8 MART, ERKEKLERİ KUTLUYORUM- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti haberi duymayalım. Çözüm için sebep sonuç ilişkisine dair herkes bir şeyler söylüyor.
Çözüldü mü peki? Elbette hayır.
Havsalamın almadığı “Cennet annelerin ayakları altındadır” diyen bir medeniyetten nasıl oldu da cinnet getiren bir topluma dönüştük?
Senenin sadece üç günü (doğum günü, anneler günü, kadınlar günü) nü gayet güzel kutsuyoruz. Geriye kalan 362 gün insan değil miyiz?
Eleştirdiğim bu konuya bazen de diyorum ki; aman kutlansın da senenin üç günü bari kadınlar kendisini mutlu hissetsin.
Konumuza dönecek olursak, onlar en değerli varlıklarımız. Karşılıksız karınlarında taşıdılar. Çıkar yoktu sevgi çoktu. Hiç bir işten gocunmadılar. Aş verdin yemek yaptılar. Taş verdin ev yaptılar. Vatan dedin en önde gittiler.
Kişiliksiz, karaktersizler ne yaptılar? Tokatlayıp aşağıladılar, sevmediler. Kurşun sıkıldı halbuki çiçeğe ihtiyaçları varken. Dövmekten beter ettiler zehir saçan sözleriyle.
Güçsüz değillerdi halbuki.
Güldü çiçekti kelebekti en önemlisi anneydi. Omuzlarında taşırlardı tüm dünyayı. Her şeye rağmen O sadece sevdi.
Peki kadınlar olmasa ne olurdu dünyanın hali? Sadece erkeklerin olduğu tekdüze tek renk bir dünya çok sıkıcı olurdu. Aşk olmazdı sevgi olmazdı estetik olmazdı. Cehalet alır başını giderdi. Ne toplum düzeni kurulur, ne sosyal ortam olurdu. Aile olmazdı. Yaşama renk katan sevinç katan olmazdı.
Tamam birazcık fazla konuşuyor olabiliriz. İnanın kadınların konuşması sevgiden. Çünkü çiçekler sulanınca canlanır, kadınlarda konuşunca. Kadın kendini değerli hissettiği yerde coşar. Çiçekleri koparmak yerine koklamayı deneseniz hayatınız renklenecek.
Ezcümle, öncelikle sevgisini sadece 8 Mart’a sığdırmayan, yılın 365 günü kadınların değerini bilen erkekleri en içten dileklerimle kutluyorum...
HABER KAYNAĞI : HABER MERKEZİ