Konya
°C
Yeni Meram

“Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz”

“Depremle yaşamayı öğrenmeliyiz”- Evren ATCI- Yeni Meram Gazetesi

A+
A-
07.02.2025 00:35
06.02.2025 14:37
0
1123
ABONE OL

Türkiye, 6 Şubat sabahı "yüzyılın felaketi" olarak tanımlanan büyük bir yıkımla karşılaştı. Saat 04:17'de, merkez üssü Gaziantep-Kahramanmaraş sınırında yer alan 7.8 büyüklüğünde şiddetli bir deprem meydana geldi. Depremin ardından Kahramanmaraş, Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Diyarbakır, Şanlıurfa, Malatya, Adana, Osmaniye ve Kilis illerinde büyük hasar oluştu. Ancak felaket burada durmadı; ilk sarsıntının ardından aynı bölgedeki Gaziantep, Kahramanmaraş ve Malatya'da, 7.5, 6.7 ve 6.0 büyüklüğünde dört büyük artçı deprem yaşandı. Bu deprem zincirinin etkisi büyük olsa da, felaketin boyutlarını artıran en önemli etken, bölgedeki yapıların depreme dayanıklı olmaması ve uzun süreli ihmal oldu. Yani, "yüzyılın felaketi" olarak adlandırılan bu büyük afetin temel sebeplerinden biri, sadece depremin büyüklüğü değil, aynı zamanda yapılaşma ve denetim eksiklikleriydi. ABD Jeoloji Ajansı (USGS) verilerine dayanarak, ilk büyük sarsıntı 7.8 büyüklüğünde olup, yaklaşık 17.9 km derinlikte ve saat 04:17'de gerçekleşti. Bu depremi takiben, genellikle medyada daha az yer bulan, ilk sarsıntıdan yalnızca 11 dakika sonra ve oldukça yakın bir bölgede 6.7 büyüklüğünde bir başka deprem meydana geldi. Yıkımın büyük bir kısmı bu iki depremle ilişkilendirilebilse de, saat 13:24'te, 7.5 büyüklüğünde ve 10 km derinliğinde, yıkım etkisi daha da büyük olan bir başka deprem yaşanmıştır. Bu depremi, sadece iki dakika sonra Malatya merkezli 6.0 büyüklüğünde bir sarsıntı takip etmiş, ardından 25 dakika içinde sırasıyla 5.8 ve 5.7 büyüklüğünde iki artçı deprem daha meydana gelmiştir. Nihayetinde, 15:02'de Maraş-Göksun bölgesinde 6.0 büyüklüğünde bir deprem daha kaydedilmiştir. Bölgede deprem dalgası durmayarak 160 deprem daha kaydedildi. 20.yüzyılın başından itibaren yaşanan en büyük deprem, olarak 1939 yılında Erzincan'da meydana gelen 7.8 büyüklüğündeki deprem kaydedilirken Bu nedenle, benzer büyüklükte bir depremin Türkiye'de bir asırda bir kez yaşandığı söylenebilir. Ancak, 6 Şubat 2023'teki deprem, Erzincan depreminin etkisinden daha yıkıcı ve büyük bir etki yaratmıştır. Bunun temel nedeni, depremin özellikleri, özellikle depremin türü ve eşzamanlı iki büyük ve şiddetli depremin yaşanması gibi olağan dışı durumlar olarak öne çıkmaktadır. Türkiye'nin önde gelen jeologlarından Naci Görür, bu tür bir deprem olsa bile 9 saat arayla iki büyük ve güçlü depremin gerçekleşmesinin son derece nadir olduğunu belirtmiştir. ABD'li sismolog Harold Tobin ise, 20. yüzyıldan itibaren yapılan sismolojik ölçümlere göre, 24 saat içinde iki büyük depremin yaşanmasının bir ilk olduğunu vurgulamaktadır. Jeofizik uzmanı Paul Martin Mai, depremin etkisinin 400 kilometreyi aştığını, benzer etkilerin yalnızca 1906'daki San Francisco (ABD) ve 2001'deki Kunlun (Çin) depremlerinde gözlemlendiğini ifade etmektedir. Son olarak, USGS'de çalışan sismolog Susan Hough, dünyada daha büyük depremlerin yaşandığını, ancak doğrultu atımlı özelliklere sahip bu tür büyük depremlerin oldukça nadir olduğunu söylemiştir. Depremin ikinci yıl dönümünü anarken geçtiğimiz haftalarda Konya’da Beyşehir Caddesi üzerinde hiçbir sarsıntı olmadan çöken bina bize bir deprem dalgasıyla karşılaşırsak halimiz nice olur sorularını da hatırlatmadı değil. Yapılması gereken sadece yıldönümlerinde ya da üzücü olaylarda deprem gerçeğini hatırlamaktan ziyade bu gerçekle yaşamayı öğrenmek yapı stoğumuzu depreme dayanıklı hale getirmektir.

HABER YORUMLARI
  1. Henüz yorum yapılmamış.
    İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.