YANGIN
YANGIN- Tülin KALIUN AYSAN- Yeni Meram Gazetesi
Tarım ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Vahit Kirişci Marmaris yangınının kontrol altına alındığını açıkladı. Toplamda 4 bin 500 hektara yakın alan yangın sırasında yok olmuştur.
Ormanlık alanlarımız ve tarım alanlarımızın yanmasının önlenmesi toplumsal olarak herkesin görevidir. Son zamanlarda ülkemizin bazı bölgelerinde buğday tarlalarının yanması hepimizi derinden üzmüştür. Batman’ın Beşiri ilçesindeki buğday tarlalarında elektrik tellerindeki kıvılcımlardan çıkan yangında, 200 dekar ekili buğday tarlası, Tekirdağ’ın Malkara ilçesinde Buğday tarlalarından geçen elektrik tellerinden çıkan yangında 300 dekar ekili buğday tarlası, Balıkesir’in Gönen ilçesinde çıkan yangında 40 dekar buğday tarlası yanmıştır. Orman Genel Müdürlüğünün yayınladığı hububat alanlarının yangın görüntüsü gerçekten çok üzücü, Hububat alanlarında toprak hazırlığından ürün hasatına kadar olan üretim aşamasında üreticilerimizin emeklerine şahidim Allah yardımcıları olsun.
Orman yangınları toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik dengesini bozmaktadır. Yangın sırasında toprağın en üst katmanında sıcaklık 50-750 C derecelere kadar çıkar. Bu sıcaklıkta organik madde yok olur. Organik madde yağış sularının emilmesi ve tutulması, erozyonun önlenmesi, toprağın havalandırılması, bitki besin elementleri ihtiyaçlarının karşılanması için önemlidir.
Yangında yok olan bitki artıkları toprağı su ve rüzgâr erozyonuna karşı korumaktadır. Yangın sonrasında koruyucu bitki örtüsü yok olduğundan toprak erozyona açık hale gelmektedir. Böylece toprağın verimliliği azalır. Hastalık, zararlı ve yabancı ot gelişimi artar, sap artıkları çürüyerek toprağın Karbon, Azot ve diğer bitki besin elementleri içeriğini artırmaktadır.
Tarımsal üretimin ana kaynağı olan toprağımızın biyolojik, kimyasal ve fiziksel yapısının ve çevrenin korunarak, doğal denge içerisinde toprağın verimliliğinin sürdürülebilirliği için gerekli önlemleri almak, teknik elemanların, çiftçilerin eğitilmesini ve kamuoyunun yangın konusunda bilgilendirilmesini sağlamalıyız.
ORMANLARIN VE TOPRAKLARIMIZIN KORUNMASI TÜM PAYDAŞLARIN KATKISI İLE SAĞLANACAKTIR
Eğitim-yayım çalışmalarında sivil toplum örgütlerinin katkılarıyla çevrede duyarlılık artırılmalıdır. Anız yakılmasının yasak olduğu yerleşim yerlerindeki çiftçiler, anız yakılması sonucu meydana gelebilecek ORMAN YANGINLARI konusunda, toprak ve çevreye zararlar konusunda bilgilendirilmelidir. Yollardaki otlar temizlenerek yanıcı materyal kaldırılmalı yol kenarlarında, anız yangınlarının zararlarına ilişkin uyarıcı levhalar asılmalıdır.
Günümüzde anız yakmak orman yangınlarına sebep olmaktadır. Ormanlarımızın kıyısında olan buğday ve arpa tarlaları bu bakımdan büyük riskler taşımaktadır.
Ülkemizde her yıl orman yangınları ile yakılan ve canlılar için yaşam kaynağı olan oksijen üreticisi binlerce dekar ormanımız yanarak kül olmaktadır.
“Kıyamet kopacağı zaman bile elinizde bir fidan bulunursa, onu hemen dikin" buyurulmaktadır. O halde bize düşen görev, ağaç ve ormanlarımızı korumak, yenilerini yetiştirmektir.
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.