BİR DİPLOMASİ ZAFERİ: MONTRÖ SÖZLEŞMESİ-2
BİR DİPLOMASİ ZAFERİ: MONTRÖ SÖZLEŞMESİ-2- Abdurrahman KUTLU- Yeni Meram Gazetesi
Boğazların her yönden Türk hakimiyetine ve kontrolüne geçmesini sağlayan Montrö Sözleşme’sinin öneminin , onu hazırlayan girişimlerin ve baştan sona başarılı olarak yürütülen ince diplomasinin ülkemizde yeterince bilindiği ve anlaşıldığını söylemek mümkün değildir.Nitekim Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş Bey, Ayasofya’nın açılışında okuduğu hutbede bunu kendi adına göstermiştir. Ayasofya’nın müzeden camiye çevrilmesi elbette Hristiyan dünyasını rahatsız edecek ve gelişmeri yakından ayrıntılarıyla takip edeceklerdi. Ayasofya’nın açılışında dünya medyasının orda olacağını tahmin etmek zor değildi. Sayın Erbaş Ayasofya’nın açılışında okuduğu hutbede öfkeli ve sert bir dil yerine ; konuyu başka taraflara dağıtmadan yumuşak, içeriyi ve dışarıyı kucaklayıcı ve kaynaştırıcı bir konuşma üslubu ile, başta hıristiyan dünyası olmak üzere , bütün dünyaya çok güzel mesajlar verebilirdi. Çünkü dünya medyası ayağına gelmişti.Sayın Erbaş hutbesine Ayasofya’nın başlangıcından beri emeği geçenlere ,onu koruyup kollayanlara,Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuranlara dua ederek başlayıp; Islam’ın barış ,hoşgörü ve sevgi dini olduğunu anlatarak devam etseydi, temsil ettiği kuruma ve oturduğu makama çok yakışırdı. Fetihten sonra Osmanlı’nın Ayasofya’yı koruyup kolladığını,yapılan minarelerin bile yapılış özellikleri ile,Ayasofya’yı dört tarafından payanda görevi ile destekleyip binanın dağılıp,yıkılmaktan kurtarıldığını anlatması çok yerinde olurdu. Ayasofya’nın Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerindeki bakımlarla bugünlere geldiğini ,bundan sonra da korunup kollanacağını belirtmesi ,hıristiyan dünyası için ne kadar anlamlı ve rahatlatıcı olurdu. Sayın Erbaş hutbesinde, ülkemizde Ayasofya’nın yabancılar tarafından en çok ziyaret edilen bir mabed olmasını da dikkate alarak; Ayasofya’nın daha önceden de bir bölümünde ibadet yapıldığını,şimdi tamamının camiye çevrilmekle , ziyaretçilere kapatılmayacağını, özellikle hıristiyan dünyasının her zaman Ayasofya’yı ziyaret edebileceğini,bunlardan da memnun olacağımızı bildirmesi ne kadar anlamlı ve kucaklayıcı olurdu. Diyanet İşleri Başkanı Sayın Erbaş’ın böyle bir üslup ve anlayış içinde okuyacağı hutbe; hem Hristiyan dünyasının biraz üzüntülerinin hafiflemesine katkı sağlayacak, hem de İslamın bazı temel özelliklerini dünyaya duyurmasına vesile olacaktı. Bulundukları makama bunlar çok yakışırdı.
Velhasıl; Sayın Erbaş Ayasofya’nın açılışında okuduğu hutbede esas konuya odaklanamamış, Ayasofya’nın Hristiyan dünyasında önemini çok iyi bilmesine rağmen, dünya medyasının kendisine çevirdiği kameraları ve mikrofonları gereği gibi değerlendirememiştir. Bu şekilde dünyaya, ülkemiz ve dinimiz açısından çok yararlı olacak önemli mesajlar verme fırsatını kaçırmıştır.
Sayın Erbaş Hoca kusura bakmasın,biz burada sadece beklentilerimizi dile getirdik.
Dr Abdurrahman KUTLU
-
Sami Ataç2024-01-21 00:23:44çok güzel bir yorum.Kalemize sağlık hocam.Selamlar