BİLGİYE ULAŞMA
BİLGİYE ULAŞMA- ABDURRAHMAN KUTLU- Yeni Meram Gazetesi
Kitaplar her alanda bilimin gelişmesi ve yayılmasında en büyük rolü oynamıştır. Antik çağdan itibaren kitabın önemini kavrayan ve kütüphaneler kuran toplumlar/ülkeler çağdaşlarına göre daha ileri olmuştur. Kitaplar, dergiler her alanda hiç önemini kaybetmeyen, bilgiye ulaşımda en önemli kaynak olmuşlardır. Geride bıraktığımız yüzyılın ortalarında başlayan bilgisayar teknolojisindeki hızlı gelişmeler birçok alanda kullanıma sokulmuş, bu sayede kullanıldığı alanlarda büyük gelişmeler kaydedilmiştir. Özellikle 1990 yılından itibaren dünya genelinde kullanılmaya başlayan internet, bilim ve teknolojinin geldiği noktayı göstermesi bakımından çok dikkat çekici olmuştur. Çağın en büyük icadı/ yeniliği kabul edilen internet her alanda, her çeşit bilgiye ulaşımda dünyayı bir köy haline getirmiştir. İnternet sayesinde dünya kütüphaneleri içinde dolaşmak, binlerce kitaba ve dergiye ulaşmak çok kolaylaşmıştır. Küçük bir bilgisayarla binlerce kitap cepte taşınır hale gelmiş, istendiği yerde okuma veya dinleme konforu gelmiştir. Kitap ve bilgisayarın/internetin büyük kapasitelerde en gerekli olduğu yerlerden birinin üniversiteler olduğuna şüphe yoktur. Üniversitelerin bu iki önemli değeri/özelliği olabildiğince bünyelerinde geliştirmeleri isteğe bağlı bir şey olmayıp, artık bir zorunluluktur. Burada Selçuk Üniversitesi (S.Ü.) Rektörlük dönemimde (Kasım 1995-Kasım 2003), internetin dünya genelinde kullanılmaya başlamasından altı yıl sonra , bu konudaki uygulamalarımız / yaklaşımımız ve tecrübelerimizden bahsetmenin yararlı olacağını düşünüyorum. O dönemde S.Ü. dördü kampüs olmak üzere, 30 ayrı yerde okulları olan bir üniversite idi. Hiçbir okulun kendi bilgisayar laboratuvarı yoktu. Ana kampüste bulunan okullar bir merkezde bulunan bilgisayarlarda gelip uygulamalarını yapıyorlardı. Bilgisayarla işlerini yürüten idari birim çok azdı. Üniversitenin çok sayıda bilgisayara ihtiyacı olduğunun farkında idik. Bunların devlet ödenekleri ile de kısa sürede karşılanamayacağını biliyorduk. Bunun için, üniversitede bilgisayar imalatı/ üretimi yapılmasına karar verdik ve 1996 yılında “Selçuk Bilgisayar “adı altında üretime başlandı. Bilgisayar parçaları kendi oluşturduğumuz kaynaklardan (Üniversite Vakfı) temin edildi, Meslek Teknik Yüksek Okulunun Bilgisayar Bölümü öğrencilerinden oluşturulan ekipler de montaj işlerine başladılar. Zaten dünya da bunu yapıyordu. Bilgisayar parçaları bazı ülkelerde üretiliyor, diğer ülkeler bu parçaları alıp montaj yapıyorlardı. Kullanılacakları yerlere göre; büyük, orta ve küçük kapasiteli bilgisayarlar üretildi. Öğrencilerden kurulan bakım ve onarım ekiplerince, arızalı bilgisayarların arızaları yerinde giderildi.
