TÜRKİYE’NİN ERMENİ MESELESİ

Ermeni milleti 2500 yıldır bulundukları coğrafyalarda yaşamış bir millettir. Tarih içinde bir defa krallıkları olmuş ise de devletlerini yaşatamamışlar, hep başka milletlerin egemenlikleri altında yaşamışlardır. Osmanlı devletinde de itibarlı bir toplum olarak bulunmuşlar ve millet -i sadıka yani sadık millet olarak anılmışlardır. Her ne kadar zanaatla uğraşsalar da özellikle Tanzimat dönemi ile başlayan devlet kademelerinde memuriyetlere de alınmışlardır. Öyle ki üst düzey memur hatta diş işleri bakanı olmuş Ermeniler vardır. Düşünün Osmanlı bir Ermeni vatandaşını dış işleri bakanı bile yapabiliyor. Devlete bu kadar güven sağlamışlardır. Ancak devlet 1. Dünya Savaşına girince İngiliz ve Rusların kışkırtmaları ve yardımları ile Taşnak ve Hınçak isimli birtakım örgütler kurarak terör eylemlerine girişmişler, öyle ki aynı köyde, mahallede yaşayan Ermeniler komşularına bile saldırmışlar, katliamlar yapmışlardır. Doğu Anadolu’ya giren Rus ordusuna yardım için Ermeni alayları kurmuşlar, Ruslarla birlik olup Osmanlı Ordularına saldırmışlardır. Bu durumda devlet 1915’te bir karar alarak belirli bölgelerdeki Ermenileri o zaman Osmanlı devletinin bir parçası olan Suriye’ye göç ettirmiştir. Buna da tehcir denmiştir. Tehcir edilenlerin sayısı da öyle abartıldığı gibi 1.500.000 falan değildi. Zaten o zaman Anadolu’da o kadar Ermeni nüfus yoktur. Göç yollarında birtakım karşılıklı öldürmelerde olmuştur. Ancak tehcir edilenlerin büyük bölümü de varacağı yerlere ulaşmışlardır. Yani ölen, öldürülen Ermeni sayısı çok azdır. Buna soykırım denemez, bir göç harekatıdır. Tüm devlet arşivleri ortadadır. Bu gün dahi devletimizin üstünde Demoklesin kılıcı gibi sallanan soykırım masalını devletimiz dikkate almamalıdır. Süreç içinde Asala isimli bir örgütte kurdular. Bu örgüt 1970’li yılların sonlarında ve 1980 yılların başlarında Türkiye’nin dış temsilciliklerindeki büyükelçi ve konsoloslarını öldürdü. Daha sonra Türkiye bu örgütü yok etti. PKK 1974’te kuruldu. Kurucusu aslen Ermeni ve gerçek adı Artin Agopyan olan Abdullah Öcalan’dır. Örgütün üst yöneticilerinin büyük çoğunluğu kripto Ermenilerdir. Örgüt mensupları 1980 ihtilalinden sonra Suriye‘ye kaçtılar. İlk defa 1984 yılında Eruh’ta büyük çapta silahlı eylem yaptılar. Bu tarihten günümüze kadar PKK ve türevi örgütler ile siyasi uzantıları Kürt kimliği altına gizlenerek devletimizle mücadele etmektedir. Esasen bu örgüt Ermeni ve Ermeni emellerine hizmet ettiği halde bazı Kürt kardeşlerimizi temsil ettikleri yalanı ile kandırmaktadır. Bu örgütü ABD, Avrupa devletleri, İsrail ve İran gizli açık desteklemektedirler. Özellikle de ABD binlerce tır silah göndermektedir. Avrupa parlamentolarında terör örgütü yöneticileri konuşma yapabilmektedirler. Bu örgütün yaklaşık 40 yıldır yaptığı terör 40 bin şehidimize ve yüz milyarlarca dolar paramıza mal oldu. Dışarıdaki düşmanlar içeride de vatan hainleri bulsalar da milletimiz oyunu görüyor. 2023 seçimlerinde sağduyulu davranacağına inanıyorum. Devletimizin bekası ve parçalanmaması için oylar Cumhur ittifakına verilmelidir. Aksi halde bu millet ülkesinin için yeniden bir milli mücadele yapmak zorunda kalacaktır.