“NİCE HAN NİCE SULTAN TAHTI BIRAKTI GEÇTİ “
“NİCE HAN NİCE SULTAN TAHTI BIRAKTI GEÇTİ “- Lütfi AYHAN- Yeni Meram Gazetesi
6 Şubat 2023 Depreminin (Asrın Depremi) yıl dönümünde ne yazabilirim ki! Eskilerde atalarımız böyle olağanüstü bir hüzün veya sevinç yaşadılar mı ozanları saz eşliğinde ağıtlar söylerler, şairler hüzünlü mısralar yazarlarmış. Büyük zaferler ve önemli başarılarda da tersine sevinç ve gurur dolu türküler söyleyip mısralar dizerlermiş. Bizler çoktandır unuttuk bu güzel mirası. (Hafızamızı yitirip birçok şeyi unuttuğumuz gibi) Şimdilerde gelişmiş ülkeler yaşatıyor bu geleneği. Onlar, büyük sevinçleri, büyük başarıları veya tersine hüzünleri, acıları sinema, tiyatro, şiir, müzik, resim, heykel… Yolu ile ebedîleştiriyorlar. Bendenizde bugünkü köşemde geçen yıl yaşadığımız o büyük yıkım ve acının yıldönümünde, acıların doruğa ulaştığı günlerde yazdığım şiiri konu ediniyorum:
GÖK EKİNLER BİÇİLİRKEN
Yıkıldı hayaller çöktü umutlar
Kanadı kırılan kuşlara döndük
Güller diyarına kondu baykuşlar
Gülünü yitiren eşlere döndük
*
Yurdumuz yuvamız şehrimiz gitti
Korkudan gözlerin ferleri bitti
Yeis oba kurdu umut terk etti
Karabasan dolu düşlere döndük
*
Ey yüce Toroslar ne oldu size
Yaralı Amanos bir şey de bize
Nazarlar mı değdi yeşilinize
Gözlerde kuruyan yaşlara döndük
*
Kahraman Maraş’ım durmadan ağlar
Yaralı Hatay’ım karalar bağlar
Enkazlar altında küçük yavrular
Hüzünden ağlayan taşlara döndük
*
“Malatya Malatya bulunmaz eşi”
Hani şimdi nerde ayla güneşi
Kırıkhan' da taşmış hüzün deresi
Gam ile çatılmış kaşlara döndük
*
Adıyaman ağlar duyulmaz sesi
Pazarcık boğulmuş bitmiş nefesi
Nurdağı kararmış kaybolmuş hissi
Doluya tutulan çeşlere döndük
*
Şubatın altısı soğuk mu soğuk
Enkazdan ses gelir hazin ve boğuk
Kayboldu yiğitler hem çoluk çocuk
Ordusu dağılmış leşkere döndük.
*
Gök yarıldı arz yürüdü yerinden
Korkutucu sesler gelir derinden
Yıldızlar döküldü koptu yerinden
Temeli yıkılan arşlara döndük
*
İlçeler kayboldu şehirler bitti
Yanıyor yürekler evlatlar gitti
Akıllar çıldırdı bizi terk etti
Bedeninden kopan başlara döndük
*
İskenderun Arsuz niye ağlıyor?
Akdeniz’im niçin kara bağlıyor?
Asumanda halkın ahı çağlıyor
Acının heybesi döşlere döndük
*
Güneydoğumuzda büyük yangın var
Dedeler nineler evlatlar ağlar
Körpecik bebeler annesin arar
Yuvası dağılan kuşlara döndük
*
Kimisi terk etti öz vatanını
Kimisi kaybetti öz evladını
Kimisi yitirdi dünü yarını
Baharı olmayan kışlara döndük
*
Görmedi tarihler böyle bir afet
Rabbim sen büyüksün bizleri affet
Figanımız büyük sen mağfiret et
Yorumu olmayan düşlere döndük.
*
Bu baharda çiçek açmaz Toroslar
Üzüntüden bal yapmıyor arılar
Suları kurudu akmaz arıklar
Ağıtın meyvesi yaşlara döndük
*
Nadanlar laf söyler gönül kırılır
Sabır eyle gönül dostlar darılır
Hakka ancak sabır ile varılır
Baharda kuruyan huşlara döndük
*
Bu dünya fanidir acılar geçer
Günü gelen ecel şerbetin içer
Feleğin işi ne, gök ekin biçer
Kaderde yazılan işlere döndük
Kendi şiirimden sonra yeryüzünde meydana gelen (en basit, en küçük olaydan; en büyük hadiseye kadar) her şeyin Allah'tan olduğuna inanan büyük bir zatın/Şairin bir şiirinden bir kaç mısrayı da paylaşmak isterim:
"...İster cefa ister vefa,
Kahrın da hoş lütfunda hoş.
Bir dert gönder yahut deva!
Kahrın da hoş lütfunda hoş.
*
Hoştur bana senden gelen,
İster hırka yahut kefen,
Ya gonca gül yahut diken,
Kahrın da hoş lütfunda hoş.
-
veli büyük2024-02-06 08:56:32Kimisi terk etti öz vatanını Kimisi kaybetti öz evladını Kimisi yitirdi dünü yarını Baharı olmayan kışlara döndük gönlüne sağlık dostum
-
İsmail Baha Martı2024-04-08 20:20:17Kaleminize yüreğinize sağlık ne güzel ifade etmişsiniz. İnşaAllah bu satırlardan ders alıp görevli olan veya olmayan şahıs ve topluluklar ve de yöneticiler gerekli çalışmaları yapıp tedbirleri almalıyız. Allah Siz'den ve cümlemizden razı olsun....