UN bizim, ÜN onların olsun!…

Sezonun başında Konyaspor’un 39 puanla ligin ilk yarısını ikinci sırada tamamlayacağını söylemiş olsalardı eminim hiç kimse buna inanç göstermez “Aç tavuk kendini buğday ambarında” görürmüş atasözünü hatırlatırdı.
Nasıl hatırlatmasın ki, sonuçta eldeki kadro ve bütçe belli, rakiplerimiz dediğimiz takımlar transferlerle sezona başlamış ancak biz isim karmaşası içinde şu oyuncumu olacak bu mu olacak hengâmesi yaşıyorduk. Nitekim başlayan sezon ve oynanan maçlardan sonra gördük ki herşey pahalı transferler değil, herşey kâğıt üzerinde anlı şanlı oyuncular değil. Önemli olan İnanmak ve o inançla bütünleşen sistem ve o sistemin gereksinimi olan çalışmak. İşte yeşil beyazlı temsilcimiz Konyaspor örneği çok fazla olmayan bu gerçeği yaşayarak başarıya ulaşmış oldu. Çok önemli haftalarda çok önemli maçlar kazandı, sergilediği atletik oyun anlayışını ısrarla, disiplinle sürdürdü. Kimi maçlarda kendi oyunlarını kurup ona göre mücadele ederken kimi zaman rakip takımın oyununa karşı kontrol futbolunu tercih ederek sonuca ulaştılar. Ben ligin ilk yarısında bizlere bu güzellikleri yaşatan Teknik Direktör İlhan Palut’a futbolculara, yönetime ve tüm çalışanlara yürekten teşekkür ediyorum. Tekniği, taktiği, performansı, eforu, yönetim uyumu ve birlikteliği ile herkesin elini değil, bedenini koyduğu bu yolda daha büyük başarılar yaşayacağımıza olan inancım tamdır. İkinci devre için hocanın isteği yönetimin bütçesi doğrultusunda yapılacak takviyeler ile bu istikrarı sürdüreceğimizden kuşkum yok.
Şimdi gelelim günlerce sosyal medyada şahit olduğum serzeniş ve önceki gün oynanan Beşiktaş maçı sonrasında yaşananlara…
Lider Trabzonspor’un 7 puanlık bir farkla takibinde olan ve üçüncü olan Başakşehir takımı ile farkı 6’ya çıkartan temsilcimiz Konyaspor’un bu önemli başarısı ulusal basında yeterince gündeme getirilmiyor veya es geçiliyor. Sanki bu ligde sadece 4 büyükler varmış gibi allayıp pullayıp temcit pilavı gibi gündeme sunup duruyorlar. Ee haliyle taraftar kitlesi olması nedeniyle ÜN’lü takımlar ya onun için ulusal basında haliyle onların başarısızlığını bile çok büyük bir olay resmiyle ekranlarda dönderip duracak.
Bu bugün olan bir durum değil, yıllardan beri böyle devam edip gidiyor. Hatırlayın Bursaspor Lig şampiyonu olduğunda birkaç hafta konuşulmuş ardından hemen o ÜN’lü takımların yeni sezon hazırlıkları ekranları süslemişti. Hatta geçmişte O ÜN’lü takımlarla yapılacak maç öncesinde bizlerin manşetleri “Yenilmesi KOLAY, Yenmek OLAY” tarzında olur yenme durumunda da galip gelen takım değil ÜN’lü takımın neden yenildiği konuşulurdu.
Benim o günlerde de söylediğim en güzel söz “UN bizim ÜN onların olsun” şeklinde olurdu. Bugünde böyle değişmez… Eee çünkü bugünde baktığımızda değişen hiçbir şey yok. Aynı kafa devam ediyor.
Beşiktaş galibiyeti sonrası ekranlara şöyle bir göz gezdirdim sonrasında ulusal medyanın bu başarıyı değerlendirmesini takip ettim ‘ŞOK’ oldum. Kendi kendime “Ben az önce stadyumda hangi maçı izledim” acaba sorusunu sormadan geçemedim. Oynanan futbol ve alınan sonucun ötesinde yapılan değerlendirmeler küçük bir tebrik ve takdir sonrası Beşiktaş’ın farkı kaçırdığı Konyaspor’un korkak futbolunun tribünlerin canını sıktığı lig ikincisi bir takıma bu futbolun yakışmadığını vs vs gibi zırvalar sıralandı durdu. İstisna yorumlar yok mu elbette var ve o yazarlara yürekliliklerinden dolayı özellikle teşekkür ediyorum. Bunlardan birisi Milliyet yazarı Bilal Meşe.. Sevgili Meşe yazısında şu satırlara yer vermiş: “Trabzonspor’un en yakın takipçisi Konyaspor’a helal olsun, bulundukları konumu fazlasıyla hak ediyorlar. İçerde, dışarda fark etmiyor, müthiş bir takım oyunu sergiliyorlar, hele hele bir savunma anlayışları var ki, alkışa değer. Ayağını yere basan, takım savunmasını müthiş yapan, oyun disiplininden kopmayan Konyaspor, fırsatlar aradı, bunu da doksanda Ahmed Hassan ile buldu. Siz istediğiniz kadar topa sahip olun, istediğiniz kadar pozisyon üretin, direğe takılın, fark etmez, eğer üç puanlık golü bulamıyorsanız, atmayı beceremiyorsanız, gerisi detaydır arkadaş! Sabır, disiplin, mücadele, üç puan eşittir, Konyaspor...”
Bu arada Beşiktaş maçının özetini soracak olursanız:
Keyifli geçen maçın 90+’dakikasında Michalak soldan yüklendi, şutladı, öne çıkan Ersin hatalı bir plonjonla çeldi topu. Skubic’in önüne gönderdi… Ondan Ahmet Hassan’a… Mısırlı da şık bir vuruşla golü atıp tatile çıktı. ‘Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az….’
Kalın sağlıcakla…