Türkiye’de sağlık alanında devrim mahiyetinde değişim ve dönüşüm süreçleri yaşanmıştır. Sağlık hizmetlerinin altyapısı itibarıyla özellikle dijitalleşme alanında birçok Avrupa ülkesinin henüz erişemediği boyutlara eriştiğini sağlık hizmet sunucuları olarak müşahede etmekteyiz. Teknik uygulamalar, ilaç takip sistemleri, laboratuvar sonuç bilgileri, tanı tedavi ve takip sistemleri program boyutunda entegre edilmiş olup Türkiye’nin her noktasındaki sağlık kuruluşları tarafından değerlendirilebilmektedir. Sağlık hizmeti alan kişiler de kendi sağlıklarına dair bilgi ve parametrelere e-nabız sistemi üzerinden kolaylıkla erişebilmektedir. Sağlık hizmetlerinin bu boyuta gelmesi birden erişilmiş bir sonuç değildir. Sağlık sistemimizin gelişimine dair tarihsel süreci kısaca özetlemek istiyorum.
II. Mahmud’un kurduğu Tıphane-i Amire ile temelleri atılan modern tıp eğitimi, yıllar içinde köklü reformlarla gelişerek bugünün güçlü sağlık sistemine dönüştü. Gelişmiş tıbbi teknolojiler ve alanında uzman hekimlerle Türkiye, sağlık alanında önemli mesafeler kat etti.
Sağlık, bir insanın sahip olabileceği en değerli hazine… Üstelik bu değer, sadece bireysel değil, tüm toplumu etkileyen bir durum. Her yeni tedavi, her keşif ve ilerleme sağlığın ne denli kıymetli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye’de modern tıbbın gelişimi, işte bu kıymetli hazineyi koruma ve insan hayatını iyileştirme hedefiyle atılmış büyük bir adım… 14 Mart 1827’de II. Mahmud’un kurduğu Tıphane-i Amire’yle başlayan süreç günümüze kadar başarılı bir şekilde devam etti. O günden bu yana sağlık hizmetlerinin kapsamı genişledi, tıp eğitimi derinleşti. Atılan her adım, insanlığa hizmet etme amacını taşırken, sağlık alanında devrim niteliğindeki değişimlere katkı sağladı. 14 Mart 1827’den bugüne Türkiye’de modern tıbbın gelişimindeki önemli kilometre taşlarını ve insan hayatına dokunan uzun yolculuğunu derledik.
MODERN TIBBIN İLK ADIMLARI 14 MART 1827’DE ATILDI
Türkiye’de modern tıbbın gelişimi, Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze kadar birçok önemli aşamadan geçti. Bu konuda ilk adım II. Mahmud döneminde atıldı. 14 Mart 1827’de Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla Türkiye’nin ilk modern tıp okulları kuruldu. Bu tarih, Türkiye’de modern tıp eğitiminin dönüm noktası kabul edildi ve 14 Mart günü, Tıp Bayramı olarak kutlanmaya başladı. 1839’da ise Tıbbiye, Galatasaray’a taşınarak Mektebi Tıbbiye-i Adliye-i Şahane adını aldı. Bu okulun ilk mezunları 1844 yılında verildi. Böylece modern tıp eğitimi alan ilk Osmanlı hekimleri yetişti. Tıp alanındaki gelişmeler birbirini izlemeye devam etti… 1867 yılında Türkçe tıp eğitimi yapan Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiye (Sivil Tıp Mektebi) açıldı. Takvimler 1894 yılını gösterdiğinde Sultan II. Abdülhamit’in isteğiyle Haydarpaşa’daki tıbbiye binası inşa edilmeye başlandı. Bu görkemli binaya 6 Kasım 1903’te önce Askeri Tıbbiye sonra da Sivil Tıbbiye taşındı. 1909 yılında ise iki mektep birleştirilerek Darülfünun Tıp Fakültesi kuruldu.
HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ
1928’DE KURULDU
Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan modern tıbbın gelişimi Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında da devam etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk sağlık bakanı Dr. Refik Saydam’ın öncülüğünde, 1928 yılında Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruldu. Bu enstitü, halk sağlığının korunması ve geliştirilmesi adına önemli çalışmalar yaptı. Dr. Refik Saydam, görevde kaldığı 14 yıl boyunca sağlık alanında önemli reformlara imza attı. Bu da Türkiye’de modern sağlık sisteminin temellerinin atılması ve halk sağlığının korunmasında önemli bir rol oynadı. Türkiye’nin sağlık sisteminin gelişmesinde önemli bir rol oynayan bir diğer isim ise Dr. Behçet Uz’du. 1946-1948 ve 1954-1955 yıllarında Sağlık Bakanı olarak görev yapan Uz, ülkenin sağlık altyapısını modernize etmek için önemli adımlar attı. 1946’da hazırlanan “Birinci On Yıllık Milli Sağlık Planı”, Cumhuriyet dönemi sağlık politikalarının ilk yazılı planı olarak kabul edilse de tam anlamıyla hayata geçirilemedi. Ancak bu dönemde, 1945’te 8 olan sağlık merkezi sayısı, 1960 yılına gelindiğinde 283’e kadar çıktı.
“Öyle Bir Bayram Hediyesi Oldu ki. KELİMELERLE İFADE EDİLMEZ.”
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.