2003 yılı mayıs ayında öğrenci değişim programı ve üniversitelerimiz arasında işbirliği oluşturmak için Amerika’da ziyaret ettiğimiz Georgia Tech Üniversitesi’nde bir bilgisayar merkezi dikkatimizi çekti. Geniş bir alanda çok sayıda bilgisayar olan bir merkezdi. Vakit akşam olmasına rağmen içerisi öğrenci doluydu. Oldukça heyecan verici bir manzaraydı. İçerde 520 bilgisayar olduğunu öğrendik. Bizim ana kampüsümüze böyle bir bilgisayar merkezinin çok gerekli olduğuna ve üniversitemizde bir atılım yapacağını düşünerek, ayrıntılı bir proje yapıldı. Kendi oluşturduğumuz kaynaklarımızla, yaklaşık dört bin metre kare kapalı alanı olan iki katlı Bilgisayar Merkezi binası üç ay içinde yapıldı. Merkezin üst katına PC vasıflı, Windows işletim sistemi ile çalışacak bin bilgisayar kondu. Bu bilgisayarlardan 250 adedi, araştırmacılar için yüksek kapasite ve performans özelliklerindeydi. Alt kata, linux işletim sistemi ile çalışacak bin bilgisayar kondu. Burada öğrencilerin her iki sistemi de öğrenmeleri hedeflendi. O zaman iki bin bilgisayar kapasiteli bu merkez, ülkemizdeki üniversitelerinde bir ilki idi. O dönemde “Selçuk Bilgisayar” adı altında 16 bin civarında bilgisayar üretildi. Bunların yaklaşık 11 bini okullara, idari birimlere ve akademik kadroya verildi. Geri kalanı da dışarı satıldı. Askerlerin öğrenmeleri için Garnizona ve mahkumlar için de Cezaevine bilgisayar desteği verildi. Üniversitemizin ihtiyacı olan öğrenci işleri, kütüphane, personel programları yüksek lisans ve doktora öğrencilerimizden oluşturulan ekiplerce yapıldı. Bütün okullara ihtiyaçları olan bilgisayar laboratuvarları kuruldu. Özellikle Meslek Yüksek Okullarında olan öğrencilerin, hangi programda olursa olsun, hepsinin bilgisayar okur yazarı olması hedeflendi. Bunun için hafta sonları bilgisayar laboratuvarının geç saatlere kadar açık tutulması sağlandı. Bilgisayar çalışmaları bu şekilde yürürken, bir yandan da Kampüste Merkezi Kütüphanenin kendi kaynaklarımızla yapımı yürütüldü. Merkezi Kütüphane (Erol Güngör) başta olmak üzere, Üniversite genelinde, devlet ödenekleri ve kendi oluşturduğumuz kaynaklarla çok sayıda kitap alımları gerçekleştirildi. Bu projelerde birçok arkadaşımın çok özverili çalışmaları, gayretleri oldu. Hepsine teşekkür ederim. Görev süremiz tamamlandığı zaman, Selçuk Üniversitesi sadece öğrenci sayısıyla değil, bilgisayar altyapısı ve kapasitesi ile de, ülkemizin en başta gelen üniversitesi olmuştu.
-
Hasan Hüseyin Gündoğar2021-11-04 11:38:54Sayın abdurahman kutlu Bey’in rektörlükteki görevin deki çalışmalarını yakinen takip etme imkanı ve görme imkanı bulduğum için ona müteşekkiriz .Allah bu yaptıklarınızın karşılığını inşallah mizanınıza koyacaktır.Allah sizden razı olsun .sağlıklı ,huzurlu ,bereketli nice güzel günlere ulaşmanızı Cenab-ı Allah’tan diler ,gözlerinden Öper, selamlarımı iletirim .saygılarımla.
-
Ahmet Naci Ertaş2021-11-04 11:58:44Emek vermeden başarı gelmiyor. Hocam Selçuk üniversitesi bugünkü seviyesine gelirken daha öncekilerin ve sizlerin oluşturduğu altyapı çalışmaları her zaman hissediliyor. Emekleriniz için çok teşekkür ederiz.