KONYA'NIN GÖZYAŞINI KİM DİNDİRECEK?

Konya... Türkiye’nin ortasında, bereketli toprakları ve uçsuz bucaksız ovalarıyla bilinen, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle bilinen kadim bir şehir. Ancak, son yıllarda buğday başaklarının yerini çatlamış topraklar, berrak suların yerini kurumuş göletler aldı. Konya’nın gözyaşları, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalan toprağın ve susuzluğa mahkum edilen insanların çaresizliğini simgeliyor..
İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte, Konya’da yağışlar giderek azalıyor, yeraltı suyu seviyesi düşüyor ve barajlar kuruyor. Bu durum, sadece çiftçiliği değil, tüm ekosistemi ve yaşamı tehdit ediyor. Konya’nın gözyaşları, sadece bir kuraklık sorunundan ibaret değil, aynı zamanda geleceğimizin de gözyaşları..
Malumunuz son zamanlarda doğru düzgün kış ayını yaşayamadık. Çocuklarımız karı göremeden ayı bitiriyoruz.. Yağmur karın yağmasıyla, gönlümün şenleniyordu, şehrimiz temizleniyordu.. Tüm canlılar istifade ediyorduk.. Bu konunun manevi boyutuna hiç girmeden, yağışların sebeplerini inceleyelim istiyorum..
Uzmanlar diyor ki: “Konya’daki su sorununun temel nedenleri arasında yetersiz yağışlar, aşırı yeraltı suyu kullanımı ve yanlış sulama teknikleri yer almaktadır. Yeraltı su seviyesinin düşmesi, toprak tuzluluğunun artmasına ve çölleşmeye yol açmaktadır. Ayrıca, Konya’nın tarımında yoğun olarak kullanılan sulama yöntemleri, suyun büyük ölçüde buharlaşmasına neden olmaktadır..”
Su sorununa karşı alınması gereken önlemlerin başında, su tasarrufu bilincini artırmak gelmektedir. Bu konuda, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde farkındalık çalışmaları yapılmalı, suyun önemi ve tasarrufunun gerekliliği vurgulanmalıdır. Özellikle çiftçilere yönelik eğitim programları düzenlenerek, daha verimli sulama teknikleri öğretilmelidir. Damlama sulama gibi yöntemler teşvik edilerek, suyun daha etkin kullanılması sağlanmalıdır..
Bunun yanı sıra, yeraltı suyunun aşırı kullanımının önüne geçilmelidir. Kaçak kuyuların denetlenmesi ve yeraltı suyunu besleyecek projelerin hayata geçirilmesi önemlidir. Ayrıca, Konya’daki barajların ve göletlerin kapasitelerinin artırılması, su kaynaklarının daha verimli kullanılmasına katkı sağlayacaktır..
Konya’daki su sorunu, sadece bölgesel değil, ulusal bir sorundur. Bu sorunun çözümü için, tüm paydaşların işbirliği içinde hareket etmesi gerekmektedir. Bireylerden başlayarak, çiftçilere, yerel yönetimlere ve merkezi hükümete kadar herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi önemlidir..
Su tasarrufu bilincinin artırılması, doğru sulama tekniklerinin kullanılması, yeraltı suyunun korunması ve su kaynaklarının verimli kullanılması gibi önlemlerle, Konya’nın kurak kaderi değiştirilebilir. Unutmayalım ki, su hayattır ve suyun kıymetini bilmek, geleceğimize yatırım yapmaktır. Bir damla su, bin umut demektir. Konya’mız için suyu koruyalım.. Bencillik yapıp sadece kendimiz için değil, gelecek nesillerimizden de sorumlu olduğumuzu bilerek, suyu tasarruflu kullanalım.. Vesselâm..