Teknik direktör kırmızı görürse, oyuncunun sarı görmesi normal

Evimizde son maçımızı oynuyoruz. Deplasmanda oynayacağımız Beşiktaş maçı ile bizim için çok da iyi geçmeyen sezonu tamamlayacağız.
Ligde kalma mücadelesi veren Sivasspor’un kazanma mecburiyetinin getireceği stres bizim için bir avantaj olabileceği bir maçtı. Ne yazık ki kaybettik.
Bu hafta oynanacak maçlar hariç, Sivas deplasmanından elimiz boş dönünce, Başakşehir de aldığı hükmen galibiyetle puanını 56 ya çıkarınca biz 49 puanda kaldık böylece sezonu 5. sırada tamamlama şansımızı kaybettiğimiz gibi 6. olarak tamamlama şansımız da kalmadı.
Böyle bir atmosferde Fatih Karagümrük maçına çıktık. Hedefi olmayan iki takımın mücadelesi için ne yazılabilir ki.
Maçın tek önemli tarafı, galibiyet karşısında federasyondan alınacak prim. Bunun yanında sahamızdaki son maçta taraftarlara galibiyet hediye etmek. Her ikisini de gerçekleştiremedik.
Konyaspor camiasının da benden farkı düşündüğünü zannetmiyorum. Kamuoyu farkındadır, taraftarlardan ve basından öyle ciddi bir eleştiri bile yapılmıyor artık. İşin özü “Çaldım çayıra, Mevlam kayıra” düşüncesi hakim.
Oysa eleştiri bile o kadar önemli ki. Eleştiri var ise camianın takımla, yönetimle ilgisi var demektir.
Maça baskılı başladık, Diouf ile pozisyonlarda yakaladık, her maçta olduğu gibi değerlendiremedik. Her ne kadar istatistiklerde önde olsak da gol atamayınca bir önemi olmuyor.
Bu sezon hakemlerden çok çektik, halen de çekmeye devam ediyoruz. Hakem camiasının Konya’ya bakış açısı iyi değil, sanırım bunun sebebi güçlü bir lobimizin olmayışı.
Genelde hakemler ile ilgili yazmamaya gayret ederim, ancak bazı pozisyonlarda öyle kararlar veriliyor ki, “hocam bu da mı faul değil” demekten kendimi alamıyorum.
Camianın tamamının bu sezonu unutup gelecek yıla odaklanması gerektiğini düşünüyorum, yalnız odaklandım demekle olmuyor, özellikle yönetim üzerinde şimdiden baskı kurmak gerekiyor.
Yukarıda bahsettim ya, eleştiri bile önemli diye. Gerekirse eleştirilerin dozu artırılmalı, kısaca taraftarın takımdan ilgisi kesilmemeli.
Maça dönersek, ilk yarının sonlarına kadar maçın da topun da hakimiyeti bizde iken bir ara üstünlüğümüzü kaybetsek de 40. dakikada Moreno’nun ayağından golü bulan biz olduk. 1-0
Bu arada teknik ekibin oyuncuları uyarması gereken çok önemli bir konu var. Oyuncularımız çok itiraz ediyor ve karşılığında sarı kart görüyor.
Hakemin verdiği kararın değiştiği nerede görüldü ki, uyarısını yaparken, bırakın oyuncuları Aleksandar Stanojevic kırmızı kart gördü ki, bu durum imam cemaat meselesi gibi oldu. 
İlk yarı bu şekilde tamamlanacak diye düşünürken verilen 6 dakika uzatmanın 45 artı 4. dakikasında Diagne eşitliği sağladı. 1-1 İlk yarıda bu sonuçla tamamlandı.
İkinci yarıya da istekli başladık, bu da nasıl kaçar diyeceğimiz fırsatları harcadık, ancak ne oldu ise 60. dakikadan itibaren hakimiyet bir anda rakibe geçti.
Bu defa Karagümrük kaçırmaya başladı. İkinci yarıda başka gol olmayınca maç da 1-1 tamamlandı.
Yukarıda bahsettim, oyuncuların itirazdan sarı kart görmemesi gerekir diye. Bu konuda uyarıyı kim yapacak, Aleksandar Stanojevic, yani komutan.
Eeeeeee, komutan kırmızı kart görür ise oyuncuların sarı kart görmesi normal.