“MEDENİYYET DENİLEN KAHBE, HAKÎKAT, YÜZSÜZ”

İletişimin (internet, akıllı telefon, Facebook, Twitter...) ve sosyal medya mecralarının gelişmesi ile futbol tamamen bir propaganda aracına,  tamamen bir kültürel etkileşim mecrasına dönüştü.

UEFA tarafından Merih Demiral’a verilen ceza ve Türkiye - Hollanda maçındaki Fransız Hakemin yanlı yönetimi  batıyı ve ona ait değerleri idealleştiren, yücelten, bunun zıddı olarak da kendine ait olanları  küçümseyen, hor gören  “ezik Müstağriplere”  gerçekleri bir kez daha  hatırlattı. O gerçekler şunlar:  Adın Ali, Veli Ayşe, Fatma, Tunç,  Demir, Oya, Irmak, Toprak,  Su… Olduğu müddetçe sen onlar için “ötekisin.” Değil mi ki sen herhangi bir İslam diyarında doğdun, değil mi ki senin kulakların (sen istemesen de) ezan sesi ile tanıştı, değil mi ki burnun Anadolu’nun havasını soludu,  bedenin Türk-İslam diyarlarının güneşinde ısındı, ayazında üşüdü, ağzın suyundan içti, ayakların kırlarında koştu, saçların yağmurlarında ıslandı… Corçların, Maykılların Hansların; Merilerin, Kılaraların  gözünde sen ötekisin.  Müslümansın, Türk’sün, Hun'sun Osmanlısın, Selçuklusun; Muhammed’sin, Ali’sin, Ömer’sin, Atilla’sın,  Alparslan’sın, Fatih’sin, Yavuz’sun, Yıldırım’sın, Yunus’sun, Mevlana’sın,  Mimar Sinan’sın, Itri’sin; Zeynep’sin, Fatıma’sın, Börtiçene’sin, Bozkurtsun, üç hilalsin, yeşil sancaksın…  Çünkü sen, Avrupa’yı 400 seneye yakın idare etmiş bir efendisin.  Sen onların ellerinden Tüm Ortadoğu, İspanya,  Kuzey Afrika,  Kudüs, Mısır, Anadolu başta olmak üzere İstanbul’u, Balkanları, Akdeniz’i, Macaristan'ı İspanya'yı almışsın. Sen onları birçok kez (Yermükte,  Ecnâdeynde , Demirköprü de, Nihâvend’de, Kādisiye’de, Cebeli Tarıkta;   Malazgirt’te, Miryekefalonda, Hıttin’de, Kosova’da,  Niğbolu’da, Mohaç’ta yenmiş,  2000 yıllık başkentleri olan İstanbul'u almışsın.  O yüzden onlar için sen,  kendisinden korkulacak bir düşman,  kendisinden çekinilecek bir rakip, her zaman tehlike arz edecek bir güçsün. Ol sebepten onlar sana “barbar” der, “medeniyetsiz” der, anlayışsız der, öteki der, düşman der… Der oğlu der. Ve “Gâvur” tüm bunları asla unutmaz. Tarih derslerinde  okutur, film çekip sinemalarda gösterir, romanlarında, hikâyelerinde, fıkralarında işler.  “Tüm Kur’an’ları yaksan da unutmaz,  tüm minareleri yıksan da unutmaz, Bozkurt yerine Horozu simge olarak kabul etsen de unutmaz.”  Onlar gibi giyinsen, onlar gibi yesen, onlar gibi konuşsan, onlar gibi eğlensen; dillerini öğrenip kültürlerini kanunlarını, geleneklerini aynen taklit etsen de unutmaaaz. U- nu - ta -maaaz.

GERÇEKLER ÇOK AÇIK

 Boş verelim tarihi gözümüzün önünde, bu günlerde yaşananlara bakalım; Miyanmar'a, Afganistan’a, Libya’ya, Suriye’ye, Mısır’a,  Irak’a, Güneydoğumuza, Akdeniz’e (göçmenlere reva görülenlere)   ve ve Filistin'e bakalım. Buralarda Batının gerçek yüzünü göreceksiniz. Bu diyarlarda yapılan zulümler ve vahşet Batının (Avrupa ve ABD ‘nin) gerçek ruhudur.  Ve en son 2024 UEFA kupasında yaşananlar… Merih Demiral’ın yaptığı bozkurt işaretini bahane ederek O’na verdikleri ceza. Bu işaret  Avrupa’daki herhangi bir devletin kanunlarında suç olarak yazılmadığı  gibi,  UEFA’nın yönetmenliklerinde böyle bir madde de yok. Ama sen Müslümansan hele de üstüne üstlük birde Müslüman Türk’sen cürmün! Çok büyük. Hemen kesilir cezan.

BATI'NIN ŞUUR ALTI İSLAM DÜŞMANLIĞI İLE DOLUDUR

ABD ve Avrupa için olumsuz bir gelişme olduğu zaman yukarıda tarihi olayların etkisi ile,  genlerine yerleşmiş olan İslam Ve Türk düşmanlığı virüsü/hormonu hemen devreye girer. Bu güne kadar tüm dünyaya sattıkları sahte “adalet, eşitlik, barış, demokrasi, hoşgörü,  hukuk…” olguları derhal çöpe atılır. Onun yerine haçlı ruhu canlanıp harekete geçer. Merih’e iki maç ceza verilir. Bakarlar ki Hollanda maçında da işler kötüye gidiyor(!), bu sefer Fransız hakem devreye girer. Hollandalı futbolcuların (sarı, kırmızı) kartlık sertlikleri görmezden gelinir ve hedefe ulaşılır..

GAFLET İHANETE DÖNÜŞMEDEN GERÇEĞİ GÖRÜN

Ey Avrupa’yı ve ona ait değerleri gafilce yücelten, Avrupalıları ve onlara ait dini, politik, siyasi, kültürel, sosyolojik,  değerleri kendi değerlerinden üstün gören Anadolu’nun, Ortadoğu’nun, Asya ve Afrika’nın saf, mert, yiğit fakat bilgiden yoksun gençleri, hakikatten uzak insanları! Görün artık bu gerçekleri, anlayın artık bu tarihi hakikatleri. Batı, sizin bildiğiniz, sizin hayal ettiğiniz, sizin düşlediğiniz gibi bir kültüre sahip değildir. O, “tek dişi kalmış bir canavardır.” O “barış” derse bilin ki bir savaş hazırlığı içindedir.  “Adalet” derse anlayın ki bir zulme hazırlanıyordur, “eşitlik derse” dikkat edin aleyhine dönmüş bir durumu lehine çevirmek için planlar düzmektedir.        

“…Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz

Medeniyyet denilen kahbe, hakîkat, yüzsüz…”