TÜRKLERİN MİTOLOJİSİ VE TÜRK KÜLTÜRÜ
TÜRKLERİN MİTOLOJİSİ VE TÜRK KÜLTÜRÜ- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Binlerce yıllık köklere sahip kadim bir medeniyetin mirasçısıyız biz Türkler. Gökyüzüne uzanan gök tanrımız Tengri’den aldığımız ilhamla kurduğumuz devletler, yazdığımız destanlar ve yarattığımız sanat eserleriyle dünya tarihine damgamızı vurduk. Ancak zamanın akışı içinde, coğrafyalar değişti, inançlar evrildi ve beraberinde kültürümüzün bazı değerleri de kaybolmaya yüz tuttu.
Peki, bu kadim medeniyetin izlerini günümüzde nerede bulabiliriz? Bu sorunun cevabı için geçmişe dönüp, Türk mitolojisinin derinliklerine inmemiz gerekiyor. Gökyüzü, yer, su ve ateş gibi temel elementlere atfedilen kutsal anlamlar, doğayla iç içe yaşama anlayışı ve atalarımıza duyulan derin saygı, Türk mitolojisinin temel taşlarını oluşturur.
Türk mitolojisinde sıkça karşımıza çıkan bir diğer önemli kavram ise “Türk” kelimesinin kökenidir. Bazı kaynaklara göre “Türk” kelimesi, “güçlü”, “cesur” veya “okçu” anlamlarına gelir. Bu anlamlar, Türklerin tarih boyunca gösterdiği mücadeleci ruhu ve askeri başarılarını açıklar niteliktedir. Ancak Türkiye isminin ilk kez ne zaman ve kim tarafından kullanıldığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Bazı tarihçilere göre bu isim, Anadolu’nun fethiyle birlikte Türklerin bu topraklara yerleşmesiyle ortaya çıkmıştır.
Günümüzde ise Türkiye, modernleşme sürecinde birçok değeri kaybetme riskini taşımaktadır. Geleneksel el sanatları, halk oyunları, yemek kültürü ve kıyafetlerimiz, yerini küreselleşen dünyanın standartlarına bırakmaktadır. Bu durum, bir yandan kültürel çeşitliliğimizi zenginleştirirken, diğer yandan da kimliğimizi sorgulamamıza neden olmaktadır.
Peki, bu kayıpları nasıl önleyebiliriz? Cevap basit gibi görünse de uygulamada oldukça zorlayıcıdır. Kültürel mirasımızın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için öncelikle kendi köklerimizi iyi tanımamız gerekmektedir. Okullarımızda Türk mitolojisi ve tarihine daha fazla yer verilmeli, geleneksel sanatlar ve el sanatları teşvik edilmeli, halk oyunları ve müziklerine sahip çıkılmalıdır.
Sonuç olarak, Türk kültürü binlerce yıllık bir geçmişe sahip zengin bir miras. Bu mirası korumak ve gelecek nesillere aktarmak, hepimizin ortak sorumluluğudur. Kendi köklerine bağlı, kültürel değerlerine sahip çıkan bir toplum olmak, Türkiye’nin geleceği için en önemli yatırımdır. Geçmişini bilmeyen geleceğinin şekillendiremez, bu yüzden köklerine sıkı sıkıya bağlı kalmak, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlememizi sağlayacaktır..
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.