ALLAH’TAN KORKUN BE…

Son birkaç aydır bütçeye yani cebimize yansıması nedeniyle gündemdeki tek konumuz artan fiyatlar, gelen zamlar ve değişen etiketler oluyor.
Hükümetin yaptığı ekonomik reformlar her ne kadar vatandaş olarak bizlere tam manasıyla yansımamış olsa da, özellikle temel gıda ürünlerindeki KDV indirimi etiketlere yansımaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temel gıda ürünlerinde KDV'nin yüzde 1'e indirildiğini açıklamasının ardından gözler hemen reyonlardaki ürünlerin etiketine gitti.
Gözler gitti ama o yansımanın vatandaşın bütçesini rahatlatmaya yönelik olup olmadığı tartışma konusu oldu. Hükümet böyle bir kararı uygulamaya geçirmiş olsa da, özellikle zincir market diye adlandırılan marketlerin birkaç ayar ile yine kendi istekleri doğrultusunda ayarlama yaptıkları kulaktan kulağa dolaşmaya başladı.
Bunun üzerine de birçok acil karar daha alınarak indirimli satılan mal veya hizmetin satış fiyatı, indirimden önceki fiyatı, tarife ve fiyat listeleri etikette gösterilmesine yönelik uygulama başlatıldı. Bunun yanı sıra fahiş fiyat artışı yapanlara ise para cezası uygulanması yönünde kararlar alınarak ekipler marketlerde etiket kontrolü yapmaya başladı.
Buraya kadar yapılması gerekenlerin yapıldığını görüyorum. Yani devlet, yapması gerekeni yapıyor ancak burada yapması gerekeni yapmayanların olduğunu da görmezden gelemeyiz. Bu nedenle de vatandaş olarak bizlere etiket oyunu yapan ve tespit edilen her kim olursa, bunu da açık açık paylaşacağımızdan kuşkunuz olmasın.
Vatandaş olarak bizleri çok fazla etkilemeyen ancak büyük bir kesime hitap eden bazı sektörlerin yaptıklarını duyunca hayretler içinde kaldım. Hafta sonu yoğunluğum biraz azalınca hep ihmal ettiğim dost ziyaretlerini gerçekleştirmek için sanayiye doğru yol aldım.
Yaptığım birkaç ziyaret sonrası traktör malzemeleri satan Mehmet ağabeye de uğramadan geçmeyeyim dedim. Hal hatır derken konu geldi artan fiyatlar ve maliyetler konusuna. Traktör camlarının çiftçilerimizi alakadar eden ve olmazsa olmazlarından olan bir parça ve bunun için de sıklıkla satışı yapılan bir ürün olduğunu öğrendim. Ancak işin ilginç yanı bu ürünün imalatçı firmadaki fiyatı ile perakende satış yapan Mehmet ağabeydeki rakamlarının tam tersi farklı olması.
Normal mantığa göre imalatçı firmada 10 lira olan ürün perakende satışı yapan firmada belirli kar sonrası 15-20 olması gerekiyor.
Ancak burada durum tam tersi…
İmalatçı firmanın 1.750 TL liste firması ile sattığı ürünü Mehmet ağabey 350-400 arası bir rakamda müşterilerine sunuyor. Aynı boyut, ölçü, malzeme ve kalite olan ürün sadece firma ismi değişik olduğu için afaki bir rakama satışa sunuluyor. Sordum ‘Sen para kazanıyor musun?’ diye ‘Çok şükür kazanıyorum’ dedi. "Peki, o zaman bu farklılık ne?" diye sorunca da "Bunu da o firmaya sormak gerek." dedi, doğal olarak.
Yani imalatçı firma şimdi çıkacak, "Ben Şişecam’dan ürünü şöyle alıyorum, böyle alıyorum, enerji maliyetleri arttı vs. vs." gibi bahaneler üretecek. Peki aynı şartlar Mehmet ağabeye ürün satan diğer imalatçı firma için geçerli değil mi ? O firmanın da hammadde, enerji, işçilik vs. gibi giderleri yok mu? Bu farklılık sadece bu sektöre ait değil tabii ki, birçok sektör için de geçerlidir diye düşünüyorum.
Yani demem o ki, piyasadaki bu artışların, afaki farklılıkların tek sorumlusu artan vergiler, maliyetler vs. değil; bu firma sahiplerinin vicdansızlığı ve Allah’tan korkmazlığıyla da alakalı bir durum. Ben sadece bir örnek verdim, araştırılıp irdelense kim bilir neler neler çıkacak.
O nedenle bu tip düşünceleri etiketlerine yansıtan firmalara söylenecek tek söz, “Kuldan utanmanız kalmamış, bari Allah’tan korkun”
Kalın sağlıcakla…