İÇİNDEKİ FIRTINAYI NASIL DİNDİRİRSİN?

Kıymetli dostlar, günümüzde insanlar patlayacak bomba gibi, çok sinirliler ve gerginler.. Bu kadar öfke hayra alamet değil. Peki öfkelendiğimizde ruhumuzda zihnimizde bedenimizde neler oluyor, gelin birlikte bakalım..
Öfke, insan doğasının ayrılmaz bir parçasıdır. Bazen bir kıvılcım gibi parlayıp sönerken, bazen de içimizde bir yanardağ gibi patlamaya hazır bir şekilde bekler. Peki, bu güçlü duygu bedenimizde ve ruhumuzda ne gibi değişikliklere yol açar? Öfkemizi kontrol etmek mümkün mü?
Öfkelendiğimizde vücudumuzda bir dizi fizyolojik değişiklik meydana gelir. Adrenalin ve kortizol gibi stres hormonlarının salgılanmasıyla kalp atış hızımız artar, kan basıncımız yükselir, kaslarımız gerilir ve nefesimiz hızlanır. Bu tepkiler, atalarımızın hayatta kalma mekanizmalarından miras kalan “savaş ya da kaç” tepkisinin bir yansımasıdır.
Psikolojik olarak ise öfke, genellikle engellenmişlik, haksızlık veya tehdit algısı gibi durumlarla tetiklenir. Öfke anında mantıklı düşünme yeteneğimiz azalır, dürtüsel ve agresif davranışlar sergileme eğilimimiz artar. Kontrolsüz öfke, ilişkilerimizde sorunlara, iş hayatımızda başarısızlıklara ve hatta fiziksel sağlığımızda olumsuz etkilere yol açabilir.
İslam inancında da öfke, kontrol edilmesi gereken bir duygu olarak kabul edilir. Kur’an-ı Kerim’de ve sevgili peygamber efendimizin hadislerinde öfkeyi yenmenin önemi vurgulanır. Örneğin, Kur’an’da “Onlar bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.” (Ali İmran, 134) buyurulmaktadır. Hz. Muhammed (s.a.v.) ise “Kuvvetli kimse, insanları güreşte yenen değil, öfkelendiği zaman nefsine hâkim olandır.” Buyurarak öfke kontrolünün önemini vurgulamıştır.
Öfke, sadece fiziksel ve psikolojik değil, aynı zamanda enerjisel bir boyuta da sahiptir. Öfkelendiğimizde, vücudumuzda ve auramızda yoğun, negatif bir enerji birikir. Bu enerji, tıpkı bir fırtına gibi, hem bizi hem de çevremizdeki insanları etkileyebilir..
Öfkenin enerjisi, tıkanıklıklara, gerginliğe ve hatta fiziksel rahatsızlıklara yol açabilir. Bu nedenle, öfkeyi sadece bastırmak değil, aynı zamanda enerjisini dönüştürmek de önemlidir. Meditasyon, nefes egzersizleri ve enerji çalışmaları gibi teknikler, öfkenin enerjisini sakinleştirmeye ve dengelemeye yardımcı olabilir. Öfkeyi farkındalıkla karşılamak ve onu yapıcı bir şekilde ifade etmek, enerjisel dengemizi korumak için önemlidir.
Peki öfke geldiğinde ne yapmalıyız? Öncelikle derin derin nefesler hem zihni hem bedeni rahatlatacaktır. Baktınız işin içerisinden çıkamıyorsunuz, sevdiğiniz bir dostunuzla duygularınızı daha rahat ifade edebilir ya da terapistle görüşebilirsiniz. Hoşunuza giden bir hobi edinmek de oldukça rahatlatacaktır. Düzenli yürüyüş, egzersizler stres seviyesini azaltır. Tabii ki sağlıklı beslenme ve uykunun hayatımızdaki önemi tartışmasız. “Neden öfkeleniyorum?” sorusunu kendi içinizde de irdeleyerek, sizi tetikleyen sebepleri bulabilirsiniz.. Hayata pozitif bakınca, hayatınızda öfke diye bir kavram kalmayacaktır.. Unutmayalım, öfke güçlü bir duygu.. Asıl mesele, kabul edip sağlıklı yönetebilmektir..