ÜLKE SANAYİMİZİN VE KONYA SANAYİMİZİN DÜNÜ BUGÜNÜ PANELİ-TAŞUCU LİMANI VURGUSU (15 EKİM 2022)- 3

Panelde Sanayi ve Teknoloji Bakan yardımcısı Sayın Hasan Büyükdede genelde Türkiye’deki sanayileşme ve organize sanayi bölgeleri, özelde ise Konya sanayii hakkında bilgiler verdi. Kendisi de sanayici olan Bakan yardımcısının tespitleri bu bakımdan dikkate değer.
Rusya-Ukrayna savaşının getirdiği yeni yapılanma dengeleri değiştirmiştir. Sanayi Bakanlığının hedefinde Türkiye’nin Avrupa’nın üretim üssü olması vardır. Zira AB ülkeleri ve Rusya’nın yatırım için sanayi alanlarına ihtiyaçları vardır.
Ülkemizde 373 OSB olup küçük sanayi siteleri de faaliyettedir. Önceden sanayiciler bin metrekarelik alanlarda üretim yaparken, şimdi yüz bin metrekare hatta daha büyüklerini talep etmekteler.
Ülkede KOSGEB vasıtasıyla işletmelere önemli destekler verilmektedir. GES ve RES yatırımları teşvik edilmektedir. Çünkü enerjide dışa bağımlılığı azaltıcı politikalar ağırlık verilmektedir. Offshore yatırım hamlelerine ağırlık verilmektedir. Bu anlamda Konya merkez olacaktır. Konya’nın aynı zamanda ilaç üretim merkezi olduğu unutulmamalıdır. İlaç, gübre ve biyo-kimya sanayilerinde Konya’da önemli yol alınmaktadır. Tarım ve hayvancılıkta önemli çalışmalar yanında tarım alanlarının problemleri ile sulama teknolojisinin geliştirilmesi üzerinde durulmaktadır.
Konya uçakların test merkezidir. Zira NATO ile bağlantılı merkez vardır. Tüfek üretimi merkezleri Huğlu ve Üzümlü ABD’ye önemli miktarda satış yapmaktadır. Yine silah test merkezi kurulmaktadır. Sanayi alanlarının yapılmasında yeşil akıllı merkezler yani çevrenin korunması üzerinde durulmaktadır. Karbon ayak izi, tüm OSB’lerde yeşil mutabakat ile ilgili hususları vurgulamıştır. Malzeme teknolojisi üzerinde durulmuştur. Aynı zamanda Türkiye’nin 40 milyon üretimle Avrupa’da çeliğin merkezi olduğu ancak nitelikli çelikte de merkez olma gereğini belirtilmiştir. Yine ülkemiz seramik üretiminde Avrupa birincisi, otobüs üretiminde yine birinci, kamyonda önemli yeri vardır. Bakan yardımcısının vurguladığı diğer bir husus Konya’nın asansör üretimindeki yeridir.
Konya’nın makine üretimindeki yeri de çok iyidir. Ama buradaki sorun, Mersin Taşucu’na ulaşımın zorluğudur. Bakan yardımcısı Sayın Büyükdede şu hususu vurgulamıştır: “Eğer bu limana ulaşırsak, Konya kendisini katlayacaktır”. Bunun için projenin yatırım kapsamına alınması için çalışılmalıdır. Çünkü konudaki ana planda bu yatırım yer almamaktadır. (bakınız: https://www.uab.gov.tr/uploads/pages/bakanlik-yayinlari/2053-ulastirma-ve-lojistik-ana-plani-rev.pdf ) Ancak MÜSİAD Konya şubesinde ciddi çalışmalar yapıldığı bilinmektedir. Bu çalışmaların güncellenerek kamuoyu ile paylaşılması ve takip edilmesi sağlanmalıdır.
Ayrıca yarı iletken çip üretilmesi, savunma sanayii yatırımlarında önemli çalışmalar vardır. Hükümet yerli otomobil üretimine önem vermektedir. Bu çerçevede elektrikli araç üretim desteklenmektedir.
Türkiye yeni yüzyıl hedefinde cari açığı azaltmak yani döviz kazandırıcı işlemler yapmak için ithalat yerine ihracata önem verilecektir.
Sayın Büyükdede’nin üzerinde durduğu önemli hususlardan birisi, Türkiye’de sanayi alanlarının azlığıdır. Çünkü yüzölçümleri kıyaslandığında İtalya ile Türkiye arasında (bizim aleyhimize) üçte bire yakın sanayi alanı farkı vardır. Dolayısıyla ülke topraklarının korunması, tarımın sürdürülebilirliği açısından önemlidir, ancak sanayi alanları içinde ciddi alanlar yani topraklar ayrılmalıdır. Yoksa bir taraftan sanayileşelim, istihdamı artıralım, gelirimizi çoğaltalım derken öbür taraftan toprakları sanayiye kapatmak çelişki demektir. Ancak burada toprakların korunmasına daha dikkatli olunması söylenebilir. Ama ‘toprakları koruyalım’ bahanesiyle, sanayi alanlarına izin vermemek sanayileşmede geri kamaya razı olmak demektir.
Sayın Büyükdede’nin konuşmasından sonra söz alanlardan Çevre eski bakanı ve Ereğli eski Belediye Başkanı Sayın Ali Talip Özdemir, Karapınar’daki alanların GES için kullanılması gereğini belirtmiş, maddi gelişme yanında manevi unsurların ihmal edilmemesi hususunu vurgulamıştır
Panelde söz olan bazı işadamları Konya’da nitelikli işgücü bulmanın zorlukları yanında özellikle mesleki eğitim konusunda eksiklikleri dile getirmiştir. Büyük zorluklarla işletmelerini kurup büyüten ilk kuşağı takip eden ikinci kuşakta yani çocukların bu konudaki eksiklikleri işletmelerin süreklilik sorunlarıyla karşılaşmaları da belirtilmiştir. Aslında bu konu bir anlamıyla ahilik zihniyetinin ihmal edilmemesini göstermektedir. Çünkü kalkınma iki kefeli olur; bir yönü maddi diğer yönü manevi yönü.