TÜRKİYE TERÖRDEN ARINDIRILACAK

Üçüncü ayına girdiğimiz 2025’te barış ve güvenlik rüzgarları eseceğe benziyor. 2024’ün son aylarında Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısı ve Abdullah Öcalan ile ilgili söylemleri yeni bir sayfanın açılışına vesile oldu. Ayrıntısına girmeden Sayın Bahçeli PKK’nın ya silahlarını veya kendilerini gömme konusunda bir tercih yapması gerektiğini söyledi. Hatta daha önceleri hiç söylenmemiş, teşebbüs dahi edilmemiş Öcalan’ın üzerindeki tecridi gerekirse kaldıralım ve gelsin Meclis’te DEM Grubu’nda konuşsun, dedi.
Onlarca yıl önceleri böyle bir söyleme niyetlenen olsa dahi karşısında ilk tepkiyi MHP ve Bahçeli verirken şimdi teklif oradan geliyordu. Rahmetli Süleyman Demirel büyük siyasetçi imiş, şu söylemine bakın. Siyasette dün dündür, bugün bugündür.” Yapılan önemli bir ameliyattan sonra toparlanma dönemi geçiren Sayın Bahçeli’ye geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Kendi tabiri ile “Önemli olan devletin bekasıdır, kendisidir. Gerisi teferruattır.” Doğru. Her dönemde ve zeminde elini değil, gövdesini taşın altına koymuştur ve koyacaktır.
Kendini feshetme kararı alacak olan PKK’yı bir tanıyalım. 27 Kasım 1978’de Abdullah Öcalan tarafından kurulan Partiye Karkerên Kurdistane (Kürdistan İşçi Partisi) PKK’nın 1984 yılında da ilk silahlı saldırıları başlamıştı. Bir rivayete göre de şu ana kadar PKK terörünün bitirilmesi için harcanan meblağ 500 milyar doların üzerinde. Düşünün bu kaynağın ülkenin Doğu, Güneydoğu’suna harcandığını.
Ancak süper güç olduğunu iddia edenler kendilerine ileride ayak bağı olabilecek devletlerin başına bela sarmada mahirler.
Bahçeli’nin çağrısı ile İmralı heyeti 1,2,3. Turlar şeklinde Öcalan ile siyasi parti liderleri ile görüştüler. Sadede geldiğimizde 27 Şubat 2025’te PKK kurucusu Abdullah Öcalan ve diğer DEM yetkilileri ile beraber “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” adı verilen basın açıklaması Türkçe ve Kürtçe yapıldı. Okunan metinde en önemli ve tarihi cümle “Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.” Şu andaki örgüt yönetimi çağrının gereklerine uyacağını kaydetti. İlk etapta da 1 Mart’tan geçerli olmak üzere ateşkes ilan etti.
Çağrı yapıldıktan sonra heyette yer alan Sırrı Süreyya Önder’i MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli telefonla arıyor ve “Daha barış halayı çekeceğiz.” diyor. Burada Abdullah Öcalan’ın şu söylemi o kadar derin ki… Bahçeli’nin Meclis çağrısına ilişkin olarak “Onu çok zorluyorlar. Onun işini güçleştirmeyelim. Ben Meclis’e gelmeyeyim, orada siz varsınız, ben burada konuşurum.” diyor. Sonrasında PKK bağlantılı Kongra- Gel oluşumu eş başkanı Remzi Kartal ise, görüşmelerin PKK ile devlet yetkilileri ile ortak yapıldığını beyan etti. Devletten beklentilerinin ise Öcalan’a özgürlük olduğunu vurguladı.
Sırrı Süreyya Önder’in şu söylemi de önemli, pazarlık olmadı. İspatını da biz vurgulayalım. İmralı heyetinin görüşmeleri sürecinde her gün MSB’nin Kuzey Irak ve Suriye’deki sortileri devam ediyordu. Hak edenler sarı poşetlere konuluyordu. Remzi Kartal’ın bir ifadesi de Öcalan’ın silah bırakma ve fesih çağrısı yaptığı gruplar arasında Suriye Halk Savunması Birlikleri (YPG)nin yer almadığı idi.
Göz bebeğimiz MSB, önemli bir konuyu vurguladı. “PKK ve onunla iltisaklı tüm grupların, terör faaliyetlerine son vermesi, kendini feshetmesi ve derhal koşulsuz olarak silah bırakarak silahlarını teslim etmesi gerekmektedir.”
Çağrı ile ilgili Suriye Demokratik Güçleri Komutanı Mazlum Abdi, “Öcalan’ın çağrısı PKK’yaydı. Bizim bölgemiz için değildi.” güzellemesi yaptı. Diğer bir etnik unsur olan PYD’nin Lideri Salih Müslim ise “Öcalan’ın açıklamalarına katılıyoruz. Siyasi bir grup olarak faaliyet göstermemize izin verilirse silah bırakacağız.” İfadelerini kullandı.
Herkes aklını başına toplamalı. Türkiye şu anda Suriye ve Irak’ın kuzeyinde PKK ve yandaşları ile çok rahat mücadele edebilecek güce sahip. PKK kongresini mi toplar başka kararlar mı alır hep birlikte göreceğiz.
Ülkenin bu beka sürecinde, terörsüz ortama geçilme döneminde tarih yazan siyasilerimize, ikna yöntemlerinde çok başarılı sonuçlara varan devletin güvenlik birimlerine müteşekkiriz. Taşın altına elini, gövdesini koyanları bu millet unutmaz, unutmayacak.