ALÇAKLAR HAİNLER ŞEREF YOKSUNLARI

Bu hafta ülke olarak ciğerlerimiz, yüreğimiz yandı. Bu kadar eş zamanlı yanan ormanların kendiliğinden yanması inandırıcı gelmiyor.

Ateş sadece düştüğü yeri yakmıyor, vicdanı olan herkesi yakıyor. Ormanlarımız ciğerlerimiz. Ciğerlerimiz yanıyor Allah'ım! Rahmetini bizlerden esirgeme.
Havsalamın almadığı ve sosyal medyada dolaşan bir kaç konuya değinmek ve sormak istiyorum.
Ülkenin ciğerleri cayır cayır yanıyor! THK’ya ait tam donanımlı 5 yangın söndürme uçağı Orman Bakanlığınca 5 ton şartı nedeniyle mi kullanılamıyor. Neresinden baksanız 25 tona yakın kapasiteyi bu süreçte neden kullanamıyoruz?
Varsayım olarak düşünelim doğal afet olsun. İnsan bir envanteri kontrol etmez mi ya hu? Ne eksik ne yüksek! Nasıl bu kadar duyarsız olunabiliyor! Koskoca ülkede sadece 3 tane uçak olması büyük Türkiye'ye yakışan bir durum mudur?..
Gelelim zurnanın zırt dediği yere. Hayatımız boyunca; darbe girişimini gördük, deprem gördük, dünya çapında virüs gördük, sel baskını gördük, söndürülemeyen yangın gördük, çocuğa/kadına/hayvana tecavüz/taciz gördük, ülke yanarken düğüne gitmekte nedir Allah aşkına?
Bu ülkenin Şahin Akdemir gibi koca yürekli insanlara ihtiyacı var. Ormana su taşırken vefat etti. Rabbim şehitlerin en başına yazsın inşallah.
“Birileri tüm dünyaya reset atmak istiyor. Yeryüzünün çoğunu yaşanamaz hale getirip, hayvan türlerini yok edip, insanın genetiğini değiştirip yeni, yapay ve iğrenç bir dünya düzeni kuruyorlar.
Starlink uyduları ile birlikte artık dünyanın istedikleri yerinde yangın çıkartabilirler, manyetik fırtınalar oluşturabilirler ya da çekirge sürülerini yönlendirebilirler. Uzay işgal edildi. Artık ne insan, ne bitki, ne hayvan güvende” diye âkil insanların iddiaları var. Gerçekten korkunç!
Alçak, hain, şeref yoksunu, lağım PKK’ nin yaktığı yönde iddialar kuvvetle muhtemel olsa da yine de en doğrusunu Allah bilir. Devletimiz yakın zamanda malumat verecektir.
Evet, hepimiz bir yandan yüreğimiz yanarken bir yandan çok öfkeliyiz! Öfke= ateş demektir. Elimizden bir şey gelmiyor demeyelim. Ellerimizi açıp acziyetimizi Allah’a sunalım. Merhametine, şefkatine talip olalım.
Bir duanın kabulünün en belki tek önemli şartı EMİN olmaktır. Kimden istediğinin farkında olarak. AMİN diyorsak mühürlüyoruz duamızı Sen’den eminim, vereceğinden eminim Ya Rabbi diyoruz.
Hazreti İbrahim'in tevekkülü değil miydi?
Göz açıp kapatana kadar ateşi Gül bahçesine dönüştüren. Şimdi içimizdeki İbrahimî nefesleri çıkarma vakti. Huu.