AYDINLANMANIN YOLU

Kıymetli dostlar, kâinatta her şey kendisini yeniliyor. Ağaçlara bakıyorsunuz, yapraklarını döküyor Bahar'a yeniden açıyor, yenileniyor. Yılanlara bakıyorsunuz, derilerini soyuyorlar yenileniyorlar. Peki, bu durumda insanın yenilenmemesi garip değil mi?
Yenilenme; bir nevi yükseliş, bir farkındalık halidir. Eski kalıplaşmış düşüncelerinizin yeni aldığınız bilgiler neticesinde kırılan kalıplarınızın üzerine yepyeni bir inşaa'dır.
Bu adeta mutasyona uğramış bir canlının biçim değiştirmesine benzer; her şey aynıdır fakat siz aynı siz değilsinizdir.
Yenilenemeyen kişi değişemez, değişemediği için sizi yakalamaya çalışacak fakat maalesef yakalayamayacaktır.
Bu sefer kedinin ulaşamadığı ciğere mundar demesi gibi size etmediği laf kalmayacaktır. Bu en yakınlarınız bile olabilir. Fakat üzülmeyin onun size nefreti artmış olsa da sizin ona sevginiz eksilmeyecektir.
Bunu bostanda yetişen domateslere benzetebiliriz, yeşil olan domateslerin hepsi aynı anda kızarmaz. Kırmızı olan domates için yeşil olanı kendinden ayırması mümkün değildir, zira elbet yeşil olanda zamanı geldiğinde kızaracaktır.
İnsan düşünen bir varlıktır ve asla tek bir düşünce ile yaşamını sürdüremez, düşünceleri ona yeni yaratımlar bahşedecek. Bu kapılar müspet veya menfi olabilir, bu da onun düşüncelerine bağlıdır.
İnsan da tüm varlıklarda olduğu gibi terakki yani ilerleme yükselme ve gelişme mevcut olduğundan sürekli aynı kalamaz. Dilemesi ile başaramayacağı bir şey yoktur.
Çağlar boyunca gelişmesini sürdüren insanoğlunun günümüze kadar gösterdiği gelişmeyi hepimiz tarihsel olarak takip etmekteyiz. Eski düşüncelerin yeni düşüncelerin yanında ne kadar sığ olabildiğini de hepimiz günlük yaşamlarımızda idrak ediyoruz.
Şuurlarımızın genişlemesiyle ne kadar muazzam bilgilere ulaşabildiğini idrak eden bir birey yeni aldığı bilgilerin ışığında asla eski zihniyetine geri dönemez.
Geçmişe dönük bir zaman yolculuğu ancak ve ancak bir paradoks meydana getirir. Biyolojik beden olarak değil belki ama bedeni meydana getiren atomların gelecek ve geçmişe yolculuğu mümkündür.
Bu biraz kafaları karıştırabilir haklısınız, ancak bu mevzu tefekkür edilebildiğinde geçmişte ve gelecekte yolculuk eden atomlarımızın AN'da bedenimizde tekrar birleştiklerinde sadece anılarda yaşadığımızı idrak edebilirdik. Zira denizler durulmaz dalgalanmadan, karışan kafalar idraki tatbik etmek isteyecektir en sonunda nasıl olsa.
Bu dünyada bunu başarabilmenin en temel yolu da yeniliğe açık olmaktır. Kilitlenmiş şuurlarımızın en derinlerimizden gelen kimlik sorgusuyla kilitleri açacak anahtar dilememizdir. Bu dileği bize veren ise mutlak olan varlığın kendisidir.
Yepyeni bir dünya ve yepyeni bir evren için tüm dileklerinizin ve dualarınızın gerçekleşmesi dileği ile yeniliğe açık olalım.
İlim ile baştan kurulacak olan sistem, gözlerin daha net görmesini kulakların daha net duymasını sağlayacaktır. Karışan akılların yerine gönüllerin devreye girmesi ile yepyeni apaydınlık bir sistem ile karşı karşıya geleceğiz.
Yeniçağın aydınlanan insanları olup terk edilen bağnaz inançlar affedici yapımızın altında yok olacaktır. Böylelikle biz olabilmenin sınırsız coşkusunu yaşayacağız.
Rabbim bizleri güneş gibi eylesin yeni yılda. Girdiğimiz yer, döndüğümüz yön ışıl ışıl olsun. Hem kendimize hem çevremize şifa kılsın.