Unutulan Geleneklerin Düşündürdükleri (2) Kütük Atma
Unutulan Geleneklerin Düşündürdükleri (2) Kütük Atma- Hüseyin TOPTAŞ- Yeni Meram Gazetesi
Birçok Anadolu köyünde görülen Kütük Atma, bir ailenin ilk erkek çocuğu için yapılan bir törendir. Gelenek ilk bakışta her ne kadar çok eski bir adet olarak erkek çocuklarına verilen bir önemi ifade ediyor gözüküyorsa da bunu bir ikram yolu, bir kaynaşma vesilesi olarak değerlendirebiliriz. Çünkü bütün erkek çocuklar için değil, ilk erkek çocuk için yapılırdı. Bu töreni yeni ailenin bir kendini ispatlama yolu olarak düşünülmüş bir işlem şeklinde de yorumlayabiliriz. Kütük atma zamanı güz dönemidir. Çünkü güz, hasat mevsimidir, bolluk ayıdır. İlk erkek çocuklarına sahip olan yeni aileler hazırlıklarını yaparlar. Çocuk belli bir yaşa gelmiştir. Köy halkı sırayla bu aileleri dolaşır, düğünler, şenlikler yapılır, yemekler yenir. Aralarda meyve tepsileri dolaşır. Yaşlı, olgun ve delikanlıların ayrı birlikleri, uydukları kuralları, başkanları vardır. Mesela Delikanlıbaşı gibi. Delikanlıbaşı, törenlerde hizmet etmede, yaşıtlarını derleyip toplamada başarı göstermiş gençler arasından demokratik usuller ile seçilir. Gençler üzerinde mutlak söz sahibidir. Bir dediği iki yapılmaz ama kendisi de çevresine karşı fevkalade lütufkardır.Daha eski dönemin kütüklerinde köylü birer odun kütüğü getirerek kütük sahibinin evinin önüne bırakırmış, bu genç aileler bunu kış boyunca yakarlarmış. Kütük atma adı da evin önüne atılan bu kütüklerden eğeliyormuş.Tören sona ererken hane sahibi Tekecik için bir veya mali durumu iyi ise birkaç davar (koyun keçi) vaad eder. Köyde şartları müsait olan aileler dolaşılır Tekeciğe de bir hazırlık yapılmış olur.
TEKECİK
Eski kasımın birinci günü (8 Kasım) Tekecik günüdür. Halkın geleneksel inancına göre bugün bir bakıma mali yılbaşıdır. Tekelerin davara, koçların koyun sürüsüne katıldığı gündür. İşte yeni bir bereket döneminin başlangıcı olan bugün törenlerle kutlanır. Çocuklar akşamları evleri dolaşır. Ellerinde kapları vardır. Evlerde daha önceden hazırlanmış tepsilerde yaş veya kuru meyveler vardır. Çocuklar ellerinde çanlar, gruplar halinde dolaşırlar. Çan hem vardıkları ev için kapı çalma görevi yapar hem de tekeciği sembolize eder. Çocuk veya delikanlı kümesinde önde gelen birisi seslenir:
- Çalalım ml?
İzin istenir, zira evlerde hasta veya rahatsız olabilecek birisi olabilir. Böyle bir durum yoksa hane sahibi:
-Çalın! Der.
Yine öndeki grup başkanı, Dede Korkut misali söyler.
Selâmün aleyküm hanımlar beyler,
Birbirini yeğler
Selâm verdik aldınız mı?
Teke kattık duydunuz mu?
Alıcınız almasın,
Düşmanınız gülmesin,
İkiz ikiz, dördü sekiz kuzlasın
Ortasına eş koyalım,
Kenarına beş koyalım,
Bir daha diyelim: Allah Allah Allah...
Çanlar çalınır, istihkakını alan gruplar yoluna devam eder. 0 gece köyde ayrı bir canlılık vardır. Çünkü büyükler de belli yerlerde düğün ve eğlence yaparlar. Bunlar içkisiz kumarsız nezih eğlencelerdir. Bir hasat dönemi sonrası olması sebebiyle görevliler, maddi durumu iyi olanlardan hububat bakliyat gibi ürünler toplar, köyün eşrafından para verenlerin paralan alınır. Toplanan ürünler ertesi gün açık artırma ile satışa çıkarılır. Elde edilen ve toplanan paralarla etlik mallar alınır.Tören Yemekle Son Bulur.
(Ruhi Cavlak, Dedemli, s.46-48 den alınmıştır)
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.