçlü, gücü tesirli bir Türkiye'nin yüzyılı olmasını istediğimiz bu dönem, aynı zamanda Türk dünyasının da yüzyılı olsun. Bizim milli kültürümüzün temellerinin atıldığı o güzel toprakların, Kazakistan'ın, Türkistan'ın, Hoca Ahmet Yesevi'nin o manevi ikliminin dünyaya yayıldığı o toprakların, dost ve kardeş insanlarıyla birlikte bu güzel günde, bu milli günde sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti bir kere daha ifade ediyorum.

Türkiye ile Kazakistan arasında kıyamete kadar sürecek olan dostluğun her geçen gün kuvvetlenerek devam etmesini temenni ediyorum."