‘VAR’ mı, ‘YOK’ mu?

SÜPER Lig’de yeni sezonun ilk devresinde sona doğru yaklaşıyoruz. Geride kalan sezonlarda olduğu gibi bu sezonda da hakem hataları, kulüp yöneticilerinin birbiriyle olan atışmaları ve en önemlisi de takımların maddi sorunları katlanarak devam ediyor.
Her alanda olduğu gibi futbolda da teknolojinin nimetlerinden faydalanmaya devam ediliyor. Tartışmaları azaltacak ve hakemlerin göremediği kritik pozisyonlarda oluşabilecek haksızlığı önlemek adına tüm Avrupa liglerinde olduğu gibi bizim liglerimize de ‘VAR’ sistemi getirildi. Ancak, takımların haklarının yenmemesi, yanlış kararlarla canlarının yanmaması adına getirilen bu teknoloji bizim ülkemizde maalesef yanlış kararların önüne geçemediği gibi, daha çok kaos ve tartışma ortamlarının oluşmasına neden oldu.
VAR sistemi yokken, ‘hakem görememiş, olur futbolda böyle hatalar’ deyip en azından art niyetli bir yönetimin olmadığı yönünde teselli buluyorduk. Ancak liglerimizde, ‘VAR’a rağmen inanılmaz hakem hatalarına şahitlik ediyoruz. Enteresan penaltı kararları, verilen verilmeyen kırmızı kartlar, ‘ofsaytımsı’ ofsaytlar!…
Görünen o ki maçın kaderini etkileyecek kritik kararlarda VAR’a rağmen maalesef hakem hataları maçtan sonra spor yorumcularının gündeminde ilk sırada yer almaya devam ediyor.
Geçen sezon devreye giren yarı otomatik ofsayt sistemi VAR’ın elini rahatlasa da, bu teknolojide de zaman zaman ilginç çizgiler ortaya çıkabiliyor. Yani birçok kamerayla çalışan yarı otomatik ofsayt sistemi bile her zaman sağlıklı bir çizgi çizemeyebiliyor!...
Tam bir futbol tutkunu olan ülkemizde kaybeden takımın yöneticisi, futbolcusu ve hocası ilk olarak hakem kararlarını eleştirir. Bu eleştirilerde zaman zaman haklı olurlar, zaman zaman da haksız olurlar.
Ancak şöyle bir gerçek var, ‘kaybeden takım’ hakemden canı gerçek anlamda yansa da yanmasa da yenilgiyi hakem kararlarına yükler. Böyle bir ortamda ‘VAR’ da protokollerine göre uygun şekilde uygulanmamaya devam edilirse Türk futbolundaki hakem tartışmalarının asla ve asla önüne geçemeyiz.
Kim bilir, ‘VAR’ ülkemizde belki amacına ulaşmadığı için zamanla uygulanmayacak ya da hakem hataları için başka bir teknoloji gündeme gelecek veya şu an çok konuşulan yabancı hakemler maçlarımızda düdük çalacak!...
Belki de en başa döneceğiz. Eski hakem yorumcularının TV programlarında; “Hakem göremedi, hakem bu faulü, penaltıyı ve kırmızı kartı kaçırmış, yardımcı hakem ince bir ofsaytı kaçırmış’ gibi yorumlarını dinleyerek, ‘Evet bu üstatlar (!) söylediyse karar doğrudur’ deyip en azından teselli bulacağız. Taraftarlar da ‘VAR’a rağmen bu pozisyonda nasıl doğru karar çıkmaz’ cümlesini hayatlarından çıkararak kaybettikleri maçtan sonra daha az üzülecekler…
Umarım şu ana kadar çok da başarılı olmayan VAR sistemi ilerleyen sezonlarda tartışmaları ve hakem hatalarını minimuma indirir de gerçek anlamda ülkemizde futbol konuşmaya başlarız.
*Gelelim kulüplerin borçlarına!...
Türk futbolunda maddi sorunlar yumağı her geçen sezon giderek büyümeye devam ediyor. Amatör yerel ligler de dahil futbolumuzda maddi sıkıntı takımları nefes alamaz hale getiriyor. Gelirlerin azalması, giderlerin artması, döviz kurunun son yıllarda aşırı yükselmesi, yayın gelirlerinin düşmesi, transferde yapılan yanlışlar, altyapıdan futbolcu çıkmaması gibi birçok etkenler kulüpleri borç batağına itiyor.
İstanbul’un köklü takımları da dahil Süper Lig, 1. Lig, 2. Lig, 3. Lig, Bölgesel Amatör Lig ve yerel amatör liglerde mücadele eden takımların en büyük sorunu borçlar… Öyle ki, Süper Lig’de uzun yıllar yer almış, şimdilerde ise hayatta kalma mücadelesi veren Altay, Bursaspor, Eskişehirspor, Kocaelispor, Sakaryaspor, Denizlispor ‘borç batağı’ yüzünden Süper Lig’e dönemedikleri gibi alt liglere düşerek ‘kapanma’ tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar.
Konyaspor’da da göreve gelen yönetimlerin ilk maddesi her zaman kulübün borçları olmuştur.
Şu an kulübün 1 milyar TL’yi aşkın borcu var. Geçtiğimiz günlerde bu borç kalemleri içerisinde en önemlisi olan vergi borcu yapılandırılarak, kulübün puan silme cezası almasının önüne geçildi. Başkan Ömer Korkmaz da her fırsatta, “En önemli gündemimiz kulübü borçlarını çevirebilecek düzeye getirmek. Bu borçların çevrilebilecek düzeye gelmesi için de kalıcı çözümler üretmeliyiz” ifadelerine yer vererek yaşanan maddi sıkıntılara parmak basıyor. Sayın Başkan’ın da dediği gibi futbolumuzu yönetenlerin, bu borçları çevirebilmek adına kalıcı çözümler bulması konusunda kafa yormaları gerekiyor.
Süper Lig başta olmak üzere diğer liglerde yer alan Anadolu takımlarının ayakta kalması her geçen sezon daha da zorlaşıyor. Allah hepsinin yardımcısı olsun, böyle devam ederse ilerleyen yıllarda bırakın futbolcu transfer etmeyi, kulüpleri yönetecek insanlar bulamayacağız!...