‘MASA’ DİZİSİ…

Türk siyasi tarihi son günlerde eşine az rastlanır gelişmelerle tüm dikkatleri üzerine çekmeye devam ederken oluşan tablo dizi formatlarını aratmıyor.
Özellikle 6 partinin ittifakında oluşan ve adını da bu altı partinin birleşiminden alan 6’lı Masa “Millet İttifakı” yaşanan son gelişmelerle reytingi en yüksek dizileri dahi solladı diyebilirim.
Yaşadığımız deprem felaketinin yaraları sarıladursun gündem bir anda siyasete kaymış durumda. Ancak öncelikle deprem bölgesindeki gelişmelerden bahsetmekte fayda var.
Deprem bölgesinde iyileştirme ve yara sarma çalışmaları tüm hızıyla devam ederken kalıcı konutların temellerinin atılması da bölgede yaşayan vatandaşların umutları oldu. Çadırların yanı sıra konteyner kentlerin kurulması büyük özveriyle gerçekleşirken normal hayata dönme çabaları da yapılan birçok faaliyetle belirli bir aşamaya gelmiş durumda. Şehirlerin alt yapı çalışmasının yanı sıra üst yapıda da enkaz kaldırmalar gerekli tedbirler alınarak gerçekleşiyor. Bu arada yıkılan binalardaki suç unsurları büyük titizlikle toplanıyor, sorumlular tek tek gözaltına alınarak adalete teslim ediliyor.
Ama buna rağmen hala bölgede dezenformasyon ve manipülatif içerikler üretilmeye de devam ediliyor. Birbirinden farklı yalan yanlış bilgilerle bölgede yapılan çalışmalar ve verilen emekler göz ardı edilirken bazı kesimlerin hala “devlet yok, millet yok, mağduruz, açız, donuyoruz” söylemleri yine bölge insanları tarafından büyük bir tepkiyle karşılanıyor. Başta bakanlıklar ve belediyeler olmak üzere birçok kurumun tam kapasite hizmet üretmeye ve yara sarmaya çalıştığı bölgede kısa sürede büyük mesafe alınırken yakın zamanda daha önemli gelişmelerde yaşanacaktır.
Evet yazının başındaki masa dizisine tekrar dönecek olursam, öncelikle siyasi literatürdeki önemli bir söz olan “Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” gerçeğiyle değerlendirmek daha doğru olacaktır. Çünkü bugün gördüğümüzü yarın çok daha farklı görebiliyoruz. Malumunuz 14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala 6'lı Masa dağıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a rakip bulmak için bir araya gelen 6 partiden oluşan 6'lı masa, 12'nci toplantının ardından anlaşamayınca yollarını ayırdı.
Masanın en güçlü ortaklarından olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, adaylık için gösterilen Kemal Kılıçdaroğlu'nun ismini kabul etmeyince masadan kalktı. Masadan kalkarken yaptığı zehir zemberek açıklamalar ise akıllara kazındı. Tabi Meral Hanım masadan kalkarken Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlarına da çağrıda bulunarak aday olma yönünde davette bulundu. Bunu da şahsı adına değil! ‘Millet sizi göreve çağırıyor’ söylemi ile yaptı. Bir nevi yakar topu ellerine bıraktı. Ancak CHP'li belediye başkanları da acilen toplanarak bu davete genel başkanlarının yanında olduklarını açıklayarak ret cevabı vermiş oldu.
Eee bu durumda gözler tekrar İYİ Parti'ye çevrildi. Yani anlayacağınız heyecan, adrenalin, merak, ne ararsan var. Kulislere bakıldığında ise Meral Hanım'ın kendisinin aday olacağından farklı aday arayışlarına kadar birçok bilgi dolaşıyor. Tabi masadan kalkan İYİ Parti'de bu gelişmeler yaşanırken cumartesi yeni ismi 5’li Masa olan ittifak ortakları acilen toplandı, yeni yol haritalarını belirleyerek adaylarını ve geçiş sürecindeki izlenecek yolu bugün açıklama kararı aldı. Şimdi burada açıklama metnine girmek istemiyorum ancak bana öyle geliyor ki, bu derenin altından daha çok su akar. Şöyle ki masaya yeni ortaklar da gelebilir, var olan ortakların istekleri de farklılaşabilir. Sonuçta siyaset masasında yapılan pazarlıklar bir anda alt üst olabiliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığı beklenirken bugün bir de farklı bir isim çıkabilir mi? Çıkar mı çıkar.
Çünkü Demokrat Parti, Saadet Partisi, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi alacakları milletvekili sayılarının yan ısıra görev dağılımındaki yerlerini garanti altına almış durumdalar. Dolayısıyla isim kim olmuş çok da umurlarında değil diye düşünüyorum. O nedenle masanın en büyük ortağı ne derse o olacak.
Bu arada İYİ Parti Genel Başkan Danışmanı Abdullah İlker Sungur’un, "Biz İYİ Parti’yi kazanamayacak bir adayı ortaya çıkarıp Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimini riske atmak için, yüzde 1’lik, yüzde 2’lik partilere milletvekilliği kazandırmak için kurmadık!" açıklaması da burada dursun.
Son olarak altını çizeceğim önemli konu ise, 3-5 adayla girilecek seçimde en yüksek iki oyu alan aday arasında İYİ Parti'nin hangi adayı destekleyeceği olacaktır. 5’li Masa yani Millet İttifakı mı yoksa Cumhur İttifakı mı? Bugünkü ayrılık o gün için bir altyapı olabilir mi? Veya bu ayrılış bir senaryo olabilir mi? Tüm bu soruların cevabı seçim tarihine kadar az çok kendini belli edecektir.
Kalın sağlıcakla…