BAĞIMLILIĞIN AĞLARINDAN ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜ GERİ ALABİLECEK MİSİNİZ?
BAĞIMLILIĞIN AĞLARINDAN ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜ GERİ ALABİLECEK MİSİNİZ?- Medine EKMEKCİ- Yeni Meram Gazetesi
Herkesin hayatında ufak tefek kaçış noktaları vardır, değil mi? Stres bastırınca bir sigara yakmak, canın sıkılınca telefonda vakit geçirmek, belki de biraz fazla abur cubur yemek... Ama bazı kaçışlar kontrolden çıkıp hayatımızı esir almaya başladığında, işte o zaman “bağımlılık” dediğimiz o karanlık yola giriyoruz.
Günümüzde herkesin elinde bir telefon, her an sosyal medyada, her an bir şeylere yetişme telaşında. Telefon bağımlılığı dediğimiz şey, artık resmen hayatımızın bir parçası oldu. Sabah kalkar kalkmaz telefona sarılıyoruz, yemek yerken, ders çalışırken, hatta arkadaş sohbetlerinde bile elimizden düşmüyor. Bu durum, bizi gerçek hayattan koparıyor, insanlarla olan bağlarımızı zayıflatıyor ve ruh sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Bir de madde bağımlılığı var ki, o bambaşka bir dert. Uyuşturucu, alkol gibi maddeler, insanı önce kendine çekiyor, sonra da dibe doğru sürüklüyor. Hem bedeni hem de ruhu çökertiyor, aileleri darmadağın ediyor.
Peki, bu bağımlılıklar durup dururken mi ortaya çıkıyor? Tabii ki hayır. Genellikle işin içinde hem psikolojik, hem de sosyal bir sürü sebep var. Mesela, kendini yalnız hisseden, mutsuz olan bir insan, o boşluğu doldurmak için bir şeylere sığınabiliyor. Ya da etrafındaki herkes bir şey yapıyorsa, sen de “geri kalmayayım” diye o akıma kapılabiliyorsun. Bir de şu var: Bazı şeyler bize anlık bir keyif veriyor, kafamızı dağıtıyor. Ama o anlık keyif, zamanla kocaman bir probleme dönüşebiliyor.
Şimdi karamsar tablo çizmeye gerek yok. Bağımlılıktan kurtulmak imkansız değil. Önce şunu kabul edelim: “Benim bir sorunum var ve bunu çözmem lazım.” Bu, en önemli adım. Sonra, bu işin uzmanlarından yardım almak şart. Psikologlar, danışmanlar, rehabilitasyon merkezleri... Bir sürü seçenek var. Unutmayalım, bu bir hastalık ve tedavi olmak ayıp değil.
Bir de destek grupları var. Aynı dertten muzdarip insanlarla bir araya gelmek, birbirinize destek olmak çok iyi geliyor. “Yalnız değilim” hissi, insana güç veriyor. Tabii bir de kendi kendine dikkat etmek lazım. Sağlıklı beslenmek, spor yapmak, hobiler edinmek... Bunlar hem kafayı dağıtır, hem de vücudu güçlendirir. Stresli olduğunda sigaraya, telefona sarılmak yerine, mesela nefes egzersizleri yapmak vücudu dengeye getirmek stres seviyesini azaltacaktır.
Unutmayalım, bu bağımlılıklar bizi esir almasın! Biz, onlardan çok daha güçlüyüz. Hayatımızın iplerini elimize alalım ve kaderimizi yeniden yazalım. Her düşüş, yeni bir yükselişin habercisi olabilir. Önemli olan, ayağa kalkmak ve yürümeye devam etmek. Kendimize inanalım, çünkü biz buna değeriz. Hayat, bağımlılıklardan ibaret değil. Sevdiklerimizle paylaştığımız o sıcacık gülüşler, kalbimizi dolduran tutkular, keşfedilmeyi bekleyen bir dünya var. Şimdi, o ilk adımı atma zamanı. Zincirleri kıralım, özgürlüğe kanat açalım ve hayatın tadını çıkaralım! Biz birlikte güçlüyüz, biz birlikte başarabiliriz!

-
Henüz yorum yapılmamış.İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.