YEREL SEÇİM SÜRECİ
YEREL SEÇİM SÜRECİ- Mehmet HANÇERLİ- Yeni Meram Gazetesi
Seçim takvimi de açıklandı. YSK, seçime katılacak partileri hafta içinde açıklayacak. Önemli olan seçime katılacak siyasi partilerin belediye başkanı ve meclis üyelerini il ya da ilçe seçim kurullarına vermeleri için 20 Şubat 2024'e kadar zamanları var. Bütün siyasi partiler için söylenebilecek şu var, görüldüğü kadarıyla aday adayı sayılarında bir düşüş söz konusu. Bu düşüş hem belediye başkanlıklarında hem de belediye meclis üyeliklerinde gözlenmekte.
Bir de artışın zirvede olduğu ve aday adayı kavramının dahi olmadığı bir muhtarlık seçimi var. Direkt olarak muhtar adayısınız. Sigortanız devlet tarafından ödeniyor, asgari ücret nispetinde de maaş alıyorsunuz. Hatta Sayın Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı seçilmiş olsaydı tüm muhtarlara birer özel kalem müdürü atayacaktı. Anlaşılmayan durum şu. TC kimlik numarası olan bir Türk vatandaşı, resmi tüm belgelerini e-devlet üzerinden alıyor zaten. Özel kalem müdürü ne yapacaktı ki? O zaman siyasi bir söylemden öte gitmeyecek bir hoş görünme çabasından başka bir şey değil.
AK Parti'de geçtiğimiz hafta temayül yoklaması dijital ortamda yapıldı. Bir bakıma da çok iyi oldu. Eskiden çuvallar dolusu evrak Ankara'ya taşınırdı. Hatta bazen de Tuz Gölü muhabbetleri yapılırdı. Süreç, normal işlemekte. Bu hafta içerisinde belediye başkanı aday adayları için anket çalışması yapılacak. Bundan sonrası da mülakat. Bazı aday adaylarının mülakatı bağlı olduğu ilde yapılırken bir kısmı da genel merkezde yapılacak. Bu arada tüm adaylarla ilgili teşkilat görüşü de çıkarılacak. O zaman
Temayül
Anket
Teşkilat görüşü
Mülakat
Tüm bu bilgi ve belgeler, genel merkezde kurulan yüksek kurul üyeleri tarafından değerlendirilip genel başkanın takdirlerine sunulacak.
Kamuoyunu en fazla ilgilendiren ve dikkatini çeken olay ise partiler arası ittifak. Daha önce de zikrettik. HEDEP'in tavrı belli. Kuvvetli olduğu yerlerde kendi adaylarını çıkaracak. Diğer büyükşehirlerde ise düşmanımın düşmanı dostumdur tavrı içerisinde pazarlıklara girecekler ve bu pazarlıklar aleni olacak.
Tek anlaşılamayan ve ne yapacağı az çok belli olan ancak tabanı ile topluma bunu anlatmanın problemini yaşıyorlar. İYİ Parti en üst düzeyi ile İstanbul'da bir değerlendirme toplantısı yaptı. Toplantıdan “Bütün belediyelik yerleşim yerlerinde kendi logomuzla, kendi adayımızla seçime gireceğiz” kararı çıktı. Çok üst düzey parti yönetimi, bu kararı da kamuoyuna açıkladı.
Ya şimdi? CHP Genel Başkanı'nın Sayın Akşener'i ziyaretinde durum değişti. İYİ Parti'de 3 eğilim söz konusu. Bir grup “Kendi logo ve adayımızla seçime girelim” diğer grup “CHP ile ittifak yapalım” daha farklı bir grup ise, “AK Parti ile ittifak yapalım.” görüşünde.
Görüşme sonrasında CHP'nin “İttifak yapalım” görüşünü GİK (Genel İdare Kurulu)'e götüreceğini ifade etti Sayın Genel Başkan. Taban ile tavan arasında kurulan bu mengene ya da cendere zor zanaat. İYİ Parti'yi bu günkü konumlara düşüren de bu ikilemler. Vatandaş, bu tür fikir değiştirmeler ve tabanın fikirleri zıddındaki ısrarlardan bıktı ve İYİ Parti'yi iktidar alternatifi olarak görmüyor.
Çok önceleri yapılan anketlerde İYİ Parti, MHP'den daha yüksek bir oy ve destek yüzdesine sahipti ve bir ara anketlerde yüzde 16,5'ları dahi gördü. Ancak şu anda anketlerde hem MHP'nin gerisinde hem de yüzde 6'lar mertebesine düşmüş durumda. Meral Hanım'ın hayatının doğrusunda masayı terk etmesi ve daha sonra masaya oturtulması hem teşkilat hem de vatandaş tarafından çok hatalı bulundu. Masaya oturtulması sonrası Konya tabiri ile yüzden gözden düştü.
Genel kanaat, İzmir'de aday açıklandığına bakmayın. Zaten İYİ Parti'nin İzmir'i kazanması veya CHP'nin İzmir'de İYİ Parti'nin desteğine ihtiyacı yok ki. Ancak İstanbul ve Ankara'da Sayın Akşener'in başkanlara olan muhabbetinin üzerine bir de altılı masaya tekrar oturmasına vesile olan anlayış, bir ittifakın ufukta olduğunu gösteriyor.
Birlikte göreceğiz bakalım.
Ne kaldı ki şurada?
-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.