Yeniden Diriliş

Sizlerle her hafta buluştuğumuz da altını çize çize belirtmiş olduğumuz noktalar var. Türkiye ve dünyanın yeni dünya düzenine bir geçişi söz konusu. Değişen ve gelişen dünya düzenin sancıları elbette ki ağır bir şekilde karşımıza çıkıyor. Yalnızca ülkemize değil dünyada gerçekleşen gelişmelere baktığımızda bir takım ellerin müdahale de bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Birileri ‘ya yine mi dış güçleri kalkan yapacaksınız’ kendinize diyebilir. Ama birazdan anlatacağımız olayları güçlü bir şekilde tahlil ettiğimiz de olayın boyutunun farklı olduğunu anlayabilirsiniz.
ABD de her yıl enfeksiyon oranları yaklaşık olarak %1 civarında açıklanmaktadır. Bu oran %2 civarına yükseldiğinde halk da bir ayaklanma ve sokak protestoları gerçekleşir. ABD'nin yeni dünya düzeninde ki ilk yıllarından biri olan 2021 yılı tahmini enflasyon rakamları %6 civarında ki son 100 yılda bu rakamlar gelişmiş hiçbir ülkede görülmemiştir.
Avrupa'ya baktığımız zamanda her ne kadar sömürge ülkelerden gelen hammede katkıları ile yeni dünya düzeninde ki barınmasını arttırmış ve yerini garantilemiş olsada yukarıda bahsetmek istediğimiz dışardan dokunan eller Avrupa'yı da bir bilinmezliğin içine sürüklemiştir. Birden bire oluşan bu petrol krizleri de bunun göstergesidir. Petrol ithalatında, petrol tankerlerini taşıyacak tır şoförlerinin bulunamaması gibi bir bahane üretilmesi ve petrolün Avrupa'da altın kadar değerli olduğu bir dönemi geride bırakıyoruz.
Avrupa'da yaşayan yakın akrabalarınız var ise şayet, sebze ve meyveleri adetle satın aldıklarını duymuşsunuzdur. Bizler üreten bir toplum olarak bu sözleri duyduğumuz da ironik düşünebiliriz ama bu trajikomik düşünce toplum refahının fazlalığından ve rahatlığından kaynaklı olduğunu unutmamak gerek.
Türkiye'de şuanda kur seviyelerinin yükselmesi, günümüzde geçmişten gelen zararları bizlere yaşatıyor. Kur seviyesi düşükken alınan makine sanayi malzemelerinin, ithalatın kredileri bizleri bugün zorluyor. Bununla beraber kıymetli bakanlarımızın dış ticaret ve ihracat rekorları kırıldığını bizlere aktarırken, bizler yine sansosyenel haber diyip geçiyoruz. Lakin ciddi anlamda ihtracat rekorlarının kırıldığını maalesef belirtmek isterim. Maalesef dedim çünkü iç piyasada ki hammadde kaynaklarının neredeyse tamamı şu an yurt dışına ihraç ediliyor. Bu da iç piyasada ki dengeleri alt üst etmekle kalmayıp iç piyasayı kısır bir döngü haline itiyor.
Buradan kurtuluş ne mi? İç piyasa dengelerini oluşturan güçlü şirketlerin, ihracat kısıtlamasına gidilmesini sağlamak en önemli kararlardan biri olacaktır. Çünkü dışarıya ihraç edilen malların Türk Lirası ile satılması tasarısı halen daha devam ediyor. Bu da artan kur dengesinde bizim hammede ve hizmetlerimizin maddi anlamda ucuza gittiğini söylemek yanlış olmayacaktır. Her dibe batış ardından kudretli bir yükselişe gebedir demiştik. Sizlere bir kez daha altını çiziyorum, TL'nin faizle olan Savaşı'ndan elbette ki TL kaybedecek ve dibi görecektir. Asıl önemli olan nokta dipteki politikaları doğru bir şekilde belirlemek ve planlamak. Bu süreç doğru bir şekilde gerçekleşir ise yükselişi kimse durdurmayacaktır. Selametle...